TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı İletişim Koordinatörü Yasin Yıldız’ın önceki gün çıkan ‘Dolmabahçe Sarayı’ndaki Olayın Düşündürdükleri’ başlıklı yazıma gönderdiği açıklama şöyle:‘Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, göreve başladığı günden bugüne kadar TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde tek bir rehber atanması dahi yapılmamıştır. Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesindeki saray, kasır ve köşklerde iki tür rehberlik sistemi vardır. Kurum bünyesinde çalışan rehberler ve özel turların ülkemize getirdiği turist gruplarının tur rehberleri. Özel tur rehberlerinin kurumumuzla hiçbir ilişkileri olmadığı, bu alanda çalışan şirketlerin profesyonel şirketler olduğu hepimizin malumudur. Kurumumuz bünyesinde çalışan rehberler ise uzun yıllardır saraylara emeği geçmiş deneyimli rehberlerdir. Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde, Dolmabahçe Sarayı’nda görev yapmakta olan, yazınızda belirttiğiniz gibi ‘Baba adı Hasan’ olan tek bir rehber bile bulunmamaktadır. TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç’ın öncülüğünde yaptığı atılımlar, izlediği şeffaf politikalarla Milli Saraylarımızı topluma açık hale getirmiştir. Sürekli kültürel etkinlik üreten bir kurum olan TBMM Milli Saraylar Başkanlığımız, emanetçisi olduğu tarihi mirası korumakta kararlıdır. Bu dönemde yapılan kültürel etkinliklerin önemli bir bölümü de Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anmaya yönelik programlardır.’ * * *Bu açıklamanın geldiği gün bir dostum aradı. Selam sabahtan sonra ‘Geçen gün beraber olduğumuzda söylemeyi unuttum. İçimde kalmıştı. Ama bugünkü yazını okuyunca içime su serpildi’ dedi. Sonra olayı anlattı: ‘Benim kayınbirader biliyorsun Amerika’da. Türkiye’ye geldi. Bizim hanım, kayınbirader, eşi ve yeğenleri hep birlikte Dolmabahçe Sarayı’na gitmişler.Bir kadın rehber eşliğinde sarayı gezmeye başlamışlar. Sıra Atatürk’ün odasına gelince bakmışlar rehber, grubu odaya sokmuyor. Rehbere Atatürk’ün kaldığı ve son nefesini verdiği odayı niye gezdirmediğini sormuşlar. Rehber hanım, ‘Vakit yok, onun için gezdiremiyoruz efendim’ demiş ve yürümeye başlamış. Sonra bakmışlar, arkadaki grup da Atatürk’ün odasına sokulmamış. Bizimkiler şaşırmışlar; ama bir şey diyememişler. Eve dönünce bana anlattılar. Ben de sana anlatmak istedim; ama beraber olduğumuz gün unuttum. Ama senin Dolmabahçe ile ilgili benzer bir olayı anlatan yazın çıkınca rahatladım.’* * *Arkadaşımın anlattığı olay, açıklama gönderen Yasin Yıldız’a yanıt vermeme gerek bırakmadı. Yalnız bir noktaya açıklık getirmem gerekiyor. Sayın Yıldız’ın da açıklamasında belirttiği gibi Dolmabahçe’de baba adı Hasan olan bir rehber bulunmuyor. Doğrudur. Böyle bir rehber yok. Çünkü ben rehberin kimliği belli olmasın diye baba adını değiştirerek yazdım. Sayın Yıldız’a bir de önerim var: Olayı alelacele yalanlamak yerine eğer gerçekten Atatürk’e özel önem veriyorlarsa Dolmabahçe’ye bir müfettiş gönderip cumhuriyetin kurucusuna saygısızlık yapılıp yapılmadığını incelettirselerdi daha doğru olurdu.Bütün okurlarımın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarım.