Beyaz adamın gazabı

Afrika’nın on binlerce savunmasız siyah insanı da tıpkı De Menezes gibi, İngilizlerin ataları ‘beyaz adam’lar tarafından katledilmişlerdi.

Sokak ortasında başından kurşunlanarak öldürülen 27 yaşındaki Brezilyalı elektrik teknisyeninin tek suçu esmer olmasıydı.

Eğer sarı saçlı, beyaz tenli olsaydı İngiliz keskin nişancıları ne kadar kuşku duyarlarsa duysunlar, bir Avrupalı olabilir, diye silahlarını ateşlemezlerdi.

Avrupalının uygarlığı da, insan haklarına saygısı da demek ki buraya kadar.

İngiltere Başbakanı Tony Blair, şimdi çıkmış özür diliyor.

Aslında, ‘Üzgünüz ama polisimiz haklı’ diyerek Avrupalının gözünde yabancı insanların değerinin ne olduğunu itiraf ediyor.

O temiz yüzlü, yumuşak, insancıl Blair yaptığı açıklamada, polisine ‘Ava devam’ emri veriyor.

Öyle ya, ‘beyaz adam’a göre kendinden olmayan insanın ne önemi olabilir ki...

* * *

Bir de aynı cinayetin Türkiye’de, Türk polisi tarafından işlendiğini düşünün.

Avrupa Birliği’nin çok saygın yöneticileri, milletvekilleri kimbilir neler yaparlardı?

Şimdi neredeler bu soylu insanlar? Neden susuyorlar?

Allah’tan İngiliz basını konuya dürüstçe yaklaşıyor.

Adadaki meslektaşlarımız hem hükümeti, hem de polisi yerden yere vuruyor ve cinayetin hesabının sorulmasını istiyorlar.

Ancak Londra Emniyet Müdürü yaptığı açıklamada, insan avının devam edeceğini, kuşkulanılan insanların öldürülebileceğini söylüyor.

Şimdi İngiltere’de yaşayan esmer tenli, siyah saçlı insanların yüreklerine düşen korkuyu düşünün.

İşine gücüne giderken Londra sokaklarına yerleştirilmiş keskin nişancıların kurşunlarıyla sokak ortasında veya bir metro istasyonunda can verme tehlikesinin tedirginliğini düşünün.

Yetkililer, polise verilen ‘öldürmek üzere ateş etme yetkisi’nin devam edeceğini söylediler.

‘Beyaz adam’ın insan avı, Londra sokaklarında kimbilir daha kimlerin canını alacak?

* * *

Gelelim Türkiye’ye...

Bizim milletvekillerimizin marifetlerine...

AKP’li Eyüp Fatsa ile Enver Yılmaz, katıldıkları düğünde tabancalarını çekip havaya boşaltıyorlar.

Yaptıkları hareketin yasalara aykırı olduğunu bilerek...

Kendilerinin bu ülkenin insanlarına örnek olmaları gerektiğini unutarak...

Düğüne katılan yüzlerce insanın can güvenliğini hiçe sayarak havayı kurşunluyorlar.

Üstelik kameralara poz verecek, yaptıklarından gurur duyacak kadar kendilerinden geçiyorlar.