Paylaş
Türkiye Suriyeli muhalif gruplara özel kuvvetler, kimyasal silah kullanımı ya da insani yardımlar için uluslararası hukuk eğitimi sağlıyor mu?
Girişteki fotoğrafa iyi bakın…
Fotoğrafın çekildiği yer Ankara’da bir otel.
Tarih 4 Şubat 2013.
Fotoğrafta, önünde birtakım kağıtlar imzalayan kişi ise Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu’nun Genelkurmay Başkanı Selim İdris.
İdris, o gün 30 ÖSO komutanıyla buluştuğu Ankara’daki otel lobisinde ÖSO amblemiyle üç kağıt imzaladı.
Ve bu üç kağıdı daha sonra hem Birleşmiş Milletler hem Amerikan Hükümeti hem de Türk Hükümeti’ne iletti.
İdris, benim de elimde bir kopyaları bulunan bu mektupların ilkinde, Birleşmiş Milletler’e hitap ediyor ve Suriye’de ÖSO’nun kontrolünde olan bölgelere insani yardım dağıtılmasını talep ediyor.
Hem İngilizce hem Arapça…
İkincisinde, bu yardımların Suriyelilere ulaştırılmasında ÖSO’nun yetkili kılınmasını ve bunun için ÖSO mensuplarına uluslararası hukuk uygulamaları hakkında eğitim verilmesini istiyor.Ve asıl kritik olan üçüncü mektubunda da ÖSO üyelerine özel kuvvetler ve kimyasal silah eğitimi sağlanması önerisinde bulunuyor.
Mektubun devamında da ihtiyaç duydukları gece görüş dürbünü ve iletişim ekipmanlarını sıralıyor.
Ben bu konuyu ilk olarak 12 Şubat’ta Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’ne sordum.
“ÖSO’nun sizden bir eğitim talebi var, bu konudaki pozisyonunuz nedir” diye…
O gün Sözcü Victoria Nuland bana “Bu aşırı derecede hassas konuda ne söyleyeceğim hakkında temkinli olacağım. Söyleyebileceğim, Suriye muhalefetiyle bu (kimyasal) silahların ortaya koyduğu aşırı ölçüde büyük tehlikeye karşı hem içeride hem dışarıda diyalog halindeyiz” dedi.
Konu orada kaldı.
Sonra uzun süre gündeme gelmedi.
Ama en son Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 9 günlük uzun Avrupa ve Ortadoğu turu sırasında verdiği mülakatların birinde yeniden soruldu.
Bu kez Fox gündeme getirdi meseleyi.
Ve yapılan söyleşide Amerika’nın Suriyelilere eğitim verip vermediği sorusu tam dört kez yöneltildi Kerry’ye.
Kerry her seferinde sorusunun arkasında dolandı.
“Evet veriyoruz” demedi.
Ama hiçbirinde de bunu inkâr etmedi.
En sonunda söylediği ise şu oldu:
“Eğitimi kimin verdiği önemli değil. Önemli olan eğitim veren birçok ülke var.”
ÖSO’nun Washington’daki temsilcileriyle konuşuyorum.
Selim İdris’in tıpkı Hatay Apaydın’daki gibi muhaliflerin “askeri kamp” dedikleri türden ÖSO üyelerinin bulunduğu Urfa’da kurulan yeni bir kampa sık sık gittiğini söylüyor bana.
Ve 4 Şubat’taki Ankara buluşmasında olduğu gibi, İdris’in generalleriyle Türkiye’de görüştüğünü anlatıyor.
Fox’ın Kerry’ye sorduğu soruyu Türk Hükümeti’ne de sorarsak.
Türkiye ÖSO’ya bir eğitim veriyor mu?..
İsmet Yılmaz Hagel’ı niye aramadı?
Suriye işi her gün dallanıp budaklanırken…
Türkiye’nin güvenlik riskleri roket gibi fırlarken…
Ülkenin Dışişleri ile birlikte bu konudaki en önemli iki koltuğundan biri Savunma Bakanı’ndan hiç ses çıkmaması size normal geliyor mu?..
Belki küçük bir ayrıntı ama…
Chuck Hagel Amerikan Savunma Bakanlığı’nı devraldıktan sonra müttefik ülkelerin Savunma Bakanlarıyla telefonda konuşmuş.
Daha doğrusu bu ülkelerin bakanları kutlamak için Hagel’ı aramış.
Liste yayınlandı.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak zaten AIPAC toplantısı için geldiği Washington’da Hagel’ı bizzat Pentagon’da ziyaret etti.
Onun dışında da Pentagon Sözcülüğü’nün verdiği bilgiye göre Hagel 6 ülkenin Savunma Bakanıyla görüştü.
Afganistan, Avustralya, Kanada, Mısır, Suudi Arabistan ve İngiltere…
Sormak istediğim…
İsmet Yılmaz niye yok?..
Aramadı mı?..
Yoksa konuşamadı mı?..
Türkiye’nin silahlı İHA’ya ihtiyacı kalmadı mı?
Ve son olarak…
Türkiye’de işlerin hemen nasıl oldu bittiye getirilebildiğini gösteren bir örnek olarak…
Uzun süredir Türkiye’nin Washington’dan silahlı insansız hava aracı (İHA) talebi vardı.
Ancak İsrail ile olan kriz hali yüzünden Amerikan Kongresi buna sıcak bakmadığından satış gerçekleşemiyordu.
Defense News’te okudum.
Şimdi Türkiye Amerika’dan istediği silah sistemlerini revize edecek, deniliyor.
Ve asimetrik savaşta kullanılan silahlı İHA’ların Türkiye için öncelik olmaktan çıkacağı öne sürülüyor.
Niye?
Çünkü PKK meselesi bitecek.
Türkiye’nin artık İHA’lara eskisi kadar ihtiyacı kalmayacak.
Onun yerine konvansiyonel silah sistemlerine ağırlık verilecek.
Şöyle mi demek lazım acaba…
Silahçıdan al haberi.
Paylaş