Paylaş
Noble diye bir Amerikan şirketi duruyor. Noble’ın şeceresini inceledim. Sürtüşmenin ortasında duran bu petrolcüler kim, onu. Hem tipik bir kapitalizm öyküsü. Hem de Amerika’daki sistemin nasıl işlediğini gösteren bir örnek. Beyaz Saray ilişkileri... Düşünce kuruluşları... Uluslararası bağlantılara uzanan bir Washington öyküsü...
AMERİKAN RÜYASI Hikâye, 19. yüzyılın sonuna uzanıyor. Sam ve Ed Noble kardeşlerin Oklahoma’nın ufak kasabası Ardmore’a yerleşmesine... New Yorklu iki kardeş, burada işe ticaretle başlıyorlar. Marketler açıyorlar. Yaşadıkları yangınlar ve başarısızlıklardan sonra da... Bölgenin en zengini oluyorlar. Tipik
Amerikan rüyası...
HIZLI BÜYÜME İki kardeş ölünce işin başına dul eşleri Hattie ve Eva geçiyor. Hattie’nin oğlu Lloyd, askerden döndükten sonra 1921’de ilk petrol yatırımını başlatıyor. 1932’de ortaklarından ayrılıp Noble’ı kuruyor. Ve şirket, Büyük Buhran yıllarında bir petrol devine dönüşüyor. Hızla büyüyen Amerikan şirketi...
KÖKENİ İNGİLTERE Herkes nasıl göçmense burada... Noble’ların da geldikleri bir yer var: İngiltere. Soyağacını 1537 doğumlu Thomas Noble ve karısı 1538 doğumlu Edith Fordred’e kadar takip ettim. Amerika’ya gelişleri ise doğum yerlerinden anladığım kadarıyla 1600’lü yılların ortası. Massachusetts’e yerleşiyorlar. Uzun yıllar burada yaşıyorlar. Episkopal Kilisesi’ne bağlı Sam ve Ed Kardeşler’le de Oklahoma’ya kök salıyorlar. Göçmenlerin ülkenin içinde bitmeyen göçü...
HER ŞEY VAKFIN Lloyd Noble şirketi büyüttükten sonra 1945’te babasının adıyla bir vakıf kuruyor. Sonra çocuklarını topluyor. “Herkes kendi parasını kazansın, ben malları vakfa bırakacağım” diyor. 1950’de öldüğü zaman da vakfın başına büyük oğlan Sam geçiyor. Küçüğü Edward, Georgia’da emlakçılık yapıyor. Katı kurallı Amerikan ailesi...
VE BORSAYA AÇILMA Sam Noble, şirketi uzun yıllar vakıf üzerinden idare ediyor. Petrol fiyatlarının çıldırdığı 1970’li yıllarda da yine tipik bir Amerikan şirketi gibi Noble’ı doğru zamanda halka açıyor. 1980’li yıllar ise... Noble’ın şimdiki yapısını kazandığı dönem. Meksika Körfezi’nden Ekvator Ginesi’ne, uluslararası bir şirkete dönüşme evresi...
İş buraya kadar çok bilindik bir Amerikan öyküsü. Noble değil de herhangi bir başka Amerikan şirketini koyun... Üç aşağı beş yukarı akışa uygun olur. Ancak bundan sonrası, Noble’a has. Şirketi uluslararası bir krizin ortasına kadar sürükleyen dengeler...
Türkiye riski yok
RAKAMLAR
Noble’ın, 31 Aralık 2010’da Amerikan devletine (SEC) sunduğu yıllık raporu (10-K) inceledim. İsrail’in Leviathan parselindeki doğalgaza özel yer ayrılmış. Ve “Şimdiye kadar şirket tarihinin en büyük keşfi” denilmiş. Güney Kıbrıs ve İsrail yatırımları ise Doğu Akdeniz başlığı altında duyurulmuş. Rapora göre şirketin bugün toplam 13 milyar dolarlık... 1.1 milyar varil petrole karşılık gelen rezervi var. Bunun Doğu Akdeniz’i içeren kısmı ise 52 milyar metreküplük doğalgaz rezervi.
Ancak asıl ilginç nokta... Raporun 24. sayfasında yaptıkları anlaşmaların risklerini sıralıyorlar. Örneğin Lübnan’ın bazı parseller için hak iddia edebileceğini söylüyorlar. En büyük tartışma konusu Türkiye’den ise bahsetmiyorlar. Arap Baharı risklerini bile aylar öncesinden doğru öngörmüşler... Yatırımları etkileyecek bütün savaş olasılıklarını 25. sayfada dürüstçe sıralamışlar. Türkiye’nin T’si yok!.. Ya bilgi saklama. Ya da onlar haklı, aslında biz şişirilmiş, hiç olmayan bir riski konuşuyoruz.
Şirketlerin ilkesi olur mu
İLKELER
Amerika’da şirketlerin politik ilkesi olmaz. Her biri, o klişe lafla ‘vahşi kapitalizm’in hemen büyüme derdindeki terbiyesiz, şımarık veletleridir. Noble da büyürken... Tartışmaların ortasında kalıyor. Kıbrıs işinden önce şirketin en çok başını ağrıtan iş... Ekvator Ginesi’ndeki yatırımları. Afrika’nın 30 küsur yıldır cuntayla yönetilen ülkesinde... Diktatör Teodoro Obiang’ın petrol şirketlerinden para aldığı bilinir. Hatta orada yatırımları olan öteki Amerikan petrol şirketleri Marathon ve Hess, bu konuda daha önce itiraflarda da bulundu. İşte petrol şirketlerini izleyen sivil toplum örgütleri de, bu yüzden Noble’ı suçluyor ve şeffaf olmasını istiyorlar. “Diktatör o paraları halkının yararına kullanmıyor. Neden bu suça alet oluyorsunuz” diye...
Babadan kalma Cumhuriyetçi
POLİTİKA
İlkeleri olmaz ama... Bu, taraf tutmayacakları anlamına da gelmez. Tam tersine... Amerika’da şirketler, çoğu zaman takım tutar gibi parti de tutuyor. Ve Noble da, bu oyunda başından biri su katılmamış bir Cumhuriyetçi rolü üstleniyor. Babadan miras...
Ailenin en politik ismi... Samuel Noble’ın 1992’de ölümünden sonra ailenin en yaşlı üyesi haline gelen Edward Noble. 1980’lerde Beyaz Saray’da çalışmasının dışında... Hayatı politikayla her zaman iç içe geçiyor. Kore’ye kadar uzanan bir komünizm karşıtlığıyla... Sivil haklar savunucusu Lee Cokorinos, ‘Çeşitliliğe Saldırı’ kitabında Edward Noble için özel bir bölüm açmış. Öyküsünü anlatırken, üyesi olduğu bütün muhafazakâr örgütlerin listesini veriyor. Liberal sivil toplum örgütü ACLU’nun karşıtı SLF’in en büyük destekçilerinden olması... ‘Yeni sağ’ olarak tanımlanan Capital Research araştırma kuruluşuna bağışları... Ancak en önemlisi de... Amerika’nın en muhafazakâr... En cumhuriyetçi... En İsrail yanlısı düşünce kuruluşlarından Heritage’ın kurucusu babası sayılmasını anlatıyor.
1998 ve 1999’da, aile vakfı üzerinden Heritage’a 12 milyon dolar veriyor Edward Noble. Ve adı, Heritage’ın Kongre’ye birkaç blok ötedeki binasında üç kurucudan biri olarak yazılıyor. Ayrıca hem kendi hem ailenin damadı David Brown... Heritage’ın yönetiminde görevler alıyor.
Heritage’la bağlantı
BAĞLANTILAR
Tesadüf!.. Noble hakkında bir yazı hazırladığımı söyleyip konuşmak için Heritage’ın Başkanı Edwin Feulner’ı aradım. Yardımcısı “Dr. Feulner ofis dışında. Haftaya da Mont Pelerin Topluluğu’nun toplantısı için Türkiye’de olacak” dedi. Edward Noble’ın kendileri için önemini anlattı. “Krizi takip ediyor mu Dr. Feulner” diye sordum. “İzliyor ama Türkiye gezisinde bununla ilgili bir gündemi yok” dedi.
Heritage’ı şöyle anlatayım: Diyelim AKP’ye bayılmıyorsunuz... Ancak eğer Heritage’a giderseniz... Orada konuşulanları dinlerseniz... Kendinizi bir anda “AKP’nin yaptığı iyi işler de var” demek zorunda hissedebilirsiniz. Çünkü o kadar haksızlık yapıyor... Ve sizin Türkiye için düzelmesini istediğiniz konuları aslında nasıl umursamadıkları... Ve bunları sadece AKP’yi eleştirmek için kullandıkları yönünde öyle bir izlenim ediniyorsunuz ki...
Kim kimi yönetiyor
SONUÇ
Yazıdan önce, Noble şirketinin sözcüsü David Larson görüşmeyi kabul etmedi. Edward Noble’ı aradım. Atlanta’da emlak işlerini yürüttüğü şirketin telefonundan... Asistanı, “Masasında değil” dedi. Ancak en azından... 83 yaşında halen işe gittiğini öğrendim.
Heritage bağlantıları dışında... Bugün ailenin Cumhuriyetçi Parti içinde halen etkili olduğunu gösteren yakın dönem bir örnek yok. Ancak geçmişten gelen gücü anlamanız için söylüyorum. Edward Noble, 1980’de Cumhuriyetçilerin Oklahoma Senatör adayı olmaya çalışıp ön seçimi kaybedince... Ronald Reagan yönetimindeki Beyaz Saray’ın kurduğu Sentetik Yakıtlar Kurumu’nun başkanlığına getiriliyor. Bunun anlamı da şu: Petrolcü Noble Ailesi’nin bir üyesi... Petrol fiyatları çok yükseldi diye... Alternatif yakıt üretmeyi hedefleyen bir kuruma başkanlık etmeye başlıyor. Kurda kuzu emanet etmek!..
O günlerden şimdiye... Noble’ı geçen yıl Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısından sonra bölgede petrol arama izni alan ilk şirket yapan dengelere bakınca da... Ortaya şu soru çıkıyor... Bugün Amerikan demokrasisinin de en çok sorduğu soru. Ülkeyi hükümetler mi yönetiyor... Yoksa onları seçtiren şirketler mi?.. Politikacıların mı borusu ötüyor? Yoksa onların para musluklarını tutan işadamları mı?
Paylaş