Tamam bir ipucu vereyim, efsanevi İstanbul Gelişim Orkestrası'nın bir üyesiydi.
Yine mi olmadı; o zaman devam edelim...
80'li yıllarda birçok Avrupa ülkesi ve Amerika'da müzik adamı olarak çalıştı.
Janet Jackson ve Patti Austin'le aynı sahneyi paylaştı.
Uzun yıllar yaşadığı Amerika'dan 1988 yılında döndükten sonra; Sezen Aksu'yla 'Deli Kızın Türküsü', Zuhal Olcay'la 'Oyuncu' albümlerini yaptı; onların dışında Fatih Erkoç, Sertab Erener, Levent Yüksel, Onno Tunç gibi popüler müziğin önemli isimleri ile de çalıştı.
Hálá bulamadınız mı?
'Balalayka' adında bir Türk filmi izlemiştik sinemalarda.
Filmin müzikleri de ona aittir.
'Yahu adam amma çok iş yapmış, kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok' diye dövünüp, utanıyor musunuz bilmiyorum.
Tanıyıp sevmenizi anlayışla karşılıyor, yargılamıyorum ama Abidin desem, Firdevs desem şıp diye Popstar dersiniz.
Aşkın Arsunan deyince tıss.
Öyle ya, çok satan gazetelerin sütunlarında pek söz etmiyoruz Arsunan ve onun gibilerden.
Sadece başka bir yol seçtikleri; müzikten başka bir şeyle ilgilenmedikleri için.
Bugünkü Keyif Eki'nde Kutlu Özmakinacı da değinmiş.
Görülüyor ki Hürriyet yazarları o kadar da duyarsız değil.
Aura Recors etiketiyle yayınlanan ilk albümü 'One A Day' çok özel bir çalışma olmuş.
Sound desen öyle, kayıt teknolojisi desen öyle...
Bu albüme Türk müziğini çok iyi bilen ama ona dışardan da bakabilen bir caz kompozitörünün tüketici düzeyinde son derece kolay tüketilebilecek bir çalışması olarak bakın.
Birlikte çalıştığı Aycan Teztel, Volkan Öktem, Eylem Pelit, Levent Altındağ, Şenova Ülker, Volkan Hürsever ve Sibel Gürsoy'u da bilenler bilirler.
Ben anlamam cazdan mazdan diyorsanız, sizin bileceğiniz iş.
Ama 2000 yılında İstanbul Caz Festivali'nde görmediyseniz; Babylon'da gösterdiği Ethno Karma Project performanslarına tanık olmadıysanız bu albümü alın.
Kısacası arada bir 'müzik' dinleyin. Ben öyle yapıyorum.