Paylaş
Şu sıralar ‘Blaze Away’ adlı son albümünüzün turnesindesiniz. Her şey yolunda mı? Biz bunca yıldır kaybetmediğiniz enerji ve heyecanınıza hayranız doğrusu...
- Konserler sayesinde İstanbul gibi muhteşem şehirleri ziyaret edebilmek enerjimizi hep yüksek tutuyor. Albümün konserleri ise çok iyi gidiyor; inanılmaz güzel şehirlerde şahane bir dinleyici kitlesiyle buluşuyoruz. Klasikleşmiş Morcheeba hitlerini bol bol çalıyoruz sahnede, böylece ilk günlerden beri bizimle olan hayranlarımızın da ezberi tazeleniyor.
Grubun kurucu üyesi üç kişiden ikisi, yani sen ve Ross, ‘Morcheeba’ adıyla yeniden döndünüz bu albümle. 2013’te diğer üye Paul Godfrey gruptan ayrılmıştı. Ondan sonra, psikedelik rock’tan hiphop’a, country’ye, blues’a kadar birçok müzikal öğe barındıran grup sound’u bir zarar gördü mü sence?
- Morcheeba’nın sound’u her zaman aynı kalacak. Bu istesek de değiştirebileceğimiz bir şey değil zaten. Paul’ün bu sound’a en önemli katkısı hiphop öğelerdi. Ross, gitar rifleri; bense melodiler üzerinde belki biraz daha fazla söz sahibiyiz. Ancak ortaya çıkan sound ortak hedefimizdi. Sorumluluk alanlarımızın kesişim kümeleri de genişti çünkü...
Paul Godfrey’in ayrılmasından sonra iki kişi kalan grup, Skye Edwards (solda) ve Ross Godfrey’den oluşuyor.
İyi şarkılar tür sınırı tanımaz
Paul ayrıldıktan sonra, 2016’da ‘Skye|Ross’ adıyla bir albüm yaptınız. Sanıyorum tekrar grup ismini kullanabilmek için kendisine haklarına dair bir ödeme yapmanız gerekti. Paul, grupta önemli bir figürdü. Şimdi arkadaşlığınız ve gelecekteki muhtemel ortak projeler hakkında bir şey söylemek ister misin hayranlarınıza?
- Paul her zaman, kurucularından olduğu Morcheeba’nın doğal bir parçası olarak kalacak. Kendisi İngiltere’de stüdyosunda çalıştığı için uzun süredir görüşme fırsatı bulamadık. Ufukta ortak bir proje görünmemekle birlikte, ne olacağını kim bilebilir ki...
Yeni albüm alıştığımız üzere birçok türü birden kucakladığı gibi Roots Manuva gibi isimlerle eşlikler de içeriyor. ‘Head Up High’ albümünden beş yıl sonra ‘Blaze Away’in yansımalarını ‘ikili’ olarak nasıl görüyorsunuz?
- Muhteşem! Hatta tüm Morcheeba albümlerinden daha büyük bir enerji üretti diyebiliriz. Biz de bu yansımalardan aldığımız güçle turne durakları arasında yeni albümün şarkılarını yazıyoruz. Gerçekten çok mutluyuz.
Morcheeba, yaklaşık 25 yıldır müzik yapan, İngiltere’nin en uzun soluklu gruplarından biri. Nelerden beslendiniz bugüne kadar?
- Birçok müzik türüyle beslenerek büyüdük diyebilirim. 80’lerde yaşıtlarımız break dansla ilgilenirken, biz o dönemde herkese tuhaf gelen acid rock, country, blues merakına sahiptik. Sonra modern elektronikayla harmanladık kendimizi. İyi şarkılar tür sınırı tanımaz ve iyi müzik her yönden gelebilir. Yeter ki işin içinde ruh olsun ve tüm farklı noktaları birleştirerek bir bütüne ulaşabilelim.
Bu noktadan hareketle 90’lardan beri hayatınızda ne gibi büyük değişiklikler oldu diye sorayım...
- Rock’n roll hayatlarımıza paralel olarak çocuk sahibi ve ‘normal’ aileler olduk; sorumluluklarımız arttı. Bunun yanı sıra müzikteki teknolojik gelişmeler ev stüdyoları kurmamıza fırsat verdi. Yani müziğimizi daha konforlu ve rahat bir ortamda üretebiliyoruz artık.
3 Mayıs’ta Zorlu PSM Caz Festivali’nde çalacaksınız; Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?
- İki aylık bir turne arasından sonra İstanbul’da olmak için sabırsızlanıyoruz. Evde olup ailelerimizle zaman geçirmek çok güzel ancak bir süre sonra müzik ve yol bizi çağırıyor. İstanbul’a gelmek bizi her zaman çok mutlu etti ve Zorlu PSM konserinin harika bir partiye dönüşeceğine eminiz.
Paylaş