Erkek Sindrella tadından yenmiyor

Hiç tereddüt etmeden diyebilirim ki Ayça Şen hayatımda tanıdığım en enteresan en eğlenceli kadınlardan biridir.

Haberin Devamı

Doksanların başında kısa bir süre parçası olduğum Genç Radyo günlerinde tanıştığım Ayça, o gün bugündür Ayça Şen mayasına aykırı düşmeden bir sürü güzel iş çıkarttı ortaya. Radyoculuğu zaten tartışma götürmez; Türk radyoculuk tarihinin en eğlenceli karakterlerinden birisi kendisi. Gerek Sebastian Carlos’lu muhabbetleri, gerek dozajı kaçırmadan bizi yerlere yatıran telefon işletmeleri; internet ortamında hâlâ birer efsane.
Bir kitabı var sonra Ayça’nın; “Saatçi Bayırı”. Bir solukta okumuştum. O kendine has üslubu ve Türkçe zekasıyla iyi bir kalem olduğunu da göstermişti.
Şimdi bir albüm meselesi var. Adı “Astronot”. Mor ve Ötesi’nin şirketi Rakun Müzik etiketiyle, yine Mor ve Ötesi’nin bas gitaristi Burak Güven’in prodüktörlüğünde ilk albümünü çıkardı Ayça Şen. Mor ve Ötesi’nin “Başıbozuk” albümündeki remix’lerinden, Vega’nın “Hafif Müzik” albümündeki düzenlemelerinden ve Teoman remix’lerinden tanıdığımız Serkan Hökenek de düzenleme ve kayıtlarda katkıda bulunuyor albüme.
Ayça’nın bir şarkıcılık geçmişi var aslında, pek az kişi bilir. Ancak öte yandan uzun zamandır da şarkı söylemiyor. Çok güzel bir ses rengi var Ayça’nın. Ama o ses rengi fena halde Aylin Aslım’ın ses rengi ile benzeşiyor. Ayça’nın uzun süredir şarkı söylemiyor oluşu ve bu arada kendi vokal üslubunu geliştirme şansı olamayışı bu doğal benzerlikle birleşince; bazı şarkılarda (bilmiyor olsanız) Aylin Aslım söylüyor diye iddiaya girilebilecek kadar ikna edici bir durum oluşturuyor. Bunda; şarkı sözlerindeki “hikaye anlatıcı” üslubun ve düzenlemelerin de payı var elbet ama iş yine de Ayça’da bitiyor, bitecek bence bundan sonraki albümlerde.
Albümün sound’u ve kaydı hakkında söyleyecek çok bir şey yok. Ayça’ya da çok yakışan bir pop-rock sound’u yakalamışlar. Kolay dinleniyor. Hele “Son”, “Kalpsizsin”, “Aptal Gibi”, “Dönme Dolap”, “Erkek Sindrella” gibi nakaratı güçlü parçalarda tadından yenmiyor.
Hemen tüm şarkı sözlerinde imzası olan Ayça Şen etkili, zeki, yer yer komik. Ancak zaman zaman o sözlerin şarkılardan taştığına tanık oluyoruz. Ben kişisel olarak Ayça’nın “ciddi” bir şeyler yazmak için kendini bir miktar kastığını düşünüyorum. Evet, bir anne artık; otuzlarının sonunda ama Ayça kendini bırakmış olsa çok daha basit ama bir o kadar çarpıcı sözler çıkacağına eminim kendisinden. Belirli satırlarda bunun işaretlerini çok net alıyorsunuz.
Sözün özü, kaydadeğer bir ilk albüm Astronot. Her ilk albüm için geçerli olduğu üzere kimi eksikleri var. Ancak her ilk albümde hissedemediğimiz bir potansiyeli de var müzisyen Ayça’nın. Yeter ki bu işi biraz ciddiye alsın, devamını getirsin; bol bol sahneye çıksın, şarkı söylesin, şarkı yazsın. Çıksın; her zaman yaptığı gibi hem kendiyle, hem bizle makarasını da yapsın. Ama bu müzik işini ciddiye alsın…

Haberin Devamı

ROCK ALEMİNDEN

Haberin Devamı

Bazı albümler var, söz etmeden geçerseniz vicdan azabı oluyor size. İki albüm var çok beğendiğim. Öncelikle Öztürk’ün kendi adını taşıyan albümü 2008’in en iyi işlerinden biriydi bana göre rock kategorisinde.
İkincisi de Öztürk’e göre daha yeni ama; dikkatinizden kesinlikle kaçmamasını önereceğim Erdem Yener’in “Kirli” adlı albümü. Şimdi ikinci klibini “Hayvan” adlı parçasına çekti.
Geçen gün bir magazin programında Alişan’ı izledim. “Albümüm 100 bini buldu çok şükür” diyordu. Artık hangi kategoride olursa olsun herhangi bir albüm o kadar satıyor mu emin değilim. Ama Öztürk ve Erdem Yener’i o kadar satmayacak olsalar da şiddetle tavsiye ederim.
Son dönem albümlerden Umut Kaya’nın kendi adını taşıyan albümünü de çok beğendim. Emre Aydın ile Duman arası bir yerde duruyor.
Kısa sürede büyük çıkış yakalayan Yasemin Mori’nin konserleri devam ediyor. Yasemin’in henüz sahnede izleme fırsatı bulamadıysanız önümüzdeki perşembe İstanbul Ghetto’da sahne alacak. Sahnesi geçen her gün daha iyi oluyor Yasemin’in. Bu arada Hayko Cepkin’in geçtiğimiz salı gerçekleştirdiği akustik senfonik performans da hala konuşuluyor. Hayko, çok damar nakarat melodileri yazabilen bir adam. Şarkılardan sert gitar partisyonlarını, brutal vokalleri çıkartınca bambaşka şarkılar çıkıyor ortaya. Bakalım bu akustik meselesini nereye kadar götürecek Hayko.

Yazarın Tüm Yazıları