Geçtiğimiz haftalarda Kelebek’te okumuşsunuzdur. Blue Jean Dergisi’nde 1997 yılından beri Türkçe rap’le ilgili köşe hazırlayan Tunç Dindaş’ın kaleme aldığı Türkçe Rap tarihi yazı dizisi tek kelimeyle mükemmeldi.
Almanya’da bir yeraltı hareketi olarak başlayan akımın 13 yıl gibi kısa bir süre içinde nasıl kitleselleştiğini hatta reklamlara, filmlere kadar girdiğini gözler önüne seriyordu yazısında. Gelin Türkçe rap tarihine kısaca bir göz atalım önce...
1995’de yayınlanan Cartel albümünü hatırlıyor olmalısınız. Öfkeli bir kararlılıkla caddelerde yürüyen o genç adamlar aslında Almanya’da rap’le uğraşan üç grubun; Karakan, Erci E ve Cinai Şebeke’nin proje çerçevesinde bir araya gelmesinden oluşmuştu.
Tabiri caizse o dönemde bizim müzik piyasası üzerinde şok etkisi yaptılar ve hatırı sayılır bir satış başarısı kazandılar.
Bizim prodüktörler eller havaya, dımtıs şarkıların peşinde koşarken, rap yapan bu gurbetçi arkadaşların bu denli para kazandırmasına çok şaşırmış, başka projeler aramaya başlamışlardı bile.
İki yıl sonra Cartel’den Erci E ve Karakan’ın solo çalışmaları ardı arda görücüye çıktı.
1999’da çıkan ‘Yeraltı Operasyonu 1’ ve 2001’de çıkan ‘Yeraltı Operasyonu 2’; Türkçe rap’in birçok önemli ismini bir araya getiren toplama albümlerdi ve Türk rap’inin geleceği için misyonlarını yerine getirdiler.
2001’de Ceza’nın da parçası olduğu Nefret ilk albümü ‘Anahtar’ı çıkardı.
2002, Türkçe rap için çok verimli geçen bir yıl oldu. Silahsız Kuvvet’in (Sagopa Kajmer), Pusula programının müziklerini yapan Azra’nın ‘Azrabesk’ ve Ceza’nın ilk solo albümü ‘Medcezir’ yılın önemli üç albümüydü. Birçok toplama albüm de yine bu yıl piyasaya çıktı. Ancak özellikle ‘Medcezir’, Ceza’nın önlenemeyen yükselişinin başlangıcı oldu.
İkinci albümü ‘Rapstar’la yerini iyice perçinleyen Ceza, albümün adıyla star olmak istemediğini anlatsa da, ticari perspektiften bakınca rap star olmuştu bile.
İlk günden beri kendi kitlesi olan Ceza; mikrofondaki sürati ve özellikle akapellaları ile artık geniş kitlelere hitap etmeye başlamıştı. İstanbul’un kalburüstü mekanlarında sahne alan Ceza ‘yeraltı’ tavrını sürdürse de çoktan yerüstüne çıkmıştı. Burcu Güneş ve Candan Erçetin’e featuring’ler yaptı, turneye çıktı.
Ceza iyi sattı, şimdi askerde. 2000’lerde onun kazandığı başarının açtığı kapıdan geçmeye hazırlanan birçok rap’çi ise sırasını bekliyor.
Bunlardan ilki Fuat’ın, Aykut Gürel’in yapımcılığında piyasaya çıkarttığı ‘Her Ayın Elemanı’ adlı albümü. İtiraf etmek gerekirse, uzun zamandan beri bir albümden bu kadar keyif almamıştım. 14 parçalık albüm, özellikle ilk 7 şarkı hiç hız kesmiyor. Klip şarkısı ‘Geri Geldi’ kadar iyi, hatta ondan daha iyi bir sürü şarkı var albümde. Nakarat melodileri çok güçlü. Sözlerde hem sert hem de eğlenceli bir tavır var. Ceza’nın ve Ceza’nın kızkardeşi Ayben’in featuring’leri de bir harika. Şu sıralar Azra gibi kendi albümünü hazırlamakla meşgul olan Ayben’e özellikle dikkat etmenizi rica ediyorum (Ayben’in Aylin Aslım’ın son albümünde de bir featuring’i var). Sözün kısası Türkçe rap sevin, sevmeyin paranıza yazık etmeyecek bir albüm ‘Her Ayın Elemanı’.
Arkasından ‘Bektaş ve Sırtlan’ın albümü geliyor. Onu da şiddetle öneririm. Tabii Azra, Ayben ve ‘Yeraltı Operasyonu 3’ü de de hasretle bekliyoruz.