Paylaş
Taylor Swift, 2020’ye damga vuran albümlerden ‘Folklore’u temmuzda yayımlamıştı. Sade ve içtenlikli, biraz karanlık ama duygusal ve ilginç hikâyeler anlatan, şarkı yazarlığı seviyesi açısından yüksekti. Küresel anaakımın hedeflerine büyük oranda uygun bir diskografiden sonra Swift’in kendine has ‘alternatif’ bir kulvar yarattığı iş oldu ‘Folklore’... Adı üstünde, Amerikan folkundan yola çıkıyordu ama ‘gotik’ bir tavrı vardı.
Taylor Swift, kariyeri boyunca birçok müzik türünden beslendi. Öte yandan ticari sonuçlar için formüllere başvurarak değil, kendini ararken iyi şarkılar üreterek başarı kazandı. ‘Folklore’u 30’lu yaşlarının başındaki Swift’in başyapıtı olarak görüyordum. Karantina döneminden sanatçı olarak kârlı çıktığını ve yılı böyle kapatacağını düşünüyordum. ‘Folklore’un ‘deluxe’ versiyonunun ardından (‘The Lakes’ adlı ekstra şarkıyla) albümden farklı konseptler üreterek yayımladığı EP’leri ve kasım sonunda kendi yönettiği ‘Folklore: The Long Pond Studio’ belgesel konser filmini paylaştı. Belli ki bu albümle çok sıkı bir bağ kurmuştu ve kopmakta güçlük çekiyordu.
Özen göstererek dinleyin
2020’yi geride bırakmamıza sayılı gün kalmışken Swift büyük bir sürpriz yaparak doğum gününde ‘Evermore’ adlı bir albüm daha yayımladı. Önce ‘Folklore’ albümüne giremeyen, ‘B Yüzü’ diye tabir ettiğimiz ya da yedek şarkılardan oluşan bir albüm olduğunu düşündüm. Ancak dinledikçe ‘Evermore’un ‘Folklore’un kız kardeşi olduğunu söyleyen Swift’in ne kastettiğini anladım. Aynı şemsiyenin altına girebilecek sound ve güçte o kadar çok hikâye ve şarkı biriktirmişti ki...
‘Evermore’un çıkışını 2021’e erteleyebilirdi ancak yapmadı. Çünkü 13 yaşından beri 31’inci yaş günüyle ilgili hayaller kuruyordu. 13; uğurlu sayısı olduğu için tersten uğuruna inandığı 31’inci yaşını 13 Aralık’ta ‘Evermore’la taçlandırmayı uygun gördü. Tahmin edebileceğiniz üzere albüm ‘Folklore’ gibi Swift ile Jack Antonoff ve The National’dan Aaron Dessner ortak imzasını taşıyor. ‘Evermore’u sonradan bir remiksini de yayımladığı ‘Willow’; ‘Gold Rush’; HAIM eşliğiyle ‘No Body, No Crime’; The National eşliğiyle ‘Coney Island’ ve Bon Iver eşliğiyle albüme adını veren şarkıyı ilk sıraya alıp 15 şarkıya ayrı ayrı özen göstererek dinleyin. Bana sorarsanız ‘Folklore’dan da iyi.
ŞARKI YAZARKEN SORUN YAŞAMIYOR
Birden fazla sanat alanında ürün verirken tarzı, müzisyen kimliği, şarkıları, sound’u ve yorumuyla ortağı Can Saban’la oluşturdukları pop-rock kulvarının hakkını veriyor Can Bonomo. ‘Ruhum Bela’ albümü sonrası ilk tekli olan ‘Sen Bunları Duyma’ ile martta başladığı 2020 serisine melodik yanı güçlü şarkılarla devam edeceğini temmuzda yayımladığı ‘Güneş’ teklisiyle belli etmişti. Ve yıl biterken 2020’nin üçüncü ve son teklisi ‘Yine Karşılaşırsak’la karşılaştık. Görüyoruz ki güçlü melodiler ve iyi sözler yazma konusunda büyük sıkıntı yaşamayan müzisyen bu anlamda gönlünden geçen sound’u daha olgun bir bakış açısıyla hayata geçirip tarzının altını çiziyor. Şunu da belirtmek isterim, ‘Yine Karşılaşırsak’ orta tempolu ve etkili bir nakarata sahip ‘Türk pop-rock’ bir şarkı olarak benim gelecek Can Bonomo albümüyle ilgili beklentilerimi ilk iki tekliden daha net simgeliyor.
TEKRAR TEKRAR DİNLETİYOR
Türkiye’yi Sziget Festivali’nde temsil eden, uzunca bir süre (‘Dirty Hasan’ adlı şarkısını saymazsak) İngilizce sözlerle ve Batılı bir sound’la rock yapan The Ringo Jets geçen yıl sonunda Türkçe sözlü şarkılar içeren ‘Yadigâr’ EP’siyle yılın en iyi işlerinden birine imza atmıştı. Geçen günlerdeyse ‘Yadigâr 4x4 Keepsake Edition’ adıyla albümün dört şarkısının remiks, demo, enstrümantal ve YouTube canlı kayıtlarından oluşan yeni bir versiyonuyla geldi. Esmeray cover’ı ‘Ayrılık Olsa Bile’nin Hey! Douglas, ‘Black Sheep’in Mehmet İncili, ‘Yadigâr Ejder’in Kaan Düzarat ve ‘The Light’ın Ozan Çanak remiksleri albümü tekrar tekrar dinletiyor. Uluslararası hedefleri için pandemi sonrasını bekleyen The Ringo Jets ise yeni yılda albüm müjdesi veriyor.
Paylaş