Ünlü ‘‘Susurluk Raporu’’ geçtiğimiz günler açıklandı...Rapor açıklanınca kimi, ‘‘Vay anasını sayın seyirciler!..’’ diye ıslık çaldı...Kimi ‘‘Hadi ya sende, böyle fakir ilmühaberi gibi rapor mu olur?..’’ diye burun kıvırdı...Yani kimi rapordan hoşnut oldu, kimi de raporu hiç beğenmedi...Bu konuda söylenecek fazla şey yok... Biliyorsunuz, ‘‘Zevkler ve renkler’’ tartışılmaz!..İşte ben de bu noktadan hareket ederek, ‘‘Susurluk Raporu’’nda aradığını bulamayanlar için, tamamen kendi araştırmalarıma dayanan bir ‘‘Muzurluk Raporu’’ hazırladım... Sizlere aşağıda bu raporu sunuyorum.Raporun sunuluşu biraz ‘‘Agatha Christie’’nin cinayet romanlarındaki zanlıları teker teker tanıtma biçimini anımsatıyor belki ama, bu tamamen gırgırla hazırlanmış bir rapor...Ama benim çok eksiği de olsa, el emeği göz nuru ile oluşturduğum bu raporumu hafife almayın...Çünkü ha ‘‘Susurluk Raporu’’, ha benim ‘‘Muzurluk Raporu’’ ha, ‘‘Işılay Saygın’’ın önerdiği ‘‘Kızlık Raporu’’ sonuç olarak aynı kapıya çıkıyor, çok birşey de farketmiyor...Şimdi gelelim olayları ve gerçekleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren benim raporuma ve bu raporda yeralan kişilere...***Süleyman Bey: ‘‘Suçlular suç mahallinde dolaşırlar’’ diye bir görüş vardır... Süleyman Bey de 40 yıla yakındır gidiyor geliyor, suç mahallinde dolanıp durmaktan kendini alamıyor...‘‘Konser Salonu’’, ‘‘Çocuk Parkı’’ vs. işleterek hafiften kara geçmiş aklıyor...Ayrıca, Sezar'ın ‘‘Gittim, gördüm, yendim...’’ sözüne karşı söylediği, ‘‘Verdimse verdim...’’ sözüyle de ünlü...***Vatandaş Ragıp: ‘‘Yeter be!..’’***Sibel Can: Bu ülke için Sibel ‘‘CAN’’ını veren bir sanatçı...Ülkeye Migros'tan parça tavuk alma örneği, kalça, göğüs, bel vs. herşeyini veriyor... Ama, ‘‘Bunca verdiğim şey yeter...’’ deyip, vergisini vermiyor.Televizyon ekranında kalçasını bir sallıyor, kader utansın, adeta ülke sallanıyor...Bir ara ortada görünmedi, tüm ülkenin gözüne meraktan uyku girmedi...Ama Miami sahillerinde Havai giysileriyle ortaya çıkınca herkesin yüreğine su serpildi...***Vatandaş Ragıp: ‘‘Ohhşşş!..’’***Yeşil: Bilumum icraatını yaptıktan sonra ‘‘Yeşil ördek gibi göllere dalan’’ ve kaybolan bir devlet, pardon, terör görevlisi...Üzerindeki tartışmalar halen sürüyor...Ama tartışmalar daha çok Yeşil'in ‘‘Açık yeşil mi koyu yeşil mi, çağla yeşili mi?’’ olduğu konusunda yoğunlaşıyor...Aslında ‘‘Yeşil’’ İçişleri'ni değil, Çevre Bakanlığı'nı ilgilendiriyor ama kimse farkında değil...Ayrıca bu işi Tema Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca'ya havale edin, bakın ‘‘Yeşil’’i nasıl bulup çıkarıyor ortaya...***Serdar T.: Penisle ilgili yazdığı yazılar nedeniyle tepkileri üzerine çeken beş numara gözlük de taksa gözü pek bir gazeteci...Ama Clinton skandalı patlak verince kendisine bugüne dek nasıl haksızlık yapıldığı anlaşıldı...O ileriyi görüyor, yıllardır penisle ilgili yazılar yazarak toplumu Clinton konusunda uyarıyordu... Ve penisin birgün tüm dünyayı böylesine etkileyeceğini biliyordu...Bu arada Clinton'un Serdar'ın yazılarını mahkemede delil olarak gösstereceği bir Serdar okuru olan Monica Lewinsky'nin onun bir yazısını okuduktan sonra tahrik olarak, ünlü oval odada kendisine saldırdığını söyleyeceği öğrenildi...***Mehmet Ağar: Ahmet Haşim'in ünlü ‘‘Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenleri’’ şiirini, ‘‘AĞAR AĞAR çıkacaksın bu merdivenleri’’ şeklinde anlayıp merdivenlere koşturan ama hızlı hızlı çıktığı için merdivenlerden düşen eski bir polis müdürü, milletvekili ve eski Bakan... İşin ‘‘ağır’’dan alınması konusunda elinden gelen herşeyi yapıyor...***Vatandaş Ragıp: ‘‘Türkiye seninle gurur duyuyor!..’’***Söylemez Çetesi: Şu anda tüm fertleri cezaevinde...Konuşurken konuşmasına sürekli ara veren, söyleyeceğini bir türlü ‘‘söylemeyen’’ Başbakan Yılmaz'ın da bu nedenle, bu ‘‘Söylemez’’ çetesiyle ilişkisi olabileceği tartışılıyor...Sayın Başbakan bu konuda ne söylemez, pardon ne söyler bilmiyorum...***Güneş Taner: Kendini hem ülkeye, hem puroya adamış bir politikacı...Yalnız içtiği puroları söndürmeden yere atması, alayımızı her an cayır cayır yakabilir... Kendisine ve purolarına dikkat edilmesi gerekiyor...***Ragıp: ‘‘Ben bu zammı yapanın!!!’’***İbo Tatlıses: Ortamı uygun görüp Türkiye'de bir ‘‘Lahmacun Cumhuriyeti’’ kurma amacında...Ama ülke Lahmacun Cumhuriyeti olalı yıllar olmuş İbo bunun farkında değil...***Titan'cı Şeranoğlu: ‘‘Bu milleti gelen Titan'lıyor, giden Titan'lıyor... Bir de ben Titan'lasam n'olur?..’’ diyen bir arkadaş...Milleti dolandırmadığını Titan'dan topladığı paraları ‘‘TİTANic’’ filmine yatırdığını söylüyor...Ve tüm üyelerin de bu filmin hasılatından pay alacağını belirtiyor...***Doğuş: Haksız yere hapse giren bir şarkıcı... Suçu, geçmiş yıllarda bir genç kızın yerli film usulü ırzına geçmek...Ama Doğuş yaptığı savunmada o genç kızı kendisinin değil Başkan Clinton'un kirlettiğini söylüyor...Şu ara tüm televizyon kanallarında dakkabaşı ekranlara ‘‘Doğuş'un cezaevi görüntüleri getiriliyor, genç şarkıcının dramı anlatılıyor... (Yahu cezaevlerindeki yazar çizer arkadaşlar... İçinizde sesi güzel hiç mi kimse yok!..’’***Uzun sözü kısası... Sevgili okurlar... Benim bu ‘‘Muzurluk Raporu’’ ile ilgili, vizyonum tabi bu kadar dar değil, ama n'apalım yerimiz bu kadar...Bu ülkede nasıl olsa daha bir alay rapor hazırlanır, biz de milletçek evvelallah o rapordaki yerimizi alırız... Maksat rapor olsun. Biz her zaman varız...***Ve son sözü gene vatandaş Ragıp söylüyor...‘‘Abi n'olacak bu memleketin hali ya?..’’ALİ ULVİYalnızca Türk karikatürünün değil dünya karikatürünün büyük ustası Ali Ulvi'yi kaybettik... Çizdiklerini, düşündüklerini saygı, sevgi ile anıyorum...