Köpekle yaşamda eğitimin yeri

Ancak bu ilerleyiş içerisinde köpeklerin, insanoğlunun hızına ayak uydurması gerekliliği zaten doğasından çok şey kaybetmiş olan dostlarımız ve sahiplerinin işlerini oldukça zorlaştırmıştır. İşte bu noktada ortaya, köpek eğitimiyle birlikte sahip ve köpek arasındaki ilişkinin daha uzun ömürlü ve sağlam temeller üzerine oturması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
​* * *
Yüzyıllar önce insanlar için koruma, avlanma, yön bulma gibi görevleri yüklenmiş olan köpekler, günümüzde insanoğlunun eksiklerini kusursuz koku alma duyuları, kararlı korumacı tutumları, hâlâ açıklanamayan sezgileriyle çok iyi bir şekilde gidermiş ve insan ile köpek iyi bir ekip olmuşlardır. Bu ekibi daha verimli hale getirebilmek ancak bu ikilinin birlikteliklerinin uyumu ve birbirlerini anlamalarıyla mümkündür ki, işte bu iletişimi kısa sürede yakalayabilmek köpek eğitiminin temel amacını oluşturmaktadır.
* * *
Köpeklerde doğum sonrası ilk olarak annenin yönlendirmesiyle başlayan eğitim, sütten kesilme ve sahiplenme ile sahibe devrolmaktadır. ​Daha çok küçükken evimize gelen şirin dostlarımız ve onları sahiplenmiş olan aileler kendilerini ne tür problemlerin beklediğinden ve bu problemlerin çözümlerinin neler olabileceğinden henüz habersizdir. İlk günlerde başlayan tuvalet alışkanlığı problemleri, ağlama, eşyaları kemirme gibi davranışlar karşısında kısa sürede başarı yakalanmaz ve çözüm arayışına gidilmezse küçük dostumuzla başlamış olan birlikteliğimiz, her iki tarafın da üzüleceği bir ayrılıkla sonuçlanabilmektedir. Oysa bütün bu problemler basit yönlendirme ve yöntemlerle çok kısa bir sürede üstesinden gelinebilecek durumlardır. Sadece biraz sabırlı olmak ve doğru kaynaklardan bilgi edinip yardım almak işimizi kolaylaştıracaktır.


* * *
​Hemen belirtmek isterim ki, köpekler asla bir süs eşyası ya da aksesuar değillerdir. Aynı zamanda birer silah veya bir üst modeli çıktığında değiştirilecek bir araba da... Köpek beslemekteki temel amacın dostluk ve ortak paylaşım ve bu yolda ilerlemenin rehberliğinde eğitimin olduğu asla unutulmamalıdır.
​Köpekle olan birlikteliğin hemen her safhasında karşılaşabileceğimiz problemlerin eğitim ya da rehabilitasyon ile çözülebileceği gerçeğini dostumuzdan vazgeçmeden önce bir kez daha düşünmeli ve biraz daha sabır ve hoşgörüye ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız. Dostlarımız nasıl bizden biraz sevgi ve ihtiyaçlarının giderilmesi haricinde çok fazla bir şey beklemiyorlarsa, biz de onlardan çok kısa sürede mucizevi ilerlemeler beklemeyelim.
* * *
Köpekler sahipleriyle yaşadıkları sürece; apartman dairelerini, sokakları, parkları ve hatta bazı restoranları bizlerle paylaşacaklardır. Bu durumda köpek sahiplerinin köpeklerini başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde yetiştirmeleri gerekmektedir. ​Eğitim, birlikteliğin her döneminde devam edecek ve iletişimin sağlamlığını artıracaktır. Sosyal bir çevrede diğer insanlara sorumlu olarak yaşayan insanoğlu, beslediği köpeği de bu sosyal yapının bir parçası olarak kabul etmeli ve tıpkı kendisinin olduğu gibi köpeklerine de belirli kurallar çerçevesinde yaşamayı öğretmelidir. İşte bu evrede köpek eğitiminin gerekliliği gündeme gelir.
* * *
​​Köpek eğitimi denildiğinde sadece tuvalet alışkanlığı veya itaat programları akla gelmemelidir. Sosyalizasyon, ev içi kurallarının öğretilmesi, çocuklara ve diğer köpeklere karşı sosyal ve toleranslı olması, prosedür eğitim programlarının ilave edilmesi mutlak olan öğretilerdir. Köpeğin eğitimi söz konusu olduğunda en önemli nokta sahibin köpek ile olan diyaloğunun hangi seviyede olduğudur. Köpek ister sahip tarafından amatörce eğitilmeye çalışılsın, ister profesyonel bir eğitim programından geçsin, köpek sahibi gerektiği kadar ilgi ve çaba göstermediği sürece eğitimden randıman almak mümkün değildir.
* * *
Köpek sahibinin mutlaka köpek davranışları hakkında yüzeysel de olsa bilgisinin olması ve köpeğine karşı nasıl bir davranış geliştirmesi gerektiği konusunda tereddüt yaşamaması gerekir. Unutulmaması gerekli olan, köpekler de bizim gibi bireysel farklılıkları olan, kendilerine ait alışkanlıklara sıkı sıkıya bağlı canlılardır. Onları mekanik bir yaklaşımla algılamak ve her köpeğin aynı davranışa aynı tepkiyi vereceğini düşünmek en büyük hata olur. Anlaşılacağı gibi köpeğin eğitiminden önce sahibin eğitimi gelmelidir.
Eğitimsiz köpek yoktur, eğitimsiz sahip vardır.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Köpek yavruları doğduklarında sadece sürünme, koku alma ve emme refleksine sahiptirler. Göremez, ayakta duramaz, yürüyemez ve duymazlar. Bu duyu ve yetenekler doğduktan sonra 12-18’inci günler arasında şekillenir.