Boro’nun haklı mücadelesi

Hikâye aslında American Staffordshire ırkı olan Boro ve Sonja’nın 5 ay önce oturdukları sitede yasaklı ırk oldukları şeklinde bakanlığa şikâyet edilmeleri ile başladı. Bakanlık görevlileri tarafından el konulan köpekler, Çankaya Belediyesi‘nin Hayvan Barınağı’na emaneten yerleştirildi. Köpeklerin sahibi Emre Tanyolu, olayın üzerine köpeklerine haksız yere el konulması sebebiyle mahkeme sürecini başlattı.
***
Beş ay süren mahkeme karara bağlama aşamasına yaklaşırken, Emre Tanyolu barınaktan aranarak, köpeklerinden erkek olan Boro’nun kayıp olduğunu, belki de çalınmış olduğunu öğrendi. Bu dehşet verici haber üzerine tüm hayvansever ve duyarlı insanlar Boro’nun bulunması ve sahibine kavuşması için sosyal medya aracılığı ile harekete geçti.
Hürriyet Ankara'nın da manşetten Boro’nun hikâyesini paylaşmasından 2 gün sonra, Boro Çankırı’da sağ salim bulundu. Tüm bu olaylar esnasında mahkeme sonuçlanmış, Sonja ve Boro’nun yasaklı ırk mensubu olmadığı ve sahiplerine iade edilmeleri kararı verilmişti. Şu an Boro ve Sonja, sahipleri olan Emre Tanyolu ile uzak kaldıkları 5 ayın yarattığı stres ve travmayı atlatmaya çalışıyorlar.
İlk olmayan ve böyle giderse son da olmayacak bu olay zihnimizde hangi soruları şekillendirdi...
***
-Yasaklı ırk olmadıkları halde sadece bir şikâyet üzerine köpeklere apar topar el koyup sahiplerinden ayırmak ne kadar doğru bir uygulama?
-5199 sayılı kanun kapsamındaki ‘yasaklı ırklar’ maddesi gereğince daha kaç köpeğin ve sahibinin canı yanacak?
- Bakanlık aracılığıyla el konularak barınağa yerleştirilen bir köpeğin, mahkeme süreci devam ederken çalınabilmesi nasıl mümkün oldu? Bu konuda sorumluluk sahibi olan barınak çalışanlarının savunmaları nedir?
- Emre Tanyolu hakkını aradı ve köpeklerine kavuştu ama acaba haberimiz olmadan kaç köpek bu yanlışlık içerisinde barınakta suçsuz yere çile çekiyor.
- Bir canlının ırkından dolayı yasaklı ilan edilmesi ırkçılık yapmak değil midir?
- Irkından dolayı tecrit edilerek barınaklara hapsedilmek 5199 sayılı yasadaki ‘tüm hayvanlar yaşam hakkıyla doğar’ cümlesine ters düşmüyor mu?
5199 sayılı hayvan hakları yasasının kapsamındaki yasaklı ırklar maddesinin acilen iptal edilmesi ve yeniden düzenlenmesi tüm duyarlı hayvanseverlerin zihnindeki sorulara en doğru yanıt olacaktır.