Tarkan Özvardar

Köpeklerde ayrılık endişesi

10 Temmuz 2018
Köpek sahiplerinin, davranışçılara ve eğitmenlere sıklıkla danıştıkları davranış problemlerinin başında onları evde yalnız bıraktıklarında; aşırı havlama, ağlama, uluma, eşyaları kemirme ve kapı tırmalama gibi şikayetlerden oluşan köpeğin yalnız kalmaya olan tahammülsüzlüğü gelmektedir.

Bazı vakalarda komşuların rahatsız olması ve hatta tahliye davalarının şekillenmesine kadar uzayan can sıkıcı, çoğunlukla da hayvan sahibinin aleyhine sonuçlanan ve sahip ile dostunun yollarının ayrılmasına neden olan yargı süreçleri oluşmaktadır. Peki köpeklerde bu davranış bozukluğu nasıl şekillenir ve engel olmak için neler yapmamız gerekli olduğuna bi bakalım...
***
ONLAR İÇİN SAHİP, HERŞEY DEMEK

Köpekler sahipleriyle yaşadıkları hayatlarında onları merkez noktaya oturturlar. Küçük ve bizlere göre malesef kısa olan yaşamlarında biz olmayınca hezeyana kapılmaları çok da anormal değildir. Kurallarını bilmedikleri insana ait olan sosyal yaşantı içinde sahip demek; beslenme, gezinti, arkadaş, oyun, tuvalet ihtiyacının sağlanması yani kısaca her şey demektir. İşte her şey olan sahip; evden gidince endişe başlayabilmektedir.
***
Bu davranış bozukluğu oluştuğu ya da giderilemediği durumlarda köpeğin başka birine sahiplendirilmesi(ki bu ayrılık endişesini daha da arttıracaktır) veya barınak, sokak gibi ortamlara terk edilmesi ile sonuçlanacak ve dostumuzun korktuğu başına gelmiş olacaktır. Yoğun ve karmaşık yaşantısında dostunu terk etmiş olan insan kendine yeni dostlar edinmekte ve terk ettiği arkadaşını unutmakta hiç güçlük çekmez. Ama unutmak köpek için geçerli olmayacak ve hayatı boyunca bu travmanın mutsuzluğuyla yaşayacaktır.
İşte sevimli dostlarımızın ‘ayrılık endişesi problemi’ne yakalanmadan ve ömür boyu bizimle yaşamalarını sağlayacak altın kurallar...

Yazının Devamını Oku

Köpeklerde zeka ve eğitilebilirlik

3 Temmuz 2018
Köpeklerde zekâ; ırka, genetik yapıya, çevresel faktörlere ve manüpülasyonlara göre farklılıklar gösterir.

Köpeklerde zekâ sıralaması yaparken; eğitime verilen yanıt, öğrenme hızı, problem çözebilme yeteneği, insanla birlikte çalışma isteği gibi özellikler ön planda tutulmuştur. İstatistiki çalışmalar bu kavramları zekâyla ilişkilendirmiştir.
* * *

Köpeğin eğitilebilirliği ve itaat algısının düşüklüğü her zaman zekânın yetersizliği anlamına gelmez. Örneğin; Kangal köpeğinin sürü koruma ve sürüye uyum yeteneği onu en iyi sürü koruma köpeklerinin ilk sırasına oturtmuştur. Ancak, Kangal özgürlüğüne düşkün bir ırk olarak itaat programlarında çok da başarılı değildir. Bu veri, Kangal’ın zekâsının yetersizliğini işaret etmez.
* * *
​Aynı ırk içerisinde ve hatta kardeş köpekler arasında yapılan zekâ testi çalışmalarında farklı sonuçlara ulaşılması, bireysel farklılıkların da var olabileceğinin göstergesidir. ​Yapılan çalışmalar her ne kadar genellemeleri içeriyor olsa da, elde edilen sonuçlar köpek ırkları içerisinde eğitime yatkınlık ve eğitilebilirlik seviyelerinin tespit edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Aslında zekâ ile aklın birbirinden farklı kavramlar olduğunu düşünürsek bu sıralamaların daha çok akılla ilgili olduğu sonucuna varırız. Liste, insanla işbirliğine yatkınlık, eğitime verilen pozitif yanıtlar, komut öğrenmedeki tekrar sayıları ve problem çözmedeki becerileri göz önünde bulundurarak hazırlanmıştır.

Sıralamada 10 akıllı köpek ırkı:

1) Border collie

Yazının Devamını Oku

Hayvan istismarı

20 Haziran 2018
Geçen hafta Sakarya’da yaşanan vahşete içimiz kan ağlayarak şahit olduk.

Sosyal medya sayesinde yapılan paylaşımlarda bu korkunç olayı duymayan ve duyarsız kalmayan olmadı. Savunmasız küçücük bir canlıya bu canice saldırının nasıl yapılmış olduğunu anlamak mümkün değil. Yaşanan bu korkunç saldırının yankıları akıllara daha önceleri yaşanmış olan ve halen yaşanmakta olup da su üstüne çıkmamış olan birçok hayvan suistimali olduğunu bize düşündürttü. Bu saldırıların kimler tarafından ve hangi ruh halleriyle yapılmış olabileceği, bu suçu işleyenlerin nasıl engelleneceği, toplum olarak bu suçlara karşı nasıl örgütlenmemiz gerektiği ve tabii ki hayvan hakları ve ıslahı konusunda yasa koyucuların ne tür önlem ve kararlar alması zorunluluğu gündeme geldi.

Maalesef tüm dünyada ve ülkemizde hayvanların maruz kaldığı insan eliyle yapılan birçok suistimal şekli var.

- Hayvanlara yapılan cinsel taciz
- İşkence ve fiziksel şiddet
- Esaret altında tutma
- Aşırı egzersize etme ve yetersiz yada aşırı besleme

Yazının Devamını Oku

Köpeğimize korkmadan nasıl yüzme öğretiriz

14 Haziran 2018
Yazın köpeğiniz ile birlikte keyifli bir yüzme seansına hazırsanız ve bu köpeğiniz ilk yüzme tecrübesi olacaksa, bu yazı aydınlanmanızı sağlayacaktır.

 ÖNCELİKLE, YAPILMAMASI GEREKENLER

* Köpeğinizi zorla suya sürüklemeyin, atmayın, kandırmayın ve zorla sokmayın.
* Eğer ıslanmaya hazır değilseniz -en azından ilk zamanlarda- köpeğinizi de suya sokmayın. Birçok hayvan sahibi köpeklerini suya doğru götürürken her dalgada geri adım atıp ıslanmamaya çalışıyor fakat köpeğiniz sizi kılavuz olarak gördüğü için, sahiplerinin dalgalardan ve sudan kaçtıklarını gördükleri zaman onlar da bu davranışları kopyalamaya başlayacaklardır.
* Dostunuzun ilk deneyiminde heyecanlanıp size doğru yüzmek istemesi ile vücudunuzda oluşabilecek olan tırnak izlerine karşı ilk deneyimlerde neopran yelek ya da en azından bir tişört ile denize girmenizi tavsiye ederim.
* Son olarak ise, yanlışlıkla suya düşme riskini ortadan kaldırın. Yani kaygan zeminlerden, yüksek ve eğimli noktalardan uzak duru. Eğer köpeğiniz birden bire suya düşer ve travma yaşarsa daha sonradan isteyerek suya girmesi zor hale gelecektir.

YÜZME İÇİN UYGUN BİR DURUM YARATIN

* Sıcak bir gün seçin. Acele ederseniz ve serin bir güne denk gelirseniz köpeğiniz için suya girmek zevkli bir şey olmayabilir. Ama sıcak bir günde suya girdiğinde vücut ısısının düşmesi ile beraber yüzmekten küçük dostunuzda daha fazla keyif alacaktır.

Yazının Devamını Oku

Köpeklerde alerji

6 Haziran 2018
Köpeklerde de aynı insanlarda olduğu gibi mevsimsel alerjilere maruz kalabilen canlılardır. Evcil hayvan alerjileri üç kategoriye ayrılır:

* Gıda alerjileri.
* Çevresel alerjiler.
* Genetik kökenli alerjiler.
Eğer küçük dostunuz ilkbahar, yaz veya sonbaharda kaşınmaya başlıyorsa, muhtemelen mevsimsel, çevresel alerjenlere tepki gösteriyordur. Fakat, eğer semptomlar yıl boyunca devam ediyorsa köpeğinizin hassasiyeti sürekli etrafında olan etkenlerden dolayı olabilir; diyeti gibi.

MEVSİMSEL ALERJİ BELİRTİLERİ

Köpeklerin alerji belirtileri insanlardan farklı olarak kendini alerjik dermatit olarak gösterir yani cilt tahrişi veya iltihabı olarak. Eğer köpeğinizin alerjisi varsa aşırı derecede kaşınmaya ve belli bölgelerini dişlemeye ya da çiğnemeye başlayacaktır. Kendisini mobilyalara, halılara sürtmeye başlayabilir. Kaşıntı devam ettikçe köpeğinizin cildi hassaslaşacaktır ve şişecektir. Alerjik dermatitin başka semptomları tüy dökülmesi, kızarıklık, açık yaralar ve kabuk bağlama olarak özetlenebilir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Kulaklar ve kulak kanalı kızarıp şişebilir veya mantar ve bakteri üremeye başlayabilir. Eğer köpeğiniz kulağını kaşımaya, kafa sallamaya veya kulaklarının etrafında tüy dökmeye başladıysa alerjik reaksiyon gösteriyor olma ihtimali yüksektir. Eğer kulaklarında enfeksiyon varsa başka bir belirtisi de belirgin bir koku ve pas çıkmasıdır. Her ne kadar köpeklerde alerji belirtileri solunum yolu ile kendini çok göstermese bile bu hiç olmayacağı anlamına gelmez. Burun akması, göz sulanması, öksürük ve hapşırma aynı insanda olduğu gibi minik dostlarımızda da alerji belirtileri olabilir. Mevsimsel alerjisi olan köpekler, yani polen, ağaç, ot gibi çevresel etkenlere alerjisi olan dostlarımız aynı insanlarda olduğu gibi bronşit veya sinüzit olabilirler. Son olarak dikkat edilmesi gereken, daha nadir belirtiler, şişmiş kırmızı gözler, kırmızı bir çene, patiler ve kırmızı anüsdür.

Yazının Devamını Oku

Yaşlı köpeklerde bakım

22 Mayıs 2018
​Yaşlılık tıpkı insanlarda olduğu gibi köpeklerde de hayat döngüsünün bir parçasıdır. Eski zamanlarda bir köpeğin ortalama ömrünün 6 ile 9 yıl olduğu kabul edilirdi. Günümüzde teknolojinin ve bilimin olumlu ilerleyişleriyle, bakım ve tedavi imkânlarının gelişimiyle beraber küçük ırk köpeklerde 15-16 yıl, orta boy ırklarda 11-14 yıl, büyük ırk köpeklerde ise bu süre 10 yıla kadar uzamıştır.

Bir köpeğin yaşam süresi genetik faktörler, çevresel faktörler, bakım ve beslenme gibi unsurlarla belirlenir. Günümüzde 7 yaşını tamamlamış bir köpeğin yaşlanma sürecinin başladığı kabul görmektedir. Yaşlılık sürecinde köpeklerde bazal metabolizma ciddi anlamda yavaşlamaya başlar. Buna bağlı olarak dostumuzun daha fazla dinlendiğine, hareketlerinin daha kararlı ve yavaş olduğuna, uykuya ve yemeğe eskiden oyuna ayırdıkları vakitten daha çok vakit ayırdıklarına şahit oluruz. Koku duyuları zayıflamaya başlar, işitme ve görme duyuları da eskisi kadar keskin değildir. Yaşlılık sürecinde deri ve tüylerin mukavemeti azaldığı için sıcak ve soğuğa karşı daha duyarlı hale gelir. Eklemlerin ve kasların direnci azalır.
* * *
​Köpeklerimizin daha konforlu, sağlıklı ve uzun bir yaşlılık süreci geçirmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:
- Yaşlılık süreci içerisine girmiş bir köpeğin en az üç ayda bir fiziksel muayeneye, senede iki defa da tam teşekküllü bir kan analizine ve özellikle kalp, karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerine girmesi gerekmektedir. Yaşlılığa bağlı oluşabilecek hastalıkların erken tanısıyla eliminasyonu çok daha kolay olacaktır.
- Bu dönemde köpeğinizi bebeklik ve gençlik dönemindeki mama formülasyonları ya da beslenme biçimleriyle aynı şekilde beslememelisiniz. İyi kalite, sindirilebilirliği yüksek, yağ ve karbonhidrat oranı düşük, protein oranı dengeli, içerisinde eklem direncini arttırıcı takviyelerin olduğu mamaları tercih etmek ya da buna uygun bir rasyonu evde hazırlamak en doğrusu olacaktır. Yaşlılık döneminde metabolizmanın yavaşlamasına bağlı olarak oluşabilecek obezite hastalığı eklem, omurga ve disk problemlerine yol açabildiği gibi karaciğer ve kalp yağlanması gibi ciddi problemlere de sebep olabilmektedir. Bu nedenle dengeli ve düşük kalorili besleme, abur cuburdan uzak tutulmasına dikkat etmek gerekir.
- Bu dönemde dostumuzun ağız ve diş sağlığına her zamankinden daha fazla önem göstermek gerekir. Zaman içerisinde aşınan dişler mukavemetlerini yitirip daha kolay kırılabilir, çürükler ve diş eti problemleri şekillenebilmektedir. Düzenli ağız ve diş muayenesi, tartar temizliği ve sert besin maddelerinden kaçınılması bu dönem için önemlidir.

Yazının Devamını Oku

Köpekler neden ot yer

15 Mayıs 2018
Köpek sahipleri, köpeklerini dolaştırmaya çıkardıklarında zaman zaman onların büyük bir zevkle ot yediklerine şahit olurlar.

Birçok sahip, köpeklerinin şekillendirdiği bu davranıştan pek hoşlanmaz ve engel olmaya çalışır.
Peki köpekler niçin ot yer?
* * *
Köpek, bundan binlerce yıl öncesinde tıpkı ortak atadan gelmiş olan kurtlar gibi etçil (carnivor) olarak evcilleşme sürecine dahil olmuşlardır. İnsanla bir arada yaşamak onların da beslenme alışkanlıklarının değişmesine, insan eliyle doyurulma ve insanlardan arta kalan besinlerle doymaya çalışmak onların etle bağdaşık sindirim sistemlerinin değişmesiyle sonuçlanmıştır.
* * *
Son yıllarda yapılan çalışmaların sonucunda köpeklerin artık yarı etçil (semi-carnivor) yapıda bir canlı haline dönüştüğü yönündedir. Köpekler büyük ölçüde protein kaynağı olarak ete ihtiyaç duydukları gibi artık sebze ve meyve gibi vejatatif besinlere de ihtiyaç duyar ve onların büyük bir kısmını sindirebilir hale gelmişlerdir. İşte bu sebepten ötürü selektif olarak köpeklerin ihtiyaç duydukları yeşil besinleri zaman zaman dışarıda ot yiyerek elde ettiklerine şahit olmak mümkün. Özellikle yağmur sonrası yeşeren bazı otları son derece keyif alarak yemeleri bu ihtiyaçlarını karşılama hedefli olmaktadır.
* * *

Yazının Devamını Oku

Köpeklerde tıraş gerekli midir?

9 Mayıs 2018
Yaklaşan sıcak yaz günleri nedeniyle birçok köpek sahibi, köpeklerini rahatlatmak ve sıcaktan korumak amacıyla tıraş ettirmeyi düşünür.


Hatta bazı köpek sahipleri, kışın bile evcil dostunun ev içerisinde dökülen tüylerinden şikâyetçidir ve onları tıraş ettirme fikri cazip gelir. Bütün bu argümanlar ışığında dostumuzu tıraş ettirmeden önce, bu işlemin doğru bir uygulama olup olmadığı, köpeklerin gerçekten sıcaktan bunalmamaları için tıraş edilmelerinin gerekli olup olmadığı gibi konular hakkında bilgi sahibi olmak ve onları daha iyi tanımak en doğru yol olacaktır.
* * *
Köpeklerin birçoğunun vücudu tamamını saracak şekilde tüylere kaplıdır. Irka bağlı olarak bu tüylerin kalınlığı, yoğunluğu ve miktarı değişebilmektedir. Tüyler dostlarımızı soğuk havadan oldukça iyi bir şekilde korumakla birlikte yakıcı güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşıda bir kalkan görevi görmektedir. Buradan da anlaşıldığı üzere sıcak aylarda rahatlaması amaçlı yapılacak olan tıraş işlemi aslında köpeğimizi güneş ışınlarının yakıcı ve rahatsız edici olabilecek zararlı etkilerine karşı korumasız hale getirecektir. Ayrıca bir çok hayvan sahibinin tıraş ettirelim ve derisi rahat hava alsın düşüncesinde tıraş ile oluşabilecek deri erozyonlarıyla deriyi dış etkilere ve yaralanmalara açık bir hale getirecektir.
* * *
Yaz aylarında günlük gezinti rutini olan dostlarımızın doğa yürüyüşleri esnasında kene, pire gibi onun sağlığı ve dolaylı olarak bizim sağlımız açısından da zararlı olabilecek parazitleri alması mümkündür. Tıraş edilmiş bir köpeğin derisine kenelerin tutunması ve ısırması çok daha kolaydır. Tüysüz ve yüzlek damarların bulunduğu vücut bölümlerini tercih eden keneler için tıraşlı bir köpek çok daha kolay bir av olacaktır. Buradan da anlaşıldığı üzere tıraş edilen köpekler zararlı parazitlere daha çok maruz kalabilmektedirler.
* * *

Yazının Devamını Oku