Zorbalar niye çok?

Turgutlu’da spor yapan hamile bir kadını “Burada yürüyüp spor yapmayacaksın” diyerek dövenler...

Şort giydiği için genç bir hemşireyi darp eden “tekmeciler”...

Kadın dövenler, öldürenler, tacizciler, tecavüzcüler, çocuk istismarcıları...

Davranışları çok çeşitli; biri namus bekçiliği pozunda saldırırken öbürü istismar ve tecavüz için saldırıyor. Zıt gibi, ama ortak yanları şiddet ve kuralsızlıktır.

Bir kısmının bu taraklarda bezi yok fakat onlar da siyasi şiddet tutkunları.

YENİÇAĞ’A SALDIRI

Hürriyet’e saldırıp tahribat yapanlarla Yeniçağ’a saldırıp tahribat yapanlar farklı siyasi görüşten olabilir ama ortak yönleri şiddettir, “Söyletmen vurun!” kafasıdır.

Yeniçağ milliyetçi, ülkücü çizgide bağımsız bir gazetedir. Sahibi Ahmet Çelik’e telefonla geçmiş olsun dileklerimi ilettim.

Gazetenin internet sayfasında; ziyaret ederek, mesaj yazarak saldırıyı kınayanlara baktım: Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan, Koray Aydın var. BBP Lideri Mustafa Destici var...

Diğer yandan CHP Lideri Kılıçdaroğlu var, CHP’liler var, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu var. Elbette basın kuruluşları var.

Fakat bu satırlar yazılırken MHP genel merkezinden hiç kimse yoktu!

Anayasa işiyle çok mu meşguller? Fakat bir tweet kaç dakika alırdı ki?

KURALSIZLIK HASTALIĞI

Şiddet eğilimi niye böylesine yaygın?

Bir şiddet ve otoriterlik tezahürü olan “Söyletmen vurun!” zihniyeti siyasi hayatımızı nasıl etkiliyor?

Muhafazakâr sosyolog Fatma Barbarosoğlu’nun şu satırları tam teşhistir:

“Geleneğin bittiği, modern olanın henüz yerleşmediği, iki arada bir derede toplumsal yapı...” (Yeni Şafak, 23 Kasım)

Geleneksel ayıp, günah, edep, hürmet gibi değerlerin aşındığı...

Modern özgürlük, eşitlik, empati, saygı, kurallı davranış gibi değerlerin yerleşmediği toplumsal kesitler.

Şehirleşmenin, sosyal değişmenin uzunca bir aşamasında görülen sosyolojik sorun.

Sosyolog Durkheim sosyal değişmenin uzun ve fevkalade sorunlu ilk aşamalarında ortaya çıkan bu alt kültür için “anomi” diyordu, yani kuralsızlık.

“Lumpen” kavramı da bu bağlamdadır.

SİYASİ AŞIRILIK

Prof. Ali Çarkoğlu ve Prof. Ersin Kalaycıoğlu “Değerler Araştırması”nda toplumda görülen değerler kargaşasını ve aşınmasını bulgulamışlar, “anomi” tanımını yapmışlardı.

Daha ziyade düşük eğitimli ve düzenli meslek (statü) edinememiş kesimlerde ortaya çıkıyor.

Küçük bir sosyal kategori ama büyük sorunlar yaratabiliyor.

Çeşitli geleneksel ya da modern değerler dillerde dolaşabilir fakat içi boşalmış, sloganlaşmıştır.

Dinin özü olan hikmet, ahlak ve sorumluluk gibi değerler boşalmıştır. Özgürlük, eşitlik gibi modern değerlerin de içi boşalmıştır.

Böyle durumlarda siyasi slogan haline gelirler.

Seymour Martin Lipset 1959’da yazdığı “Siyasal İnsan” adlı kitabında bu kesimlerin “dar görüşlü” olduklarını, hayata “siyah-beyaz terimleriyle” baktıklarını, farklılıkları “şeytanlaştırıp düşmanlık duyduklarını”, otoriter aşırı siyasi akımlara kolayca kapıldıklarını anlatır. Faşizmin de Bolşevizmin de bu grupları mobilize ettiğini belirtir. (Türkçe tercümesi, s. 98-105)

GELİŞME İNDEKSLERİNDE

Bizdeki, elbette Batı’nın o süreçte yaşadığı sorunların aynısı değildir, fakat sosyolojik faktörlerin benzerliği bellidir.

BM “İnsani Gelişme İndeksi”ndeki yerimize bakarak da bu “iki arada bir derede” tablosunu görebiliriz.

Ne mi yapmalı?

Evvela hiçbir suç takipsiz, cezasız kalmamalı.

Dahası, en başta terör ve şiddet olmak üzere, bütün kuralsız, zorbaca, saygısız davranışları reddeden... Kurallı, saygılı, sorumlu davranışları itibarlandıran, kadına saygıyı özellikle yücelten bir siyasi iklim, bir toplumsal psikoloji geliştirmeliyiz.

Hele de siyaset “bizden” diye lümpen davranışları asla korumamalı, aksine anında kınamalıdır.

İSMET AĞABEY’E SAYGI

Merhum İsmet Sezgin, demokrasi tarihimizde namuslu ve saygın bir devlet adamıdır. 27 Mayıs’ın o zalim günlerinde “zeybek” oyunuyla herkese Adnan Menderes’i hatırlatan bir siyaset adamı olarak adını Türkiye’ye duyurmuştu.

Süleyman Demirel’e sadıktı, asla kapıkulu olmadı; Demirel’e itirazlarını bilirim.

Maliye Bakanlığı dahil birçok makamda bulundu, üzerine toz konmadı.

İsmet ağabeyimi kalbi hürmetlerimle anıyorum, Allah’tan rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın.