Paylaş
Sağcımız solcumuz, inkılapçımız muhafazakârımız Milli Mücadele’yi samimiyetle benimser. Sadece öncelikleri farklıdır.
Tabii Milli Mücadele’yi küçümseyen hatta İngiltere ile danışıklı dövüş gibi göstermeye çabalayan cahil ve ideolojik marjinalleri saymıyorum.
Milli Mücadele öylesine üstün bir ortak değerimizdir ki vatan, bayrak, istiklal gibi değerlerimizin de en önemli zeminidir fakat Milli Mücadele konusunda bilgimiz maalesef çok azdır.
KAHRAMANLIK VE AKIL
Hamaset her alanda bilgi ve düşünce kapasitemizi daraltıyor. İşte “Yedi düvelle savaşmak” sözü bugün hâlâ politika meydanlarında kullanılıyor ve alkışlanıyor.
Halbuki Milli Mücadele destani bir kahramanlık olduğu kadar, düşmanların sayısını teker teker azaltarak akılcı diplomasiyle de kazanılmış büyük bir zaferdir.
İngiltere Başbakanı Lloyd George Ocak 1919’daki Paris Konferansı’nda “Türkiye öldü” diyordu...
Venizelos Sevr Antlaşması’nı “Anadolu platosunda küçük bir Türkiye” diye tanımlıyordu.
İstanbul hükümeti Londra Konferansı’na gidecek delegelerin masraflarını karşılamada zorlanıyordu, mali iflas halindeydi.
Anadolu ise Birinci Dünya Savaşı’nda 3 milyon nüfus kaybetmiş, maddeten tükenmiş, işgallere uğramıştı.
SAVAŞTAN İBARET DEĞİL
Bu “ateşten” şartlarda girilen ölüm kalım “imtihanı”nı başarmak için Milli Mücadele nasıl örgütlendi, nasıl yönetildi, nasıl finansman buldu, nasıl zafere ulaştı?
En önemlisi nasıl bir “ruh”tu o mucizeyi başaran?
Öğrenmeye ve bugün için akılcı dersler çıkarmaya ihtiyacımız yok mu?
Milli Mücadele’yi bütün bu yönleriyle anlatan “Türk’ün Ateşle İmtihanı” adlı 12 bölümlük belgesel, bu akşam CNN Türk’te Saat 21.00’de yayınlanmaya başlıyor.
Halide Edip Adıvar (Halide Onbaşı) anılarını “Türk’ün Ateşle İmtihanı” adıyla yayınlamıştı.
“Ateşle İmtihan” Kurtuluş Savaşımızı çok iyi yansıtan bir deyim olduğu için belgeselimize biz de bu adı verdik.
Zira Milli Mücadele sadece “savaş” değildir; siyaset, diplomasi, finansman, teşkilat, halkla ilişkiler gibi birçok alanda “ateşle imtihan”dır.
Belgeselimizde bütün bu yönleri ele alıyoruz.
MECLİS’TE SAĞCILAR SOLCULAR
Belgeselin bu akşamki bölümünde, sanayileşen Avrupa karşısında Osmanlı’nın nasıl güçsüz düştüğü, Alman sanayinin dünya dengelerini nasıl Osmanlı aleyhine bozduğu anlatılıyor.
Avrupa dengelerinin aleyhimize bozulduğunu anlamadan, Milli Mücadele’nin nasıl “ateşle imtihan” olduğu anlaşılamaz.
Bütün belgesel boyunca Mustafa Kemal ve arkadaşlarının askeri faaliyetleriyle birlikte siyasi ve diplomatik faaliyetleri de anlatılıyor: “Kongreler” yoluyla milli örgütlenme, milleti temsil eden Milli Meclisi, Meclis’teki sağcı ve solcu gruplar...
Mustafa Kemal’in muhalifleri...
Diplomaside hem Lenin’le hem Hind Hilafet Hareketi’yle ittifak yapılması...
1921 yılı boyunca Fransa’yla savaşırken 1922 başlarından itibaren Fransa’dan silah ve kamyon almamızı sağlayan diplomasi...
1921 Temmuz’unda Kütahya-Eskişehir savaşlarında Türk ordusunun mağlup olması ve Yunan ordusunun Ankara yakınlarına kadar Anadolu’yu işgal etmesi... Ama Türk ordusunun bir yıl içinde İzmir’e girmesi nasıl bir siyaset ve teşkilatla başarılmıştı?
Bu belgeselde Türk kamuoyuna ilk defa sunulan belge ve görüntüler de var.
Bu son belgeselimi bütün içtenliğimle izlemenizi tavsiye ediyorum.
NOT: En büyük sosyal bilimcilerimizden merhum Şerif Mardin Hocamızı yarın yazacağım.
Paylaş