Paylaş
FBI Başkanı’nı değiştirebilir ama soruşturma yürüyor.
Trump’ın bu ilişkilerini soruşturan eski FBI Başkanı James Comey “Yüksek Sadakat: Gerçekler, Yalanlar ve Liderlik” adlı anılarını yayınladı.
Soruşturmayı yürüttüğü sırada James Comey, Trump tarafından Beyaz Saray’a çağrılıyor, Trump “Senden yüksek sadakat beklerim” diyor. James Comey’in cevabı:
“Sayın Başkan, size sadece dürüstlük sunabilirim.”
Comey’in anılarında yer alan değerlendirmesi basında da yayınlandı:
“Etik değerlere ve doğrulara bağlı olmayan, kendine kayıtsız şartsız sadakat isteyen mafya babası gibi biri!” (13.4.2018)
MOODY’S VE TRUMP
Fakat Amerikan ekonomisi iyi gidiyor; kasımdaki ara seçimleri Trump kazanacak diyorlar.
Trump hemen bütün belli başlı ülkelerle kavga ederek ve ticaret savaşlarını tetikleyerek sıkıntılı bir süreci başlatmadan önce ünlü Moody’s bir rapor yayınlamıştı. Trump henüz başkan bile seçilmemişti.
Temmuz 2017 tarihli “Moody’s Analitics” raporunda geleneksel ekonomi politikasının devam etmesi veya Trump’ın iktidara gelmesi halinde Amerikan ekonominin nasıl bir seyir izleyeceği öngörülüyordu.
Aşağıdaki grafiği bu rapordan aldım:
Trump’ın korumacı politikaları 2017-2018 yıllarında büyümeyi arttıracak fakat ondan sonra iniş başlayacak, Amerikan ekonomisi normal performansının altında seyredecekti.
Trump şimdi başarılı gözüken ilk dönemi yaşıyor.
DİPLOMASİYE DÖNMEK
Bugün Hürriyet’te okuyacaksınız. Önde gelen ABD’li ekonomist Jacob Kirkegaard, arkadaşımız İpek Yezdani’ye açıklamasında, Trump’ın yaptırımlarına karşı “bütün dünyadan ABD’ye misilleme gelecek, bunun ABD açısından bedelinin ağır olacağından hiç şüphem yok” diyor.
Obama yönetiminin ekonomik beyinlerinden Rodney Ludema ise arkadaşımız Cansu Çamlıbel’e açıklamasında “güvenlik” kavramını Trump’ın suiistimal ettiğini vurguluyor, çatışmacı dış politika tarzının da nasıl zararlı olduğunu anlatıyor:
“Ben bugün görevde olsaydım ulusal güvenlik için çıkartılmış ticari yasaların bir ülkeye baskı yapma amacıyla araçsallaştırılmasına şiddetle karşı çıkardım. Bu, hem fazlasıyla kamuoyunun gözüne sokarak yapılıyor hem de dünya ticari sistemine çok zarar verecek bir yaklaşım. İhtiyacımız olan eski usul diplomasidir...”
Ludema başarılı diplomasi için “ortak çıkarları öne çıkarmak” gerektiğini söylüyor, bu sözleriyle Trump’ın gürültülü, gösterişli, sansasyonel tarzını eleştiriyor.
Gerçekten, ortak çıkarları önemli olan ülkeler arasındaki sorunlar diplomasi kanalında tutulmayıp iç politika uğruna “kamuoyunun gözüne sokularak” ele alınırsa körüklenmiş olur; Trump böyle yapıyor.
EN KÖTÜ BAŞKAN
Trump bunları bilmiyor mu, çevresinde söyleyenler yok mu? Trump’ın tecrübesiz olduğu belli. Çevresinde bunları anlatanlar olabilir fakat öyle bir egosu var ki sürekli güç gösterisi yapmaktan kendini alamıyor.
Ünlü yatırımcı Marc Faber’in deyişiyle “Züccaciye dükkânına fil gibi giriyor.”
Tepkiler elbette daha da artacak. Amerika içinde de tepkiler artacak.
Washington Post’ta Greg Sargent “Trump’ın narsisizmi ve megalomanisi çeşitli yönlerden demokrasimizi tahrip ediyor” diyor.
Ama yargı Trump hakkında soruşturmayı yürütüyor.
Amerikan medyası Trump’ı yerden yere vuruyor, dün 350 kadar gazete başyazılarıyla Trump’ı protesto etti.
Tahribatı büyük olacak ama Trump en kötü ABD başkanı olarak bir gün oradan inecek.
Bizim tepki ve yaptırımlarımız haklı. Bunun ötesinde antlaşmalara dayalı ilişkileri koparmak, NATO’dan çıkmak falan gibi irrasyonel tavırlardan elbette sakınmak lazım.
Paylaş