Terör ve seçmen

PKK ve IŞİD terör saldırılarıyla niye AK Parti oylarının artmasına, HDP oylarının azalmasına sebep oldular?!

Haberin Devamı

Bu soruyu TV’lerdeki bazı yorumcular da gündeme getirdi, bir takım imalarla.

Yaygın tekerlemeyi biliyorsunuz:
“Kim yararlandıysa, yapan ya da yaptıran odur!”
Komplo teorilerinde bu mantık yaygındır fakat her zaman doğru değildir. Katil intikam için adam öldürür, mirası ölenin çocuklarına kalır.
Olayların sebepleri konusunda “Kime yaradı, kime yaramadı?” diye zihnimizin içinde sebepler icat etmek yanlıştır. Olaylar zihnimizin dışında meydana geldiği gibi sebeplerini de zihnimizin dışındaki verilerde, bulgularda aramak gerekir.

 

TERÖRÜN AMACI

 

Evet terör AKP’ye oy kazandırdı, HDP’ye oy kaybettirdi ama terör örgütlerinin amacı bu değildi. Aksine kendilerince güçlü görünmek, mevzi kazanmak, Türkiye’nin iradesini zayıflatmak ya da intikam almak gibi sebeplerle bu kanlı eylemleri yaptılar. Fakat eylemlerin toplumsal sonuçları bekledikleri gibi olmadı; hükümet kararlı operasyonlara başladı, halk da hükümete, AKP’ye destek verdi.
PKK’nın desteklediği HDP de oy kaybetti.
Hitler’in Avusturya’yı ilhak ettikten sonra duracağını düşünen İngilizlere Churchill’in söylediği meşhurdur:
“Siz kendi aklınızla böyle düşünüyorsunuz, fakat Hitler’in aklı başka türlü çalışıyor!”
Terör örgütleri ve bütün fanatik, radikal akımlar böyledir; akılları normal değil “başka türlü” çalışır.

 

Haberin Devamı

KCK VE HDP

 

PKK’yı yöneten Kandil’deki KCK daima HDP’yi destekledi. Çözüm Süreci’ni benimsemediği de daha Eylül 2013’te görüldü. Silahlı unsurlarını sınırdışına çekmediler, gerektiğinde terör yapmak için ülkede tuttular. “Serhildan” adı altında sürekli toplumsal çatışmaları kışkırttılar.
Seçim sürecinde, mesela Cemil Bayık, Hz. Peygamber’in “Medine Sözleşmesi”ni, yani dini ve kültürel kimliklere saygılı davranılmasını öngören belgeyi bile istismar ederek HDP’ye oy verilmesini istedi. (25 Mayıs 2015)
7 Haziran seçimlerinden 2 gün sonra, 9 Haziran’da “KCK Yürütme Kurulu” bildiri yayınlayarak HDP’nin “zafer”ini kutladı:
“Bu başarı, başta Kobani ve Şengal olmak üzere, Kürdistan’ın dört parçasında demokrasi düşmanlarına karşı direnen halklarımızın zaferidir!”
KCK Eşbaşkanı Bese Hozat, 7 Ekim’de “HDP’nin 1 Kasım’da kazanacağı ikinci zafer”i müjdeledi!
10 Ekim’de PKK “seçimler için” çatışmasızlık ilan etti...
HDP’nin “ikinci zafer” kazanacağını düşünüyorlardı; “kendi akılları” ile.
Fakat sonuç aksi oldu, “seçim zaferi”ni yüzde 49.5’le AKP kazandı, HDP ise oy kaybetti.

 

Haberin Devamı

ZOR YILLAR

 

Dün Selahattin Demirtaş şöyle konuştu:
“Biz çatışma ve hendeklerin olduğu yerden değil Batı’da oy kaybettik!”
Hayır, sadece Batı’da değil, HDP birinci parti olduğu 12 ilde, 7 Haziran’a göre 269.644 oy kaybetti! Yüzde 73.69’dan yüzde 67.11’e indi.
Hendeklerin kazıldığı, çatışmaların yaşandığı Diyarbakır’da 70 bin, Şırnak’ta 5 bin, küçük ilçeler Yenişehir’de 9 bin, Sur’da 4 bin, Bismil’de 2 bin, Lice’de bin, Cizre’de bin oy kaybetti.
Vahim olan, HDP’de “Çatışma yerlerinde oy kaybetmedik” diyen bir “akıl” tarzının bulunmasıdır!
Çatışmayı ve KCK totalitarizmini tolere ederek demokrat olunamaz. HDP teröre, Kandil’e karşı vaziyet almalıdır.
AKP de görmelidir ki, seçim kazanmakla ortalık sütliman olmamıştır; HDP’nin oy kaybına rağmen Kürt meselesi son 4 yılda büyümüştür.
Türkiye’nin önünde zor yıllar vardır. Sükûnet, itidal, birleştirici, kucaklayıcı davranışlar şarttır.
NOT: Bu akşam CNN Türk’te Saat 21.00’de Eğrisi Doğrusu programında HDP İstanbul milletvekili Celal Doğan ve AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu ile bu konuları konuşacağız.

Yazarın Tüm Yazıları