Taraf’ta deprem

TARAF gazetesindeki istifalar duyulunca Yasemin Çongar ve Neşe Düzel’i aradım.

Haberin Devamı

Yakın dostlar olarak konuştuk. Yakın dostlar diyorum çünkü öyleyiz.
Yasemin Çongar’la uzun yıllar CNN Türk’te beraber çalıştık. Amerika’dan döndüğünde kendisini CNN Türk’te devam etmesi için ikna etmeye çok uğraştım. CNN Türk’ten çok memnundu, fakat idealistçe duygularla Taraf’a gitti.
Neşe Düzel’le dostluğumuz güven ve saygıdan kaynaklanır. O da Radikal’de çok mutlu olduğu halde ‘takım ruhuyla’ Taraf’a gitmişti. Dünkü görüşmemizde de söyledi bunu.
‘Görüş ayrılığı’
Ahmet Altan’la meslek hayatımızda yollarımız fazla çakışmadı. Roman ve yazılarından tanıyorum. Bazı konularda benzer, bazı konularda çok farklı düşünüyoruz. Ama entelektüel kalitesini her zaman takdir ederim. Bazen beğenerek bazen tepki duyarak okuduğum yazılarını bundan sonra da bir yerde okumak isterim.
Telefon görüşmemizde Yasemin Çongar ve Neşe Düzel, Taraf’ın patronu Başar Arslan’dan takdirle bahsettiler. “Cesur insan, çok fedakârlık yaptı, çok zorluklara katlandı” dediler. Gerçekten piyasa şartlarında Taraf gibi bir gazeteyi sürdürmek mali açıdan çok zordur.
Patronu bu kadar takdir ettikleri halde niye ayrıldılar?
Görüşmemizde Yasemin de Neşe de ayrıldıkları müessese hakkında eleştirel tek kelime etmediler. Başar’ın kendisi de “görüş ayrılığı” diye açıklama yaptı.
Yolların ayrılması
İstifaların iktidarla ilgili bir yönü var mı? Sordum fakat Yasemin de Neşe de bu yönde bir şey demediler. Star yazarı sevgili Elif Çakır da istifaları duyunca “Ne oldu da istifa kararı aldılar, enteresan... İktidar baskısı demezler umarım” diye konuştu, hürriyet.com’da okudum.
Hükümet, niye akıllara böyle bir ihtimalin geliverdiğini iyi düşünmelidir. Malum, bazen bir şeyin “şüyuu vukuundan beter” etkiler yaratır.
Cumhuriyet gazetesinde 1980’lerin sonuna doğru Hasan Cemal’le İlhan Selçuk arasında da dünyaya bakışta ve gazetecilik anlayışında ortaya çıkan “görüş ayrılıkları” 1991 sonlarında yolların ayrılmasıyla sonuçlanmıştı.
Taraf’ta bazı “görüş ayrılıkları” olduğu bir süredir görülüyordu. Değerli yazar Orhan Miroğlu, Ahmet Altan’ı eleştirerek gazeteden ayrılmıştı.
Kimselerle aynı görüşte olmamız gerekmez, farklı görüşlerin olmasının ülkede fikri zenginliğin gelişmesi için şart olduğunu görmek yeter. Onun için, Taraf’taki görüş ayrılıklarının depremle sonuçlanmasına üzüldüm.
TERS FİKİRLER
Taraf’taki depreme üzülenler olduğu gibi, “oh olsun” tavrı takınanlar da var. Yakın zamana kadar AKP’nin liberal reformlarını desteklediği için Taraf’a kızanlar... Yahut Ahmet Altan’ın son zamanlarda iktidara yönelttiği çok sert eleştirilere kızanlar...
AİHM içtihatlarına göre “sarsıcı, hatta şok yaratan fikirler”in özgürlüğü olduğu gibi, onlara “kızmak” da özgürlük kavramına dahildir!
Hiçbir şekilde şiddeti özendirmemek şartıyla, çağdaş dünyada fikir özgürlüğünün bu kadar geniş tutulmasının bir ‘hikmet’i var: Sadece romantik bir hürriyet anlayışı değil... Toplumsal gelişme için gerekli de ondan.
Felsefi olarak ‘radikalizm’e karşı olduğum halde, Ahmet Altan’ı, Yasemin Çongar’ı, mülakat alanında basın hayatımızda bir çığır açmış olan Neşe Düzel’i tekrar Taraf’ta okumak istiyorum. Öğreneyim diye... Yanlış bulduğum şeyleri ortaya koyduklarında, doğrusunu daha ikna edici şekilde yazmam için beni daha çok araştırma yapmaya zorlasınlar diye...

Yazarın Tüm Yazıları