Paylaş
Yunanistan’ın 319 milyar Euro’yu bulan borçlarını sildireceğini söylüyor!
Bahse girerim ki, eğer meydanlarda savurduğu popülist nutukları uygulamaya kalkarsa Yunan ekonomisi büsbütün batacak ve Çipras balonu ilk seçimlerde sönecektir.
Çok iddialı ve fazla “piyasacı” mı buldunuz bu yazdıklarımı?
Yunanistanlı iktisatçı Dimitris Malliaropulos’un “Eurobank Research”teki makalesine göre:
-Yunan ekonomisi 2000 yılından başlayarak her yıl ortalama yüzde 10 verimlilik ve rekabet gücü kaybetti.
-Tarım ve sanayide verimliliği artıracak yapısal reformları yapmak gerekiyordu, yapmadı.
-Devalüasyon, yani kemer sıkmak gerekiyordu, bunu da yapmadı.
-Yunan ekonomisinin yüzde 80’i hizmet sektörü, kalan yüzde 20’si sanayi ve tarımdır! Reel sektörde verimlilik düşerken, hizmet sektöründe yüksek ücretler devam etti.
BORÇLANARAK HARCAMAK!
Bu fiesta on yıl nasıl devam etti? Borçlanarak!
Aşağıdaki grafikte Gayri Safi Hasıla’ya göre Yunanistan’ın ve Euro ekonomilerinin borç yüzdeleri görülüyor:
Yunanistan’ın borçları 1999 yılında, bir yılda ürettiği mal ve hizmetlerin yüzde 94’ü kadarmış... Üretimi arttırmadan borçlanarak tüketim sürdürüldüğü için, 2011 yılında ürettiği mal ve hizmetlerin toplamından yüzde 167 daha fazla borçlu hale gelmiş!
Ekonomi batmış, işsizlik oranı yüzde 25’e çıkmış.
IMF ve AB Yunanistan’ı kemer sıkmaya, yapısal reformları yapmaya zorluyor. Halk IMF ve AB’ye ateş püskürüyor. Radikalleri iktidara getiren, bu ateştir.
BORÇ SİLMEK!
Syriza radikal sol grupların 2004 yılında yaptıkları bir ittifaktı, 2012 yılında partileştiler, 2015’in başında iktidara geldiler.
Ağır ekonomik kriz merkez partilerini silip süpürdü, “nevzuhur” Syriza iktidara geldi. Köklü partilerin silinmesi uzun vadede siyasi istikrar için de iyi bir işaret değildir.
Önümüzdeki ay maaş ve borç taksitini ödemek için 9 milyar Euro bulmak zorunda olan Syriza, 319 milyar Euro’luk kamu borcunun da en ez yarısının silinmesini istiyor!
Dün New York Times’ın yazdığı gibi, AB eğer bir borç silerse sıradaki İspanya, Portekiz ve İtalya gibi borçlu ülkelere emsal olmaz mı?
Oh ne âlâ, sağcı ya da solcu radikalleri iktidara getirin, borçlar sıfırlansın!
Fakat o zaman da alacakları sıfırlanan ekonomiler krize girmez mi?!
Avrupa’yı bekleyen sıkıntıları görüyor musunuz?
DUVARA TOSLAMAK
Venezuela’da popülist solcu Hugo Chávez, petrol geliri sayesinde popülist politikalar uygulamıştı; teknolojik bir atılım yapmadan.
Fakat Yunanistan’da böyle bir kaynak yok.
Sanırım Syriza’nın en büyük başarısı, borçlarını sildirmek değil, borçların küçük bir kısmını sildirmek olabilir. Bu da popülizmin vaat ettiği cenneti getirmez.
Ağır ekonomik kriz 1930’larda Hitler’i iktidara getirmişti. Çok şükür ufukta böylesi görünmüyor fakat ekonomik kriz Yunanistan’da radikal solu iktidara getirdi, Avrupa’da da aşırı sağı körüklüyor!
Bakalım, “Akılcı Avrupa”(?) bir kere daha feci şekilde duvara toslamadan çözüm üretebilecek mi?
Paylaş