Paylaş
Türkiye’deki eğlence sektöründeki harcama 2011 yılında 11 milyar dolardı, 2016 yılında 16 milyar doları bulacak.
Gazete okuyucularının on katı kadar geniş bir kitle artık gazeteleri “online” olarak okuyor.
Hayatımız gittikçe “online” oluyor.
Şu verilere dikkatle bakın lütfen:
Wikipedia’ya bir dakika içinde 6 yeni makale ekleniyor, 204 milyon e-mail gönderiliyor, 1300 kişi yeni mobil kullanıcısı haline geliyor.
Yine bir dakika içinde Amazon’da 83 bin dolarlık satış yapılıyor, 100 bin tweet atılıyor, Facebook’ta 6 milyon sayfa görüntüleniyor.
Bir dakikada YouTube’a 30 saatlik video yükleniyor ve bu bir dakika içinde 1 milyon 300 bin video izleniyor.
Böyle bir çağa ‘sanal çağ’ denilmesi doğrudur.
Tevfik İleri’nin tavsiyesi
YUKARIDAKİ verileri Doğan Grubu’nun düzenlediği “Fresh Mesh” adlı uluslararası konferansta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yaptığı konuşmadan aldım. Konferansa ara verildiğinde Arınç, Doğan Grubu’nun yöneticileri ve gazetecilerle sohbet etti. Demokrat Parti’nin büyük bakanlarından merhum Tevfik İleri’nin Adalet Partili Ekrem Ceyhun’a siyasetle ilgili tavsiyelerini Bülent Arınç bizlere aktardı. İleri’nin tavsiyelerinden biri şu:
“Ekrem Bey, siyasete girdin. Gazetecilerle fazla uğraşma, onları mahkemeye verme. Ben uğraştım, mahkemeye verdim, beraat ettiler. Sen yapma bunu! Gazetecilerle iyi geçin.”
Arınç’ı dinlerken birdenbire, “Bülent Bey, Tevfik İleri’nin bu tavsiyesini mutlaka Sayın Başbakan’a da anlatır mısınız!” deyiverdim. Orada, sohbette bulunan herkes kahkahayı bastı! Bülent Bey de her zamanki yumuşak ve sıcak haliyle tebessüm ederek karşıladı bunu, başbakana anlatacağını da söyledi.
Kontrol el değiştiriyor
FRESH Mesh konferansı, haber ve eğlence yayını yapan TV’ciler için bir ‘üniversite’ değerinde. İleride kitap haline getirildiğinde bütün meslektaşlarıma ve iletişim öğrencilerine tavsiye ederim.
Maker Studios’un Yönetim Kurulu Başkanı Ynon Kreiz’ın konuşmasından birkaç not sunmak istiyorum: Dünyada 1 milyar insan Facebook gibi sosyal medya kanallarını kullanıyor ve sayı hızla artıyor. Artık “hepimize” hitap eden ve “ailece” izlediğimiz sınırlı sayıdaki kanalların yerini yüzlerce, binlerce kanal almış durumda. Zamanımızda ise bireylerin kendi köşelerine çekilip kendi başlarına tabletlerden ve akıllı telefonlardan “online” izledikleri binlerce mecra var...
Ynon Kreiz’ın şu sözleri çok önemli:
“Artık kontrol tüketiciye geçmiştir. Neyi, ne zaman ve nasıl izleyeceğine tüketici karar veriyor, karar verirken içeriğe bakıyor! Çağımızda içerik kraldır!”
Sanal cemaatler toplumu
ESKİDEN az sayıdaki gazeteleri, az sayıdaki radyo ve TV kanallarını ister sermaye gücüyle ister siyasi güçle kontrol altına almak, toplumları belirli bir yönde şartlandırmak mümkündü; artık bu imkânsız! Onun için diktatörler “Arap Baharı”nı engelleyemedi. Çağımızda “tek fikirli” toplumlar mümkün olmadığı gibi, geniş kitlelere dayalı büyük akımlar da kendi içlerinde bireyleşme ve farklılaşma sürecini yaşıyorlar.
Dünyamız bir bakıma ‘atomize olmuş’, yani bireylere ve binlerce küçük sanal cemaatlere bölünmüş, karmaşık, belki de kaotik toplumlara doğru gidiyor. İyi mi, kötü mü? Bireysel özgürlük bakımından iyi ama nereye varır, bilemeyiz.
Paylaş