Öcalan ne diyor

SURİYE’de Türkiye’nin aleyhine esen rüzgâr Fırat Kalkanı operasyonu ile bir ölçüde ters döndü, Türkiye’nin eli eskisine göre bir ölçüde güçlü artık.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın 31 Ağustos’ta Türkiye’nin ÖSO ile birlikte Suriye’de 400 kilometrekarelik bir alanı kontrol altına aldığını söylemişti.

 

İki hafta sonra, TSK’nın açıklamasında kontrol edilen alanın 845 kilometrekareye ulaştığı belirtildi.

 

Bunun en önemli siyasi ve insani sonucu, Cerablus halkının geri dönmesidir. 2011’den beri Suriye coğrafyasında ilk defa Cerablus’ta halkın bayram yapmasıdır.

 

Çok iyi bir insani örnektir bu. Türkiye’nin elini de güçlendirdi. Keşke Ankara “tarih coğrafyayı değiştiriyor” yanılgısına düşmeden baştan beri “dostlarını artırmak” politikası izleseydi, değil mi?

 

Haberin Devamı

PKK VE SURİYE KRİZİ

 

Türkiye’nin Suriye politikasında yalnız kaldığı, PYD’nin ABD ve Rusya desteğiyle güçlenerek “demokratik özerklik” dedikleri totaliter “kantonlar” kurduğu dönemi hatırlayınız. “Rojava Devrimi” ve “Kobani direnişi” PKK ve HDP çizgisindeki Kürtlerde büyük heyecan yaratmıştı.

 

Kandil’ın stratejisi “Rojava devrimi”ni Türkiye’ye taşımaktı. Bunun mümkün olmayacağını Öcalan görüyordu, 21 Mart 2013 Nevruz’unda “artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun” diyen bildirisi Diyarbakır’da okundu. Öcalan, “silahlı güçlerin” Türkiye’den çıkmasını da istemişti.

 

Fakat KCK yani Kandil önce “mış” gibi yaptı... 9 Eylül 2013’te KCK eşbaşkanı Cemil Bayık “Çekilmeyi durdurduk” diye açıklama yaptı. Suriye’deki gelişmelerden cesaret almışlardı.

 

PKK’NIN TERÖR İLANI

 

Bu dönemde KCK hendek ve barikatlarla, bubi tuzaklarıyla, bomba yığınaklarıyla, yol kontrolleriyle bölgede “Rojava” hazırlıklarını geliştirdi. Çözüm uğruna hükümet müdahale etmedi.

 

Haberin Devamı

Nihayet 10 Temmuz 2014’te KCK eşbaşkanı Cemil Bayık uzun açıklamasında aynen şunu söyledi: “Silahlı mücadele zamanı geçmiştir, artık silahları bırakma zamanı gelmiştir diyenler Ortadoğu ve Rojava’ya baksınlar!”

 

7 Haziran seçimlerinde HDP’nin yüzde 13 oy almasıyla şartların olgunlaştığını düşünen KCK, 14 Temmuz’da Beşe Hozat’ın ağzından “devrimci halk savaşı”nı ilan etti!

 

Hükümet 25 Temmuz’da operasyon başlattı, hâlâ devam ediyor. Bugün terörle mücadelede maalesef analar ağlıyor fakat buna PKK sebep oldu. Öcalan’ı bile dinlemediler.

 

ÖCALAN VE SİLAH

 

Öcalan’ın kitaplarının çoğunu okudum. Kendisinin büyük bir lider olduğuna kuvvetle inanıyor. İmralı’daki böyle bir insan ancak silahları devreden çıkarma karşılığında siyasi bir gelecek bekleyebilir...

 

Haberin Devamı

Önceki gün de kardeşi vasıtasıyla şu açıklamayı yaptı: “Önceki süreci biz yok etmedik. 6 ayda bu sorunu çözeriz. Bu kör bir savaştır, kimsenin kimseyi yenemeyeceği bir savaştır. 30-40 senedir bu savaş devam ediyor, belki 80 sene daha devam edecek. Ölen insanlara yazıktır, artık bu kan, gözyaşı dursun.”

 

Halbuki, Türkiye bunu “çözüm süreci” ile denedi fakat Türkiye’yi Suriyeleştirme saplantısıyla PKK sabote etti.

 

Bugün Suriye’de Türkiye’nin eli güçlenmiştir.

 

Evet, Kürt meselesi Ortadoğu’da önemli bir faktör haline geldi. Türkiye’de ise silahlı ve totaliter usullerin çözüm değil, kan ve gözyaşı getirdiği gözler önünde...

 

Bence Öcalan “silahlar sussun, fikir ve siyaset konuşun” formülünü Kandil’e nasıl kabul ettirilebileceğini düşünmelidir.

 

Haberin Devamı

Türkiye’nin, terörle kararlı mücadele yürütürken demokrasi kalitesini yükseltmesi ve dostlarını artırması gerektiği besbellidir.

 

Nihayet Suriye krizi herhangi bir geçiş formülü ile bir an önce bitirilmelidir. Gelecek sene Cerablus gibi bütün Suriye’de herkes bayramı kutlayabilmelidir.

Yazarın Tüm Yazıları