Paylaş
Barzani bağımsızlık ilanı için gün sayıyor; bunu defalarca açıkladı.
PKK ve PYD çizgisindeki gruplar da dün Moskova’da “Kürt Konferansı” düzenlediler. Bu, PYD’nin bir siyasi aktör haline gelme çabasında çok önemli bir adımdır.
DAİŞ bir gün er geç marjinalleşecektir. Bunun için dünya Türkiye’ye teşekkür etmelidir.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya bakılırsa, Suriye iç savaşı bu yıl içinde bitecek.
Uzun vadede en önemli husus, istikrarlı bir Suriye rejiminin kurulması ve göçmenlerin etnik temizlik korkusu olmadan yurtlarına dönmesidir.
RUSYA VE PYD
PKK’nın temel ideolojik belgesi olan “KCK Sözleşmesi”nde Batılı demokrasi ve piyasa ekonomisi reddediliyor, onun yerine “komünal demokrasi” dedikleri Stalin-Kaddafi karması totaliter bir sistem savunuluyor.
Suriye’deki iç savaşa “vekâleten harp” deniliyordu değil mi? PKK ve PYD Rusya ve İran’la bu anlamda “vekâlet” ilişkisi içindeler.
Suriye’de görevli Rus Generali Alexandr Dvornikov, 23 Mart 2016 tarihli Rossiyskaya Gazeta’ya demecinde “sadece Suriye ordusunu değil, PYD unsurlarını da eğittiklerini” açıklamıştı.
Yeni Suriye’nin federatif olmasını resmen ilk defa Rus Dışişleri Bakanı Lavrov dile getirmişti. Astana toplantıları için Moskova’nın resmen açıkladığı “Suriye Anayasası Taslağı”nda da “Kürtlerin Kültürel otonomisi” öngörülüyor. (1 Şubat 2017)
Dünkü Moskova konferansında PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah, Rusya’nın bu taslağını “olumlu bulduklarını” söyledi.
ETNİK TEMİZLİK
Suriye’nin yeni yapısı konuşulurken, belli ki sadece PYD değil, Rusya da aynı tezi destekleyecek. Esad bunu istemez fakat Rusya’ya karşı duramaz.
Şunu da belirtmeliyim: Suriye halkının iradesi halinde demokratik bir gelişme olsa kim ne diyebilir? Barzani’ye kim ne diyor?
Türkiye ile de iyi ilişkilere sahip.
Halbuki PYD Kuzey Suriye’de Arap ve Türkmenler gibi PKK’ya mesafeli duran Kürtlere de etnik temizlik uyguladı.
Bu uluslararası raporlara geçti; Barzani de kaç defa açıkladı.
Suriye’nin yeniden bir etnik iç savaşa sürüklenmesinden herkes sakınmalıdır.
TRUMP’LA İLİŞKİLER
Fırat Kalkanı, Türkiye’nin elini sahada güçlendirdi. Abdullah Ağar’a göre Fırat Kalkanı harekâtında verdiğimiz şehit sayısı 14 Şubat’a kadar 64’tür. Allah rahmet eylesin, onlar hayatlarını verdiler, Türkiye’nin diplomatik masada elini güçlendirdiler, güvenliğimize büyük katkıda bulundular.
Suriye’de elimiz güçlendi fakat tek başımıza belirleyici olamayacağımız açıktır.
İşte Rakka için ABD’ye birlikte hareket edelim diyoruz.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, dünkü açıklamasında hem PYD hem FETÖ konusunda Trump yönetimini “Obama’ya göre daha esnek” bulduğunu belirtti. ABD Savunma Bakanı James Mattis, “PKK’ya karşı Türkiye’ye daha fazla destek vereceklerini” söylemiş.
Işık, savunma konularını iç politika malzemesi yapmaktan sakınan ciddi bir insandır.
Söyledikleri önemlidir.
KAVGA DEĞİL DİPLOMASİ
Fakat, Trump seçim döneminde esip gürlediği gibi hareket etmeyecek olsa bile Kudüs’ün statüsü ve Müslüman Kardeşler’i terör örgütü saymak gibi eğilimlerinin değişmediği bellidir.
Dış politikada, özellikle Irak ve Suriye sorunlarında Türkiye’nin önünde sıkıntılar vardır.
Amerika ile “ittifak” ilişkilerimizi canlandırmak gerektiği gibi, Ortadoğu’da Mısır’la da ilişki kurmalıyız, Rusya ile ilişkilerimiz daha da gelişmeli...
İlişkiler yoluyla etkilemek, kavga ederek ilişkileri germekten bin defa iyidir.
Ustaca diplomasi yapmak, dostlarımızı arttırmak, miting meydanlarında hamaset yapmaktan sakınmak elzemdir.
NOT: Bu akşam CNN Türk’te saat 19.30’da Eğrisi Doğrusu programında konuklarımla bu konuları konuşacağız.
Paylaş