Küçük İngiltere?

HAYLİ sıkıntılı bir çağa girdiğimizi gösteren çok sayıdaki işaretlerin en ağırı İngilizlerin AB’ye hayır demesi olsa gerek.

Haberin Devamı

Yabancı düşmanlığı, paranoya, içe kapanma, aşırı sağ gibi çağımızı tehdit eden faktörlerin hepsi bu referandumda etkili oldu ve netice aldı.

 

Endişem, bu eğilimlerin Batılı demokrasilerde daha da güçlenmesidir. Nitekim sonuç, başta Fransız Marine Le Pen olmak üzere bütün aşırı sağ akımları sevindirdi.

 

Yorumcular 2015 yılında İngiltere’ye giren göçmen sayısının resmen 333 bini bulduğunu, bunun yarattığı korkunun “hayır” eğilimini güçlendirdiğini söylüyor.

 

Endişem, Kuzey-Güney eşitsizliğinin çok derinleştiği çağımızda hem IŞİD gibi hareketlerin yayılması, hem yoksul ülkelerden gelişmiş ülkelere akan göçmen dalgalarının Batı’da aşırı sağı daha da güçlendirmesidir.

 

Haberin Devamı

SORUNLAR BÜYÜRKEN

 

Diğer çok önemli bir gösterge, Britanya demokrasisinin köklü ana akımları olan işçi ve muhafazakâr partiler evet kampanyası yürüttüğü halde sandıktan hayır çıkmasıdır. Bütün Avrupa’da ana akım partileri küçülüyor, konjonktür partileri ortaya çıkıyor, güçleniyor. Bu yeni partilerde izolasyonist eğilimler hayli güçlü.

 

Endişem, siyasi yelpazedeki bu parçalanma yüzünden, sorunları yönetebilme ve çözebilme yeteneğinin ciddi olarak zaafa uğraması ihtimalidir.

 

İşte sandıktan hayır kararının çıkmasıyla hem İngiltere hem Avrupa ekonomileri ciddi zarara uğrayacaklar; ilk çöküşler borsalarda görüldü...

 

Sorunlar böyle büyürken bunlarla başa çıkabilecek rasyonel ve güçlü hükümetler olabilecek mi?

 

İMPARATORLUK DERKEN

 

Avrupa Birliği’ne hayır demede “İngilizlerin imparatorluk ruhu” da etkili oldu. İşçi Partili müteveffa Jo Cox gibi çok sevilen bir milletvekilini hunharca katleden aşırı sağcı katil “Önce Britanya!” diye nara atıyordu.

 

Haberin Devamı

Fakat sandıktan hayır çıkması Britanya’yı büsbütün küçültecek galiba!

 

Birleşik Krallık’ı oluşturan bölgelerden Kuzey İrlanda ve İskoçya’da zaten ayrılıkçı eğilimler güçlüydü. Referandumda Kuzey İrlanda yüzde 54, İskoçya yüzde 62 oranında evet dediler. Ama İngiliz çoğunluğun “hayır”ı sandıktan çıktı.

 

İskoçlar “Biz şimdi İngiltere’den ayırılıp AB üyesi bir İskoçya olmak istiyoruz” diyor! Bunun için yeni bir referandumu gündeme getirecekler. İskoç Ulusal Partisi lideri Nicola Sturgeon açıkça söyledi bunu.

 

Geçen hafta New York Times’ta Neal Ascherson “Büyük Britanya’dan Küçük İngiltere’ye” başlıklı çok dikkate değer bir analiz yayınlamıştı; galiba gidiş bu yönde.

 

Haberin Devamı

İngiliz imparatorluğu derken küçülmüş bir İngiltere!

 

HIRİSTİYAN KULÜBÜ?

 

Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkanlarda Hıristiyanlık düşüncesinin etkisi önemlidir. Ama AB bir “Hıristiyan kulübü” değildir. Hatta Avrupa Birliği kurumunun seküler karakterini geliştirmek isteyenler Türkiye’nin üyeliğini çok aktif olarak desteklediler.

 

“Müslüman olduğumuz için bizi almıyorlar” sözü, gerçeğin tamamı değil bir kısmıdır.

 

2005 yılında Fransızlar “Polonyalı muslukçu” korkusuyla, yani Doğu Avrupa’dan gelen ucuz işgücü yüzünden işlerini kaybedecekleri endişesiyle AB anayasasına referandumda “hayır” dememişler miydi?

 

Polonyalılar Müslüman mıydı?!

 

Britanya referandumunda “Türkler gelecek!” paranoyasının ahlaksızca sömürülerek etkili olmasında iş korkusu en önemli faktördür. Bu konuyu din farkına indirgemek İslamofobiklerin ekmeğine sağ sürer, Türkiye’nin diplomatik inisiyatif alanını daraltır. Bundan sakınmalıyız.

 

Haberin Devamı

21. yüzyılda denizlerde fırtınalar şiddetlenecek, dev dalgalar artacak gibi görünüyor. Hele de bu coğrafyada Türkiye’nin gemisi akıl, bilgi ve vizyonla düzgün yol alabilir.

 

En kötüsü taşkın duygulara ve hamasi sloganlara kapılmamız olur.

Yazarın Tüm Yazıları