Kanlı kalemler

Haberin Devamı

OTORİTERLEŞME sadece devlet gücünün keyfi ve baskıcı uygulamalarından ibaret değil. Bir de medyadaki tetikçileri, eli kalemli Yakup Cemil’leri var, Ak troller var.
Bozulma devrinin yeniçerileri gibi “söyletmen vurun!” haykırışlarıyla manşet atan, program yapan medya organları var.
Banim yaşadığım ve okuduğum basın tarihimizde çok kavgalar vardır fakat böylesi hiç görülmemişti.
Sayın Bülent Arınç’ın deyişiyle “Kan damlayan kalemler!”
İşte Bülent Arınç’ın sözleri:
“‘El koyun’ diyorlar. Savaş tamtamları içerisinde ellerinde kalemlerinden kan damlıyor... Ellerinde, kalemlerinde, köşelerinde veya televizyonlarında bazen bu sözleri söyleyebiliyorlar, biz de hayretle dinliyoruz!” (3 Şubat 2015)

İNSAN ONURU?!

Haberin Devamı


Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş’un, İpek Grubu’na yapılan operasyon üzerinde bağımsız medya gruplarına hitaben “sıra sizde” diye tweet’ler atan troller hakkında dün söyledikleri de şöyle:
“İnsan onurunu ayaklar altına alan tweet’leri görüyoruz. Trollerin sosyal medyayı nasıl rezil hale getirdiğini de görüyoruz. Kaygıyla izliyorum. Kınadığımı da ifade ediyorum. Onun trolü bunun trolü demeden, bunlara karşı ortak bir vicdanla harekete geçilebilir.” (CNN Türk, Hande Fırat)
Bu trollerden ve medyada trollük yapanlardan Başbakan Davuğlu da rahatsız, bunu çevresine ifade ediyor. Ben bazı bakanlardan bu konuda yakınmalar, kınamalar dinledim. Fakat açık konuşmaya çekiniyorlar.
Sayın Abdullah Gül ve Sayın Sadullah Ergin gibi saygın isimler hakkında bunların nasıl “kan damlayan” tweet’ler yazdığı, gazetelerinde nasıl haberler uydurdukları da biliniyor.

İDEALİST BİR İSLAMCI

Temiz ruhlu, idealist bir İslamcı olan Hakan Albayrak, yandaş medyada kaç defa işten çıkarıldı veya özgürlüğünü korumak için kendisi ayrılmayı tercih etti. Bir süredir “Diriliş Postası” diye bağımsız bir gazete çıkarıyor. Nasıl baskılara maruz kaldığını, reklam verenlere ve reklamını yayınlayanlara nasıl baskılar yapıldığını gazetesinde “bildiri” halinde yazdı.
Hakan Albayrak faiz lobisinin adamı falan mı?!
Asla! Sadece bağımsız düşünceli olduğu için baskı görüyor.
Kardeşim Hakan’a, kabul ederse, Prof. İhsan Süreyya Sırma’nın “Müslümanların Tarihi” adlı kitabının 3. cildini okumasını tavsiye edeceğim. “Güç bozar” (power corrupts) kuralının, otoriterleşmenin Emevilerle nasıl işlemeye başladığını, klasik Sünni tarihçilerde görülmeyen açık ve analitik bir dille anlatıyor.

Haberin Devamı

DOĞAN GRUBU’NDA YAZMAK

Ben şahsen Doğan Grubu’na ait Hürriyet’te yazdığım için çok şanslıyım. Doğan Grubu’na ait olduğu dönemde Milliyet’te yazarken 28 Şubat’ı, vesayeti, türban yasağını özgürce eleştirmiştim. Askerler yazılarıma son verilmesini istediğinde Aydın Doğan buna direndi, ben yazmaya devam ettim.
Bugün de Hürriyet’te öteden beri savunduğum demokratik, hukuki ve manevi değerlere göre doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam ediyorum, özgürce. AK Parti’nin kuruluş ilkelerini özgürce destekledim, bu ilkelerden uzaklaşmasını özgürce eleştiriyorum.
1930’ların otoriter hukuk sistemini eleştirdiğim “Atatürk’ün İhtilal Hukuku” adlı kitabımı da, muhafazakar hukuk anlayışını eleştiren ve modern hukuku savunan “Türkiye’nin Hukuk Serüveni” adlı kitabımı da Doğan Kitap’tan yayınladım.
Değişik siyasi konjonktürlerde Aydın Doğan’ı gözlemledim, yazarlarını ve çalışanları baskılara karşı daima korumaya çalıştı. “Kan damlayan kalemler”in akıldan ve ahlaktan yoksun iftiralarına ve kudret sahiplerinin kindar baskılarına maruz kalmasının sebebi de aynıdır; “bağımsız” yayıncılık yapması...
Bugünler geçecek, tarih, fikir ve basın hayatında düşünce ve karakter bağımsızlığını koruyanları da fikir ve basın özgürlüğüne karşı tetikçilik yapanları da hak ettikleri sıfatlarla tescil edecektir.

Yazarın Tüm Yazıları