İlkeli siyaset?

Mesela kendisi için ‘Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ makamını isteyebilir.

Partisine ayrılacak milletvekili sayısı için pazarlık yapabilir...

Bunların hepsini kabul ettirebilecek kadar eli de güçlüdür. ‘Cumhur ittifakı’nın SP’ye ihtiyacı vardır.

SOMUT İLKELER

AK Parti ve MHP yaptıkları seçim ittifakını ‘milli ve yerli’ olarak takdim ediyorlar. Geniş muhafazakâr camiada ‘milli’ kelimesine verilen anlamda, ‘Milli Görüş’ün beşiği olan bu partinin ‘milli ve yerli’ olmadığını AK Partililer söyleyebilir mi?

Numan Kurtulmuş’un ‘Has Parti’sinin bilinen şekilde AK Parti’ye dâhil edilmesi de muhafazakâr hassasiyetlerin tek partide toplanmasını sağlamak içindi.

Ama Saadet Partililer direndiler ve şimdi ‘sayısal’ın üstünde bir ‘siyasal’ ağırlığa sahip oldular.

Bu ağırlığı devlette makam veya Meclis’te sandalye kazanmak için kullanmıyorlar, aksine, ‘ilkelerimiz var’ diyorlar.

Sayın Karamollaoğlu bu ilkeleri soyut ve hamasi değil, ‘kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü’ gibi fevkalade önemli somut kavramlarla ifade ediyor.

‘İLKELER İTTİFAKI’

Saadet Partisi referandumda da ‘hayır’ oyu vermişti. Karamollaoğlu gerekçesini yine somut ilkelerle açıklamıştı:

“Biz başkanlık sistemine karşı değiliz, getirilen bu metnin muhtevasına karşıyız. Bu metinde kuvvetler ayrılığı ilkesi sağlanmamıştır. Başkanlık sisteminde daha güçlü hâle getirilmesi gereken Meclis tam tersine daha güçsüz bir hale getirilmiştir. Denetim mekanizması oluşturulmamıştır.”
(13 Nisan 2017)

Karamollaoğlu bugün ne diyor?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı ‘ilkeler ittifakı’ sorulduğunda Karamollaoğlu’nun verdiği cevaba bakın:

“Biz ittifakta ilkelerimizi belirteceğiz. İlkelerimizin başında hukukun üstünlüğü geliyor, kuvvetler ayrılığı geliyor. Siz kuvvetler ayrılığını sağlayamazsanız bu diktaya yönelir.”
(28 Şubat 2018)

Dün söylediği somut ilkelerle bugün söylediği somut ilkeler aynı, tutarlı ve istikrarlı...

Üç muhalefet partisi veya daha kolay gözüken İYİ Parti ve Saadet arasında ‘ilkeler ittifakı’ olur mu?

Herhangi bir ittifak, partileri en azından d’Hondt sisteminde daha avantajlı hale getirir. Muhalefette bir ittifak eğilimi var ama nasıl olacağını zamanla göreceğiz.

İLKESİZ HAMASET

Benim önemsediğim husus ‘somut ilkeler’in siyasette önem kazanmasıdır.

Soyut ideolojik kavramları veya bir partiye oy getiren hassasiyetleri durmadan tekrarlamak ‘ilkeli’ siyaset sayılamaz, siyasette çok yaygın bir propaganda tekniğidir bu...

Böyle soyut kavramları tekrarlayarak somutta çok zikzak yapmak mümkündür ve örnekleri çoktur...

Siyasi hayatımızın öteden beri kaygan olmasının ya da istikrar eksikliğinin önemli bir sebebi temel ilkelerin, temel kavramların oturmamış olmasıdır.

Bu yüzden hamaset çok etkili oluyor, aynı hamasi lafları tekrarlayarak bir gün parlamenter sistemi ertesi gün başkanlık sistemini savunmak bile mümkün oluyor!

Hem de aynı hamasetle!

Bu tablonun siyasetimizde yarattığı ağır sorunların başında kutuplaşma geliyor. Somut ilkeler üzerinden yapılan rasyonel siyaset yerine, duygulara seslenen çatışmacı dil siyasete hükmediyor.

Hukukun somut ilkeleri siyasi çıkarlardan üstün tutulmadıkça gelişmiş ülke olmanın yolu yok maalesef.

Afrin şehitlerine rahmet diliyorum, ateş düşen yüreklere sabır temenni ediyorum, acılarını paylaşıyorum.