Hukuk?

HÜKÜMET tarafından Meclis’e sevk edilen kanun tasarısı Yargıtay ve Danıştay üyelerini sıfırlıyor.

Haberin Devamı

Yeni üyeleri “beş gün içinde” HSYK ve Cumhurbaşkanı atayacak.

 

Kamuoyu önünde soruyorum: Hükümet bu tasarıyı hazırlarken Yargıtay ve Danıştay’dan görüş aldı mı?

 

Yargıtay ve Danıştay’ın sayın başkanları, kurumlarınızla ilgili bu tasarı hakkında siz ne diyorsunuz?

 

DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK

 

Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinde yüksek yargının böyle sıfırlandığı tek olay bilmiyorum ben. Cumhuriyet radikal bir rejim değişikliğiydi, yüksek yargıda böyle sıfırlama yapılmamıştı.

 

27 Mayıs darbesi döneminde askerler Yargıtay kökenli Adalet Bakanı Amil Artus’u kullanarak Yargıtay’da ve Danıştay’da devrimci görmedikleri üyeleri tasfiye ederek yargıç kıyımı yapmışlar ama “sıfırlamayı” akıl edememişlerdi! Yargı kurumlarında kadroların devamlılığı yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı için en önemli şartlardan biridir. Amerika’da Yüksek Mahkeme üyeleri ömür boyu atanır, hiçbir başkan kendine göre bir heyet oluşturamaz bu sayede.
AK Parti iktidarı da 2010 referandumuna sunduğu metinde doğru bir düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısını 11’den 17’ye çıkararak bireysel başvuru hakkını ve iki daireli yeni yapıyı getirirken eski üyeleri sıfırlamamıştı...

 

Haberin Devamı

Yargıtay ve Danıştay’da şimdi üye sayısını azaltmak için sıfırlama yerine kıdem ve yaş gibi objektif ölçüler getirilebilirdi. Kimse bir şey diyemezdi.

 

Yargı kurumlarını sıfırlamanın siyasallaşmadan başka anlamı yoktur ve bu yüzden dünyada emsali de yoktur!

 

GÜVEN SORUNU

 

Yargıtay ve Danıştay’a çok değerli yeni üyeler atanabilir fakat Türkiye’nin en az yarısı güvenmeyecektir. Önümüzde bir HSYK örneği var.
İktidar 2014’te kendi deyimiyle “yapboz kanunlarını” çıkarırken, “sıfırlama”yı HSYK’nın idari yapısında yapmış, Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle bunu iptal etmişti. (Karar No: 2014/81)

 

Haberin Devamı

Fakat iptal geriye yürümediği için atanan kadro göreve devam ediyor.

 

HSYK’nın oluşturduğu yeni yargı kadroları iktidarın söylemine göre dava açıyor, tutuklama yapıyor. Gezi davaları ortada...

 

Can Dündar ve Erdem Gül yargı tarafından casusluk, darbeye teşebbüs, terör örgütü diye suçlandı, fakat Anayasa Mahkemesi’nin kararından öğrendik ki, “dosyada gazete kupürlerinden başka delil yok”muş!

 

KAYYUM SKANDALI

 

Yeni tasarıya göre birileri hakkında “anayasal düzene karşı teşebbüs” yahut “casusluk” ya da “devlet sırlarını ifşa” diye soruşturma açılırsa hâkim kararıyla şirketlere kayyum atanabilecek!

 

Dahası kayyumlar kasten şirket batırsalar bile sorumlu olmayacaklar!

 

Haberin Devamı

Evet tasarı öyle durumlarda mağdurların “devlet”ten tazminat isteyebileceği hükmünü getiriyor fakat kayyuma bunu yaptıran “devlet” döner de kayyuma rücu eder mi?

 

Kayyum mutlak sorumsuzluğa sahip oluyor. Ez, geç, batır, bitir, sorumlu değilsin!

 

Böyle davalarda temyiz merci yeni Yargıtay ve yeni Danıştay olacak.

 

Anayasa Mahkemesi, AİHM... Kaç yıl?

 

Cemaatle mücadele içinmiş... PKK ile mücadele ederken bile hukuka uygunluğa çok dikkat ettiklerini büyüklerimiz söyleyip durmuyor mu?

 

Kaldı ki, iktidarın elindeki bir yetkiyi nasıl hukuku zorlayarak kullandığı biliniyor.

 

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Ahmet İyimaya, siz iyi bir hukukçusunuz, “Siyaset Hukuku Sorunları” adlı iki ciltlik değerli eserinizin hangi bölümüne sığdırıyorsunuz bu tasarıyı?

 

Haberin Devamı

Tasarıda bu tür haklı endişeleri giderecek değişiklikler mutlaka yapılmalıdır.

 

NOT: Bu akşam CNN Türk’te Saat 21.00’de Eğrisi Doğrusu programında, muhafazakâr HDP milletvekili Altan Tan ve akademisyen Vahap Coşkun’la “Kürt siyaseti yol ayırımında” konusunu konuşacağız.

Yazarın Tüm Yazıları