Paylaş
Başbakan medyaya şöyle seslendi:
“Siz bu ülkenin sevincini paylaşmak için ne zaman adımları atacaksınız? Ben iki fotoğraf üzerinde dikkatle düşünmenizi tavsiye ediyorum. Bir tarafta uzaya gönderilen bir uydu var. Diğer fotoğrafta ise en ilkel saldırı aracı olan ilk çağların hatta tarih öncesinin silahı olarak kabul edilen sapan var.”
Şimdi, olayların akışına bir bakalım...
Başbakan manşetleri
18 Aralık Salı: Göktürk fırlatıldı, ODTÜ’de bilinen ‘olay’ oldu.
19 Aralık Çarşamba: ODTÜ Rektörü Ahmet Acar polisi eleştirdi.
20 Aralık Perşembe: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, aşırı güç kullanılmaması için polisi uyaran genel bir konuşma yaptı.
21 Aralık Cuma: Başbakan NTV’de konuştu, ‘Siz nasıl bir üniversitesiniz, öğretim üyeleri derse girmiyormuş, girmezsen girme!’ dedi.
22 Aralık Cumartesi: DEİK’te konuşan Başbakan ‘Bu hocalara yazıklar olsun, bize böyle öğretim üyeleri lazım değil’ dedi.
24 Aralık Pazartesi: Başbakan Tunus Başbakanı Cibali ile yaptığı basın toplantısında, gazetecilerin sorusu üzerine, şiddete başvuran öğrencileri hatırlatarak polisi eleştiren öğretim üyeleri için ‘O mesleği bıraksınlar, onlara katılarak, şiddetten kuvvet alan insanlar olarak alanlara çıksınlar’ dedi.
27 Aralık Perşembe: Başbakan ASO’daki konuşmasında ODTÜ olayları ile ilgili eleştirilerini sürdürdü.
Başbakan’ın böylesine günlerce kendi manşetinde tuttuğu bir ‘olay’ı medyanın önemsememesi mümkün mü? Tunus Başbakanı ile basın toplantısında bu ‘olay’ı soran gazeteciye Başbakan, “Konumuz Türkiye-Tunus dostluğu” falan şeklinde bir cevapla konuyu soğutabilirdi. O öyle konuşunca medya da o sözleri öne aldı tabii.
Madalyonun öbür yüzü
ŞİMDİ madalyonun başka bir tarafına bakalım. Sadece birkaç basit veri ile yetineceğim:
- Çağımızda kalkınmanın en önemli dinamiklerinden biri, AR-GE (Araştırma-Geliştirme) harcamalarının GSMH’ye oranı, AK Parti döneminde yüzde 0.48’den yüzde 0.85’e çıktı.
- Öğretim üyesi sayısı 23.000’den 43.000’e ulaştı.
- Dünyadaki bilimsel yayın sıralamasında Türkiye’nin yeri 22’den 18’e yükseldi.
- Milyon kişiye düşen bilimsel yayın sayısı 2002-2009 arasında 156’dan 343’e yükseldi.
Listeyi uzatmayacağım. UNESCO’nun “Bilim Raporu 2010”da Türkiye’nin yerini ve İran’la mukayeseyi başka bir yazımda yapmayı düşünüyorum.
Üzerinde durmak istediğim konu, Başbakan’ın sert polemikçi üslubu yüzünden, konuşmalarında dile getirdiği çok olumlu gelişmelerin bile güme gidiyor olmasıdır.
‘Gündem yaratmak’
GÖKTÜRK-2 elbette Türkiye için övünülecek bir gelişmedir. Erdoğan aynı gün, ertesi gün, konusu sadece Göktürk-2 ile bilim ve teknolojideki gelişmeler olan bir veya birkaç TV’de program yapabilirdi, yapmalıydı.
Aksine, ODTÜ’deki ‘olay’ı günlerce kendisi gündemde tuttu! Gerilimin artması, başka yerlerde ‘artçı deprem’lere yol açtı, hâlâ Türkiye’nin gündeminde!
Rektör’ün Başbakan’ı ziyareti ile nihayet tansiyon düştü, çok şükür.
Yaşadığım her dönemde gözlemlediğim ve araştırmalarımda doğrulandığını gördüğüm siyasi gerçek şudur: Gerilim ülkenin idaresini zorlaştırır. Kamuoyunu kabartan olaylar çıktığında bile, yöneticiler sakinleştirmeye bakmalıdır.
Bütün dünyada başbakanların “gündem yaratma” gücü vardır; Türkiye’de daha fazladır. Bütün dünyada medya siyasi konularda devleti yönetenlere önem verir. Sayın Erdoğan, bu “gündem yaratma” gücünü nasıl kullanıyor, bunu bir gözden geçirmesi lazım.
Paylaş