Paylaş
MİT’in daha 18 Nisan’da, Reza Zarrab’ın bazı bakanlarla ilişkisini belgeleyen, “Bu ilişki ortaya çıkarsa hükümet aleyhine kullanılabilir” uyarısı yapılan ve doğrudan Başbakan Erdoğan’a yazıldığı anlaşılan raporu bunlardan biri.
Rapor dikkate alınmamış olmalı ki Başbakan, ne rahatsızlık hissetmiş ne de ortaya çıkacak tablonun bir olumsuzluk yaratacağına inanmış görünüyor.
Özgüven yüksekliği bir rehavete neden olmuş da olabilir.
Rapor, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler açısından da dikkate değerdir.
ŞİMŞEK ÇOK BOZULDU
Çünkü, Başbakan’ın bu rapordan Güler’i haberdar edip etmediği ilk soru.
Rapordan haberliyse, oğluna ‘Telefonda dikkatli konuş’ uyarısı yapmayı ve onun takip edildiğini ortaya çıkarmak için polis görevlendirmeyi neden 6 ay sonra düşündüğü, ikinci soru.
Eğer bu da rehavet veya özgüven patlaması değilse, nedir?
Belki de Güler ve diğer siyasiler, ‘Reza Zarrab’ın cin gibi adam’ olduğuna inandı.
Genç yaşta böylesi büyük işlerin üstesinden gelen, “Yakında kabinenin yarısı bana kefil olacak” diyecek kadar şımaran Zarrab da bunu hak etmiyor değil.
“Diğerleri gibi değil, soğuk biri” diye dert yandığı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e nasıl ulaştığını öğrenince ben de ‘Cin gibi vallahi’ dedim!
Önce şunu belirtmeliyim; Zarrab, Şimşek’in yanından çıkar çıkmaz Güler’i aramış, Güler de “Şimşek’le görüştün mü” diye sormuştu; bunu bildiğim için randevuyu Güler’in aldığını düşünmüştüm; yanılmışım.
Meğer randevuyu, yurtdışında iş yapan bir Türk işadamı almış.
Almış da, yanında Zarrab’ın olacağından hiç söz etmemiş. Bakan Şimşek, karşısında Zarrab’ı da görünce ‘çok bozulmuş’.
Çünkü hiç böyle dolaylı randevu vermezmiş ama nezaketini korumuş.
MAÇALARI DÜŞEŞ ATANLAR
Bildiğim; Şimşek, MASAK’ın Zarrab’ın şirketlerini incelemeye aldığından haberli olduğu için de kendine güvenle rahatsızlığını dışa vurmadı.
“Ben sadece doğruyu yaparım” diyen Şimşek, şöyle davrandı:
Zarrab, şikâyetini anlatınca Şimşek, “Evrakı verin, MASAK’a sorayım” dedi.
‘MASAK’ adını duyunca şok geçiren Zarrab, konuyu unutturmak istedi ama çıkışta Şimşek, “Evrakı vermediniz, alayım” diye ısrar edince çaresiz kaldı.
Cinliği Şimşek’e işlememiş ama Zarrab yine de uyanmamış.
Öylesine güçlü bir zırha kavuştuğuna inanmış olmalı ki, Güler’in oğlunun takip edildiği ortaya çıkınca dahi kaygılanmamış.
Takibin kendisiyle ilgili olmadığından emin, Güler ailesini ima ederek, ‘Onlar kendilerinden şüpheleniyor’ değerlendirmesi yapıp şöyle bir laf ediyor:
“Onların, ondan maçaları düşeş atıyor.”
Benim gibi bir ‘tavla ustası’ dahi bu lafın ne demek olduğunu anlamadı ama onu ‘cin gibi’ görenler, anlamıştır sanırım.
NOT-1: Girdik bir konuya çıkamadık işte; o nedenle şu ana kadar sayıları 21’e ulaşan ‘belediye başkan adayı milletvekili’ konusuna giremedim. Bu tablo TBMM’nin itibarı açısından sorunludur. Nedenleri gelecek yazıda diyeyim.
NOT-2: Sevgili okurlar, pazartesi ve perşembe günleri çıkan yazılarım, bugünden başlayarak PAZARTESİ ve ÇARŞAMBA günleri yayınlanacak, lütfen kayda alın.
Paylaş