AB İlerleme Raporu’nun yolsuzluklarla ilgili saptamaları AKP hükümetini memnun etmedi.
Raporda yolsuzlukla mücadele alanında ‘ilerleme sağlandığı’ belirtiliyor, ancak hemen ardından ‘yolsuzlukların Türkiye’de çok ciddi bir sorun olarak devam ettiği’ vurgulanıyor.
Hükümet, parlamento ve diğer birimlerin yolsuzlukla mücadele alanındaki çalışmalarının AB raporunda ‘yetersiz’ ve ‘etkisiz’ bulunması, AKP çevrelerinde ciddi bir rahatsızlığa yol açmış bulunuyor.
AB Komisyonu, demokratikleşme alanında övgüler yağdırdığı hükümete, konu yolsuzluklar olduğunda aynı cömertliği göstermekten kaçınıyor.
Komisyon, raporunda iki somut öneri getiriyor:
-Yolsuzlukla mücadele alanında bağımsız bir otorite oluşturulmalı.
- Yolsuzlukla mücadele yasası çıkartılmalı.
Diplomatik çevrelere göre, AB’nin bu eleştirel bakışının gerisinde komisyonun yolsuzlukla mücadele alanında hükümetle birlikte oluşturmak istediği ortak eylem planının Başbakanlık’ta takılmasının da rolü var.
Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarının olumlu görüş bildirdikleri bu çalışmanın Başbakanlığa gittikten sonra burada takılmış olması, Brüksel’de dikkatle not edilmiş ve tepki komisyon raporundaki eleştirel ifadelerle ortaya konulmuş.
YOLSUZLUK MAHKEMELERİ
AB Komisyonu’nun yaptığı uyarının ardından AKP hükümetinin mesajı aldığı ve ciddi bir hareketlenme içine girdiği gözleniyor.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TBMM Genel Kurul gündeminin 24’üncü sırasında yer alan Yolsuzlukla Mücadele Yasa Tasarısı’nın, en kısa sürede yasalaşması için AKP grup yönetimiyle gelecek hafta görüşeceğini söyledi.
Çiçek, ‘Bunun anlamı, hákim ve savcı konunun uzmanı olacak demek. Bugün bu davalardaki en önemli şikáyetlerden biri, iddianamelerin eksik olması. Yani, soruşturmaların eksik yapılması. Bunun önüne geçilecek’ diyor.
Yolsuzlukla mücadelede en önemli sorunu ‘imtiyazlar’ olarak dillendiren Çiçek, bu noktada bir sitemde bulunuyor:
‘İşe buradan başlamalı. Tamam, herkes bağırmasına bağırıyor; ama sonra‘Benim imtiyazım kalsın, diğerleri kalksın’ dışında bir laf etmiyor. O zaman da kimse soruşturulamıyor. Bunu aşmamız şart.’
TASLAK YENİLENİYOR
Türkiye’nin geçirdiği iki mali krizde en büyük rolü yolsuzlukların oynadığına inanan AB de ‘Program Against Corruption in Turkey’ (Türkiye’de Yolsuzlukla Mücadele Programı) başlıklı bir projeyi finanse etmeyi öneriyor.
AB, Başbakanlığa bağlı bağımsız bir kurul oluşturulmasını şart görüyor.
Bu çerçevede, bütün gözler yeniden Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile AB Genel Sekreterliği tarafından hazırlanmış olan ve Başbakanlık’ta bekleyen taslağa çevrildi.
Bu çalışmayı yürütmekle görevli Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, taslağın yeni baştan ele alınmasını istedi. Dinçer, bu çalışma için, yolsuzluklar konusunda tecrübe kazanmış bir savcı, Emniyet Mali ve Örgütlü Suçlar birimlerinden birer temsilci ve bir Başbakanlık müfettişinin de içinde yer aldığı bir komisyon oluşturdu. Böylece; yolsuzluğun takibini sürekli yapacak, yapılan yolsuzlukları ve yöntemlerini inceleyecek, örgütlü mali suçları tespit edip kara para ile ilgili süreçleri izleyecek yeni bir kamu kurulu için düğmeye basılmış oldu.
Türkiye’deki üst kurullara bu kez bir de Yolsuzlukla Mücadele Kurulu katılıyor.