Paylaş
Gerçi medyanın büyük kısmı o ayaklanmayı duymadı; ama sanatçılar cumartesi de Genco Erkal’ın açıkladığı bir metinle gerekçelerini açıkladılar.
Sorun sadece muhalif tiyatroların ‘sıfır’ çekmesi de değildi.
Bu yıl sözleşmelere bir de, “Oyun genel ahlaka uygun görülmezse verilen destek 15 günde geri alınır” maddesi konmuştu.
Konuyu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da soru önergeleri ile TBMM’ye taşıdılar.
Ben ise bu sanatçılarımızla siyasetçilerimize hafiften gülümsüyorum!
7. KATTAKİ IŞIĞIN ALAMETİ
Bunun nedenini açıklamadan önce Ankara’daki yaygın bir kulisi aktarayım.
Kulis bu ya; Bakan Ömer Çelik, daha entelektüel konulardan bakanlık icraatlarına pek zaman ayırmıyor; henüz bir müsteşar atayamadığı, mevcudu da kenarda oturttuğu için, işi gücü Enerji Bakanlığı’ndan getirdiği Müsteşar Yardımcısı Ali Şahin’e bırakmış...
İlaveten; bugüne dek kendisine yöneltilen 300’e yakın soru önergesinin sadece 20 küsurunu yanıtlamış olan Bakan Çelik’in, “Genel ahlaktan ne anlaşılıyor” sorusuna ne zaman yanıt vereceği de öngörülebilir değil.
Bu nedenle; beklemek yerine, bakanlığın ‘ahlak hassasiyetini’ gösterebilecek, bu kez de CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin soru önergesine konu edilmiş, benim de doğrulattığım bir olayı aktaralım ki kafalar netleşsin!
Ali Şahin, devletin kuruşunu korumada şahin olduğu için, göreve başladıktan sonra mesai saatleri dışında tüm ışıkların söndürülmesini istedi.
Ağustos ayında bir akşam, bakanlık binasına dışarıdan baktığında 7. katta bir odanın ışığının yandığını tespit etti, hemen 2 güvenlik görevlisiyle kata çıktı. Hani tasarruf amacıyla hareket etmiş olsa, katın şalterini indirip gidebilirdi, ama şüphesi başka(!) olsa gerek odaya girmeden dönüş yoktu!
KAMUNUN KAPILARI KIRILA
İyi de, o odanın açıldığı koridorun kapısı kitliydi; güvenlik görevlisine “Kırın” talimatı verdi, ama görevli “Kamu malı, zarar veremem” dedi.
O görevliye, “Artık burada işin yok” deyince mesajı alan diğeri kazmayla kapının kilidini kırdı, yolu açtı, odanın önüne ulaşıldı.
Zorlanan o kapı da kitliydi; içeri dinlendi, kapı vuruldu, ama ‘tık’ yoktu.
Şüphesi derin ve kesin gibi olan Şahin, “Kır bunu da” dedi.
Dediği yapıldı, ama içeride sadece açık unutulmuş ışıklarla karşılaşıldı.
Allah’tan içeride ahlakdışı bir durum yoktu; yine de soruşturma şarttı!
Ertesi günü odayı kullanan kadın amir müfettişlere, ne kadar “Unuttum” dese de derdini anlatamadı, bir hafta izin alıp kendine gelmeye çalıştı.
Kıssadan hisse; tiyatroların her akşam yanan ışıkları, hani bazı yöneticilerce ‘genel ahlak’ sorgusu nedeni sayılırsa ‘Yok daha neler!’ denmesin.
Ayrıca; ‘Astlarına küfürlü sözler ediyorlar’ kulisinden de hareketle, bu yöneticilerin, ‘ahlak sorgulama yetkisinden muaf’ tutulacağı da düşünülmesin.
NOT: 2005 sonrası açılan “Beyaz Enerji” ve ‘Mavi Hat’ davalarıyla ilgili önceki yazıma atıfla daha fazla ayrıntı arayanlara, çoğu 2005’te çıkmış 10’dan fazla yazım olduğu için linkler vermek yerine, isimler üzerinden internet araştırması önermek isterim.
Paylaş