DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti döneminde yaşanan sorun veya krizlerden kurtulmanın tek formülü, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan başkanlığında bir kurulun oluşturulmasıydı.
Aynı formülün bu hükümet döneminde de uygulamaya konması hiç akla gelir miydi?
Bu sorunun yanıtı, Bakanlar Kurulu’nun terör gündemli son toplantısının içeriğinde.
Üç yıllık AKP iktidarı boyunca, terörü gündemli olarak ilk kez ele alan geçen haftaki Bakanlar Kurulu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ‘Terörle mücadele için yeni bir birim kurulsun’ önerisine çözüm aranırken ortaya ‘Hüsam Formülü’ çıkıyor.
OLUMLU GÖRÜŞ BİLDİRMEDİM
Toplantı MİT yönetiminin terör brifingi ile başlıyor.
MİT, sorunun siyasallaştığının ve dış politika haline geldiğinin altını çiziyor.
Bir parantez açıp, MİT’in, ‘Dış politika’ vurgusuna karşın ilginçtir, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün dikkate değer bir değerlendirmesinin olmadığını kaydetmeli.
MİT, siyasallaşmanın ilk unsurunu ‘kurucu ortaklık talebi’ diye açıklıyor.
Önerilerini de; ‘Mutlaka topyekûn mücadele’,‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı şemsiyesi’, ‘Demokratik açılım’ diye özetleyerek çekiliyor.
MİT’in ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir kısa değerlendirme yapıyor:
‘Genelkurmay Başkanlığı’nda bana verilen brifing sırasında, yeni bir koordinasyon biriminin gerektiği anlatıldı. Konuyu dikkate aldığımı belirttim; ama olumlu görüş bildirmedim. Bakılması gereken bir konu.’
Erdoğan’ın sözlerinin ardından, ‘Terörle daha etkin mücadele için yeni ne yapılabilir’ konusunda görüşme başlıyor.
TERÖRLE MÜCADELE KOORDİNASYON KURULU
Bu noktada Hüsamettin Özkan imzalı eski bir genelgeye dikkat çekiliyor.
Genelge ile Özkan’ın başkanlığında ilgili bakanların üyesi olduğu Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu oluşturulduğu belirtiliyor.
Genelgenin yürürlükten kaldırılmadığı, ancak bu kurulun AKP hükümeti döneminde oluşturulmadığına da işaret ediliyor.
Bu kez, ‘Özkan imzası sorun yaratır mı?’ tartışması yaşanıyor.
‘Genelge yürürlükte’ denilince, TSK’nın önerisini tam olarak karşılamasa da ara formül olarak bu kurulun oluşturulması görüşü benimseniyor.
Önceki hükümet döneminde de bu oluşum kamuoyuna açıklanmadığı için kurulun fiiliyata geçtiği konusunda bir şey söylememiz mümkün değil; ancak kurulun Abdullah Gül’ün başkanlığında oluşturulması büyük olasılık.
Erdoğan’ın, Gül’ü de Diyarbakır’a götürmesi bunun bir işareti değil mi?
Terör konusunda iki noktaya daha dikkat çekmek istiyoruz.
İlki, iki hafta önceki toplantıda, asfaltlanmayan yollar ve mayın tartışmasının gündem dışı olarak kabinenin önüne gelmesi ve bir bakanın, ‘Mayın döşemede, asfalt yolla stabilize yol arasında pek fark yok’ demesidir.
İkinci konu, geçmişteki bazı kabine toplantılarında, ‘1 Mart Tezkeresi’nin geçmemesi terörü etkileyecek’ uyarısı yapan bakanlar bulunduğudur.