BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, dışarıda ne söylerlerse söylesinler, yüz yüze geldiği Avrupalı liderlerden Türkiye’nin üyeliği konusunda olumlu ve net işaretler alıyor.
AB Anayasası imza töreni için gittiği Roma’da, Türkiye Büyükelçiği’nde düzenlediği basın toplantısında, ‘Medyada yer alanları değil, liderlerin bana söylediklerini esas alırım’ sözlerinin altında da bu gerçek yatıyor.
AB liderlerinin tutumu konusunda rahatlamış olan Erdoğan, bu liderlerin önündeki tek sorunun kendilerini siyaseten zorlayan ‘iç kamuoyu’ baskısı olduğunun da bilincinde.
Bu nedenle Erdoğan, bir yandan liderlerle sıcak teması sürdürmeye devam ederken, diğer yandan ‘iç kamuoyu’ engellerini aşmanın yollarını bulmaya yoğunlaşmış durumda.
SİYASİ İRADE KARARLILIK GÖSTERİRSE
Erdoğan, Roma’da görüştüğü liderlerle sohbetinde de bu konuları açıyor.
İspanya Başbakanı Rodriguez Zapatero ile yaptığı görüşmede Fransa kamuoyunun tutumu gündeme geliyor.
Zapatero, İspanya’daki durumun aynı olmadığını, hükümetinin ve İspanya halkının Türkiye’ye desteğinin süreceğini belirterek, Fransa konusunda ise sabırlı olmak gerektiğini anlatıyor.
Erdoğan, Jacques Chirac’ın olumlu çabalarını teslim etmekle birlikte, ‘iç kamuoyu’ sorunu yaşayan Avrupalı bütün liderlere kendi deneyimleri üzerinden mesaj gönderiyor:
‘Siyasi irade bir konuda kararlılık gösterirse kendi kamuoyunun tavrı da değişiyor. Benim partimin tabanında AB konusundaki destek yüzde 30 düzeyindeydi. Ciddi bir karşı bakış söz konusuydu. Ancak, ben ve arkadaşlarım bu konuda net tutum aldık. Konuyu kendilerine kararlılık içerisinde anlattık. Ondan sonra tabanın tavrı da değişti. Yüzde 30’luk destek yüzde 80’e yükseldi. Hem de, Türkiye genelindeki destek yüzde 70’teyken, bizim tabandaki destek bunun 10 puan üstünde oldu.’
VATİKAN’DAKİ DEĞİŞİM
Zapatero ise bu noktadaki sıkıntıların da aşılacağı inancını belirtiyor.
Erdoğan’a, Vatikan’ın tutumunda bir değişiklik olduğunu aktaran Zapatero, ‘Vatikan, artık eskisi gibi üyeliğe karşı çıkmıyor. Bazı görüşlerini korusa da Türkiye’nin AB üyeliğinin fayda getireceği kararına vardı’ diyor.
Zapatero, bu gelişmeyi son derece olumlu bulduğunu ortaya koyuyor.
Çünkü Zapatero, bazı Avrupa ülkelerindeki kamuoylarının Türkiye’ye karşı tutumunda, Vatikan’ın görüşlerinin etkili olduğunu ima ediyor.
Erdoğan, bu habere sevinmiyor değil; ama Zapatero’dan kararlı tavrının bundan sonra da sürmesini bir kez daha talep ediyor.
Liderleri boş bırakmayacağını İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile yaptığı görüşmede ‘Aman, desteğini arttır’ diyerek de ortaya koyan Erdoğan, muhatabından duyduğu şu sözlerin rahatlığı ile Roma’dan ayrılıyor:
‘İtalya’da hiçbir sıkıntı yok; ama Türkiye için çalışmaya devam edeceğim. 5 Kasım’da Brüksel’de ara zirve var. Orada olacağım. Eğer kulağına bir şey gelirse beni ara, bilgi ver. Bir şey olursa ben de sana bilgi veririm.’