Paylaş
MHP Kurultayı nedeniyle pazartesi ara verdiğim konuya bugün, bir haftada yaşanan hayati değişiklikleri aralamaya çalışarak devam edeceğim.
Başbakan Erdoğan’ın bir önceki AKP grup toplantısında, Ergin’in açlık grevi yapan PKK’lılarla görüşmesini destekler yönde konuşmasını önemsemiştim.
Oysa aynı Erdoğan cumartesi günü Kızılcahamam toplantısını açarken, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin yolunu kapatan net bir tavrı sergiledi.
Pazartesi ise Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç tam tersi açıklama yaptı.
TÜNELİN UCU NET GÖRÜNSÜN
On gündür iki taraf arasında gidip gelen Erdoğan’daki bu önemli değişimi anlamak için önce Kızılcahamam’a sonra Bakanlar Kurulu’na bakmak gerekiyor.
Kızılcahamam’da kapılar kapatılınca başlayan görüşmelerde Erdoğan, karşısında, geniş hazırlık yapmış iki tarafın bakanları ile “Gelişmelerden çok rahatsızız” diye haykıran bölge milletvekillerini buldu.
Bakanlar, hem açlık grevleri hem de sorunun çözümü konusunda karşılıklı önemli sözler etti, tespitler yaptı, bilgiler verdiler.
O tartışmalar Erdoğan’a yeni bakış getirdi, ama bu son nokta değildi. Pazartesi Bakanlar Kurulu’na gelindiğinde ise bakanlar, gizli damgalı bilgi/belgeler ışığında daha ayrıntılı değerlendirmeler yaptılar.
Sonuçta Erdoğan, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin yolunun açılmasına onay verdi.
Şimdi bu hassas süreç ilerliyor, ama hükümet içindeki iki taraf da hâlâ güçlü ve pozisyonlarını sağlamlaştıracak ‘her türlü’ adımın peşindeler.
Amaçları da Erdoğan’ın, “Tek istediğim, tünelin ucunu net olarak görmek. Bunu sağlayanın yolu sonuna kadar açık olacak” kararlılığını karşılamak.
HÜKÜMETTEN SAMİMİ ADIMLAR
Başbakan’ın bu yaklaşımı son derece haklı; o nedenle PKK/BDP çözümde samimiyse her an temas kurabildikleri bakanların işini kolaylaştırmalı.
Çünkü o zaman, Cumhurbaşkanı Gül gibi çok önemli bir isimden de destek alan bu ekip, ilgili tüm devlet kurumlarını ikna sürecini hem daha kısa sürede bitirir hem de daha etkili sonuç alır.
Bu yeni sürece sadece açlık grevlerinin sona ermesi temelinde bakmamalı.
Baltalanmazsa sürecin, silahı susturacak bir nihai hedefe yönelmesi çok olası.
Hükümet bazı adımlar attı, şimdi sıra karşı tarafta.
Öcalan ile görüşme takviminin belli olmasıyla eşzamanlı açlık grevlerine son verilmesi birinci, görüşmeler başladıktan sonra PKK’nın her türlü şiddete son vermesi de ikinci adımdır.
PKK gerçeği ve acımasızlığı elbette ümitleri kırıyor, ancak, bu yeni sürecin son şans olduğunu kendileri söylüyor.
Eğer bu son şansı da boşa harcarlarsa, hiçbir şey eskisi gibi olamaz, çünkü gidişatın hiç şakası yok, bir saatten sonra herkesin tavrı daha net, daha keskin olur.
Paylaş