ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün ihraç istemi ile CHP Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi sonucunu doğuran, partili üç milletvekilince hazırlanan araştırma raporu, ‘rüşvet’ ve ‘mafya’ suçlamalarını da içeriyor.
Raporun ana dayanağını, ‘Rüşvetin kanıtı’ olarak görülen, bir binaya kaçak katlarına rağmen verildiği belirtilenen ‘Yapı Kullanma İzin Belgesi’ oluşturuyor.
CHP raporu, Sarıgül ve arkadaşlarını bu belge karşılığı 300 bin dolar rüşvet almakla suçluyor.
Söz konusu iddia eski Barolar Birliği Başkanı sıfatını taşıyan CHP Genel Sekreteri Önder Sav tarafından da açıklandı.
SARIGÜL ‘SAHTE’ DİYOR
Bu basın toplantısının hemen öncesinde Hürriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret eden Sarıgül, Sav’ın iddialarını TV’den bizimle birlikte izledi.
Sav’ın açıklamalarını, Sarıgül, ‘Bu kadar da olmaz’ diye karşıladı.
Belgenin sahte olduğunu savunan Sarıgül, iddiasını, ‘Bu belge, ‘Getir belgeyi seni başkan yardımcısı yapalım’, sözü verilen belediyemizde çalışan bir mühendisin yarattığı sahte bir doküman’ diyerek güçlendirdi.
Suçlamasının dayanaklarını ise şöyle sıraladı:
‘Mülkiye müfettişinin bulamadığını bu arkadaşlar nasıl buldu? Böyle bir belge vermedim. Bu evrak kıymetlidir.Bunlar koçan halinde, seri numarası olan belgelerdir; yakıp, yok edemezsiniz. Etseniz bile iz bırakırsınız.’
Sarıgül, kullanma izninin, yapının tasdikli projesine uygun olduğunun bir raporla tescil edilmesi halinde verildiğini de anımsatarak ilave ediyor:
‘Ortada yedi ayrı döneme ait, ‘yapı tatil’ tutanağı var.Belediye meclisi bunlar ortadan kaldırılmadan hiç kimseye izin vermeye yetkili değil.Ayrıca yıkım kararları ve ihaleleri, idari para cezaları, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu, İSKİ ve TEDAŞ’a yazılmış yazıları var. Bunlar dururken, bir tek iskan belgesi imha edilecek!Bu mümkün değil.’
SONUÇLARI OLUR
CHP Genel Sekreteri belgenin arkasında dururken, Sav’ın hemen ardından basın toplantısı yapan Sarıgül’ün, ‘İddialar, yalan, mesnetsiz’ dışında belge ile ilgili ciddi bir vurgu yapmaması dikkat çekici.
Oysa Sarıgül’ün CHP raporunu geçersiz kılacak en önemli argümanı, ‘belge sahte’ iddiasıydı.
Sarıgül’ün konuyu geçiştirmesi gözden uzak tutulamaz.
Ortada ciddi bir durum var; belge Sarıgül’ün dediği gibi vaat karşılığı hazırlanmış sahte bir belge mi, yoksa gerçek mi?
Sorunun yanıtı her iki taraf için de önemli sonuçlar yaratacak cinsten.
Konunun üstüne gitmesi gereken kişi de ‘sahte’ diyen Sarıgül.
Aksi takdirde bize söylediği, ‘Bu bir siyasi linç, karalamadır. Bize atılmaya çalışılan bu çamurlar, halkımızın duvarına çarpacaktır.Ben zalimlerden mazlumun ahını alana kadar bu mücadeleyi sürdürürüm.Ne yaparlarsa yapsınlar yaptıklarını yanlarına bırakmayacağım.Çünkü veremeyeceğim hesabım yoktur’ sözlerinin geçerliliği de kalmayabilir.
Sarıgül’ün haklı çıkması halinde ise hem CHP, hem de ünlü bir hukukçu olan Önder Sav için ciddi bir durum doğacaktır.
Belge gerçekse İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin ne kadar ciddi çalıştığının da ayrıca sorgulanması gerekecek.