DÜN yemin ederek görevine başlayan Papa 16.Benedikt’in, Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki görüşleri kuşku ve tartışma nedeni oldu.
Yeni Papa’nın Türkiye ile ilgili görüşlerine Avrupa’dan ilk önemli tepki, vatandaşı Alman Cumhurbaşkanı Horst Köhler’den geldi.
Köhler, ‘Türkiye ile ilgili kararı Papa değil, AB verecek’ dedi.
Köhler’in, açıklamaları Türkiye’nin de paylaştığı görüşler.
Ancak hem önemli bir din bilgini, hem de Türkiye-AB ilişkilerinde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den sonra ikinci sorumlu isim olarak Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın değerlendirmeleri ayrı bir anlam taşıyor olsa gerek.
KATI GÖRÜŞLERİ TARTIŞILIYOR
Papa 16.Benedikt’in hemen hemen tüm eserlerini okumuş olan Aydın, yeni Papa’yı çok iyi yetişmiş, birikimli biri olarak niteliyor.
Aydın, 16.Benedikt’in görüşlerinin, daha önce Vatikan’da doktrinden sorumlu iki numaralı isim olduğu için bütün dünyada bilindiğine işaret ediyor.
Papa’nın, başta kadının dini görevler alması, rahiplerin evlenmesi gibi konular olmak üzere katı denebilecek pek çok görüşü bulunduğunu anlatan Aydın, Papa etrafındaki tartışmaların en çok da bu katı görüşlerinden kaynaklandığını söylüyor.
Aydın, tartışmayı Katolik Kilisesi’nin geleceği açısından önemli buluyor.
‘Çünkü, Katolikliğin Avrupa’da çekilme süreci bu katı görüşle de bağlantılı görülüyor’ diyor.
Papa’nın Türkiye konusundaki olumlu olmayan görüşlerini ise, ‘Dar bir Avrupa’dan yana olma, konuya kültürcü boyuttan bakmayla’ açıklayan Aydın, Avrupa’da Türkiye’ye yer bulamadığını söyleyen Papa’nın, Türkiye-Batı ilişkisinde ‘zıtlık’ terimi kullandığını aktarıyor.
Aydın, ‘Bu terim tarihsel, kültürel ve bilimsel olarak savunulamaz’ diyor.
Bu görüşünü, Papa 2. Jean Paul’ün cenaze töreni de dahil Avrupa’da gittiği her yerde anlattığını ve destek bulduğunu sözlerine ekleyen Aydın, ‘Çünkü, AB değerler birliğidir, coğrafi birlik değildir’ diyor.
BİR ŞANS VERMELİ
Batı kurumları içinde uzun yıllardır yer alan Türkiye’nin, Avrupa ile ilişkisinin, ‘zıtlık’la değerlendirilemeyeceğini kaydeden Aydın,Papa’ya, ‘İyi yetişmiş düşünce, bilim, din adamları yanlışları üzerinde ısrar etmez’ diye sesleniyor.
Aydın, Türkiye görüşleri nedeniyle de çok eleştiri aldığını anımsattığı Papa’nın bu eleştiriler üzerinde düşündüğü kanısını taşıyor.
Papa’nın söylediklerini unutmamak gerektiğini; ancak yeni şeyler söyleme olasılığının da göz önünde bulundurulmasını isteyen Aydın devam ediyor:
‘Ben iyimserim.Yeni Papa, diğer kültürlere açık olmak durumunda.Şimdiki konumu daha uzlaşmacı, diyaloğa daha yatkın olmayı gerektiriyor.Bence kendisine bu şans tanınmalı.Bekleyeceğiz; yanlış ifadesi olursa da eleştiriye devam edeceğiz.’
Aydın, Papa’nın olumsuz görüşlerini koruması halinde de iyimser.
Din konusunun Kopenhag Kriterleri içinde yer almadığını; Türkiye’nin, zor süreci 17 Aralık zirvesinde AB müktesebatına girerek aştığını belirten Aydın, ‘Görüşleri AB’yi etkilemez; ama kamuoylarına etki yapabilir’ diyor.
Fransa’daki Avrupa Anayasası oylaması düşünüldüğünde ise kamuoylarının Türkiye açısından önemi ortaya çıkıyor.