Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Önce Baykal sonra Sezer ve Gül

CHP delegeleri hafta sonu, 13’üncü kez, olağanüstü bir kurultay için buluşuyorlar.

Yeni bir derin hesaplaşmanın yaşanacağı kurultaya rüşvet iddiaları ve komplo teorileri damgasını vuracak gibi.

Bu iki konu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın elini güçlendiriyor görünüyor.

Baykal’ın ABD’nin kendisini devirmek istediği yönündeki komplo teorisinin kendisini destekleyen CHP’lilerin yanı sıra, CHP dışındaki pek çok kesimden de kabul gördüğünü söylemek mümkün.

Ulusalcı anlayışları bu kesimi, kişisel olarak da örgütsel düzeyde de Baykal’a yaklaştırıyor.

ABD’NİN HEDEFİ

Bu konuda iki örnek vermek gerekirse birincisi, ulusalcılık dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan, Bülent Ecevit hükümetinin son Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel.

Son DSP Kongresi’nde genel başkanlık yarışını kaybeden Gürel, geçtiğimiz günlerde Baykal’ı arayarak, kendisine moral vererek güçlü durmasını istiyor.

İkinci örnek ise sendikacılardan.

Pek çok sendikacı Baykal’a destek bildiriyor. Bunlar arasında çok etkili bir isim, ABD’nin Baykal’ı devirmek istediğine oldukça emin.

Çünkü hükümetinin önemli bir bakanı kendisine, ‘ABD, 1 Mart tezkeresinin reddini unutmuş değil. Bunun faturası önce Baykal’a, sonra da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’e kesilecek’ demişti.

Sendikacıdan teyit ettiğimiz bu sözler delegeler arasında da yayılmış durumda.

Baykal da bunu bildiğinden delegenin karşısına çıktığında, CHP’nin neden iktidar olmadığını veya nasıl olacağını değil; komplo teorilerini dile getiriyor.

Kurultayda da farklı olmayacak, ilaveten rüşvet iddiası ve CHP içine yerleştirilen ‘Sarıgül tahrip kalıbı’ olacak.

SARIGÜL BAŞARILI

Baykal
’ın tahrip kalıbı söyleminin pek tuttuğunu söylemek mümkün görünmüyor; çünkü Baykal’a destek verecek pek çok kişi bile, ‘Eğer Sarıgül bir tahrip kalıbı ise onu partiye yerleştiren Baykal değil mi?’ sorusunu yöneltiyor.

Ayrıca Baykal’ın bu söyleminin giderek kendisi için erozyona neden olduğunu; Sarıgül’ü ise güçlendirdiğini söylemek bile mümkün.

İki ayda Baykal’ı olağanüstü kurultay toplamaya zorlayan Sarıgül’ün kurultaya hitabında kendisiyle ilgili iddialara açıklık getirmesi halinde azımsanmayacak bir oy potansiyeli yakalaması sürpriz görülmüyor.

Bu sürpriz sonuç, Baykal’a, zorlu rakibini kurultay sonrası, her ne pahasına olursa olsun partiden atma girişiminde istediği rahatlığı veremeyebilir de.

Ayrıca önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, kazansa bile pazartesiden itibaren CHP Genel Başkanlığı Baykal için eski rahatlığında olmayacak.

Kendisine, ‘Türkiye’de 20 milyon yoksul olduğunu söylüyorsun. Peki böyle bir ülkede nasıl oluyor da sol iktidar olmuyor?’ sorusu daha sık yöneltilecek.
Yazarın Tüm Yazıları