AKP’li 10 milletvekili, eski DEP milletvekillerinin cezaevinden salıverilmesi sonrası ortaya çıkan tablodan duydukları rahatsızlığı bir bildiriyle kamuoyuna açıklamışlardı.
Milletvekilleri, bu açıklamaları nedeniyle, Recep Tayyip Erdoğan’ın şimşeklerini üzerilerine çekmiş, sert eleştirilerini almışlardı.
Erdoğan, bu milletvekillerini bugüne kadar da affetmedi.
Affetme bir kenara, CHP’den iki milletvekili transfer ederken en çok da onlara, ‘Siz gitseniz bile, yerinize gelenler var’ mesajı veriyordu.
İmzacı milletvekillerinden ikisinin Edirne ve Adana’dan olması, transferlerin de bu illerden yapılması tesadüf mü?
YÜREKTEN DESTEK
Erdoğan’ın, 10 arkadaşına çıkıştığı o günlerde, onlara hararetle destek verenler de vardı.
İmzacı AKP’liler 16 Haziran’da bir milletvekilinden mektup aldılar.
‘Değerli Milletvekilim’ diye başlayan mektup şöyle devam ediyordu:
‘Eski DEP milletvekilleri hakkında yayınlamış olduğunuz deklarasyonu yürekten destekliyor ve tebrik ediyorum. Bu haysiyetli tutumunuzun diğer milletvekillerine de örnek olması, milli değerlerini dondurmuş görünenlere cesaret vermesine vesile olacağını ümit ediyorum. İlişikte konuyla ilgili vermiş olduğum soru önergelerini de sizinle paylaşıyorum.
Samimi dileklerim ve en derin saygılarımla, selamlarım.’
Milletvekili, mektubuna, arkadaşlarına destek amacıyla verdiği soru önergelerini de eklemişti.
Soruların tamamının muhatabı da Başbakan Erdoğan’dı.
Abdullah Öcalan’ın infaz sisteminden görülmemiş biçimde yararlandığı iddiasındaki sorulardan birinin önyazısı şöyle kaleme alınmıştı:
‘YEMİNİN IŞIĞINDA VE ŞUURUNDA’
‘Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Meclis kürsüsünde yapmış olduğu yeminin ışığında ve şuurunda, yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.’
‘Yeminin şuuru’nun anımsatıldığı sorular da ilginçti:
‘1. Mevcut durumu devlet ciddiyetiyle bağdaştırıyor musunuz?
2. Devlet adamlığı sorumluluğu bu laubaliliğe nasıl müsaade etmektedir?
3. Bu konuda günümüze kadar uygulamış olduğunuz aşırı tavizkár politikalar hangi sonucu sağlamıştır da siz, aynı çizgide ısrarla devam ediyorsunuz?’
Başbakan’a bu şekilde suçlama yönelten soru sahibini merak mı ediyorsunuz? Kendisi, CHP’den AKP’ye transfer olan Adana Milletvekili Atilla Başoğlu.
Bunun nasıl bir siyaset anlayışı olduğunu sormaya artık gerek bile yok; ama acaba, Erdoğan, Başoğlu ile görüşmesinde bu sorulara yanıt verdi mi?
Ya da Başbakan, AKP’li imzacıları tehdit etmek için transfere giderken, onlara samimi bir destekçi kazandırdığının farkında mı?
Milletvekili transferine kapalı olduğunu açıklayan Başbakan’ın bugün, eskilerin liderlerinin de başvurup hayrını görmediği bu yolu yeniden açarak ne kazandığını bilmek mümkün değil.
Ama AKP’nin hızlı bir Kemalist milletvekiline kavuştuğu kesin.