Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

O fotoğrafın arkası

GAZETELER Erzurum’un kurtuluş günü geçit töreninde yer alan buz hokeyi takımının büyük alkış topladığını yazdı, bir de fotoğraf vardı sayfalarda.

Haberin Devamı

O fotoğrafın hangi emekler sonrası oluştuğunu bilmemiz gerek.

Buz Hokeyi Federasyonu Başkanı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Akın Kılavuz, asbaşkanı ise 4. Sınıf Emniyet Müdürü Serhat Enyüce.

İki yıl önce Enyüce, Ankara’dan Erzurum’a tayin istedi; şehre ayak basar basmaz sokakta çalışan çocukları topladı; onlardan buz hokeyi takımı kuracağını söylediğinde ciddiye almayan çok çıktı.

Ama işte bir yıl sonra o çocuklardan kurulu takım şehrin alkışını alıyor.

Lig maçlarına katılıp ilk galibiyeti aldığında “Şans” diyenlerin, bu takımın şampiyon olması ardından söyleyecek sözü kalmamıştı, alkışın dışında.

KAHREDEN TABLO


Çok kısa bir özet yaptım; ama o süre içinde neler yaşandı, neler oldu; Enyüce anlatırken kimi zaman gülüyor, kimi zaman derin derin düşünüyorsunuz.

Sonuçta gelinen nokta çarpıcı; Erzurum’da sıfır olan buz hokeyi takımı sayısı bugün 10’a ulaşmış; bunların 5’i birinci lig, 3’ü genç, 2’si kız takımı.

Miniklerle birlikte sporcu sayısı ise 300’ü aşmış durumda.

Kayağa baktığımızda da şehrin geleceği konusunda umutlar artıyor.

Devlet Bakanı Faruk Özak’ın döneminin “Kayakta büyük hamle yılları” olarak anılacağını söyleyebiliriz; Kayak Federasyonu Başkanı Dr. Özer Ayık ise yaşamını, “Ülkenin en büyük sosyal projesi” dediği kayağa adamış biri.

Kendisi de Erzurumlu olan Ayık, son beş yılda şehirdeki kayak kulübü sayısının 1’den 19’a çıktığını anlatırken büyük heyecan yaşıyordu.

Kayağın kış turizmi anlamına geldiğini; turizmdeki en büyük payı aldığını söyleyen Ayık, kış turizminden, sadece yüzde 12’si dağlık alan olan Fransa’nın 39 milyar Euro; 10 milyonluk Slovenya’nın 4 milyar Euro gelir elde etmesine karşın yüzde 62’si dağlık Türkiye’nin yoksulluğuna kahrediyor.

TUNCELİ ANTALYA GİBİ OLUR


Bu yoksulluğu zenginliğe çevirmenin ilk yolunun uygun her dağı kayak yapılabilir hale getirmek olduğunu belirten Ayık, şunları anlattı:

“Eskiden sadece Uludağ’dan söz ediyorduk. O da lüks mekan anlamında. Şimdi ise o kadar uzun yol gitmeye, büyük paralar ödemeye gerek yok. Evine çok daha yakın yerlerde tesis var. Kayak merkezlerinin sayısını 30’a çıkardık; 2012 sonunda da 40 olacak. Tesis sayısı arttıkça, ‘zengin sporu’ anlayışından, ‘kayak zenginlik getirir’ görüşüne gelinecek.”

Ayık, hayatlarının en az 6 ayında sadece kar olan insanların, bundan ekonomik değer elde edememesini kabul edilir bulmuyor; “Bu illerimizde kayağı ata sporu yapmak zorundayız, halk da bunu görmeye başladı” diyor.

Bunun için “Önce tesis” diyen Ayık, çok iddialı laflar ediyor.

Tunceli Ovacık’ta yapılan tesislere her ay gittiğini söyleyen Ayık, “Evet, diyorum ki, Tunceli’de terör olmasın orası ikinci bir Antalya olur. Böyle doğa, böyle dağlar nerede bulunur? Ama ne yazık, yararlanamıyoruz” dedi.

Yeni açılan tesislerden Artvin’in Acarların akınına uğradığını, esnaftan her gün teşekkür aldıklarını; Muş’tan ise “Ana baba günü” telefonları geldiği belirterek, “Daha ne diyeyim” diye sordu.

Ayık’ın bir iddiası daha var; çok değil, birkaç yılda kayak Türkiye’nin en yaygın sporu haline gelecek; çünkü daha yapılacakların yüzde 10’u yapılmış.

Yazarın Tüm Yazıları