Paylaş
“Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi.
Suriye’deki devrimden sonra Erdoğan ilk kez, sopanın ucunu gösterme gereği duydu. Buna neden ihtiyaç hissetti, Erdoğan’ın bu mesajının adresi neresi sorusunun peşine düştüm.
YUNANİSTAN MESAJI ALDI
Erdoğan, en son ABD’nin şımarttığı Yunanistan’a böyle bir uyarıda bulunmuştu. Erdoğan’ın, “Bir gece ansızın gelebiliriz” çıkışı Atina’da alarm zillerinin çalmasına neden olmuştu. Yunanistan hizaya geldi. ABD’nin verdiği gazla bir yere gidemeyeceğini gördü. Şimdi Yunanistan’la ilişkiler olumlu bir seviyede ilerliyor.
GENİŞ ÇAPLI OPERASYON
Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat ve Münbiç’ten sonra Deyrizor’u da PKK-YPG’nin elinden kurtarmış, Rakka’ya yönelmişti. Ancak geniş çaplı operasyonlara bir fren konuldu, PKK-YPG’nin tehdit oluşturduğu yerlerde nokta operasyonlara yönelindi.
FIRSAT TANINDI
Yeni Suriye yönetiminin, PKK-YPG’nin silah bırakması, Suriye resmi ordusu dışında hiçbir silahlı gücün olmayacağı ve Suriye topraklarında PKK-YPG’nin kontrol ettiği bir toprak parçasının bırakılmayacağı kararı nedeniyle, buna imkân ve fırsat tanınmak istendi.
PAZARLIK PEŞİNDELER
Suriye’de diğer güçler silah bırakma kararı aldı. Ama PKK-YPG hala bir pazarlık peşinde koşuyor. Şu ana kadar çalmadığı kapı kalmadı. Rusya’dan, Türkiye için arabulucu olmasını istedi, ABD’nin Ayn-el Arab bölgesine üs kurduğu yalanını uydurdu, Pentagon tarafından yalanlandı. İsrail’le irtibata geçti, İran’la temas kurdu. Suriye yönetimi ile görüştü. Resmi Suriye ordusu içinde bir kolordu ya da tümen ile temsil edilmek istediğini bildirdi. Suriye’nin petrolünü yüzde 50 yüzde 50 paylaşmayı önerdi. Suriye yönetimi bu teklifleri reddetti. Silah bırakmaları dışında bir seçenek sunmadı.
ALMANYA-FRANSA
ABD ve Rusya’dan beklediği desteği bulamayınca bu kez Avrupa’ya yöneldiler. Birkaç gün sonra bakanlık koltuklarına veda edecek olan Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanları, Şam ziyaretlerinde PKK-YPG’nin varlığını sürdürmesi yönünde taleplerde bulundular. Fransa’da dibe vurmuş olan Macron, PKK-YPG lehine açıklamalar yaptı. Ama ciddiye alınacak tarafları yok. Çünkü onlar gidiciler. İktidarlarını kaybettiler. Ayrıca Suriye’deki güç dengesinde esameleri okunmuyor.
SURİYE’NİN ANAHTARI TÜRKİYE’NİN ELİNDE
Türkiye, Suriye konusunda etkili bir ülkeydi ama 8 Aralık devriminden sonra çok güçlendi. Suriye’de saha konuşur. Sahada da masada da Türkiye var. Trump’ın dediği gibi, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde”.
ZAMANLAMA VAR
Suriye yönetimi topraklarında PKK-YPG’yi istemiyor. Suriye’deki PKK-YPG varlığı hem Türkiye’nin hem de yeni Suriye yönetiminin kırmızı çizgisi. 12 gün sonra ABD yönetimini devralacak olan Trump’dan da o yönde olumlu sinyaller gelmeye devam ediyor. Türkiye, savaşsız çözüm için şimdiye kadar sabretti. Bir süre daha sabreder. Ama bu süre sınırsız değil. Türkiye’nin bir zamanlaması var.
AVRUPALILARA MESAJ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” çıkışına gelince. O sözlerin hedefi, PKK-YPG varlığını korumaya çalışan batılı ülkelerdi. İran, Fransa ve Almanya dahil olmak üzere Suriye üzerine hesap yapan ülkelerin Erdoğan’ın her cümlesini iyi analiz etmelerinde yarar var.
DÖRT ÖNEMLİ UYARI
Erdoğan ne dedi?
1- Suriye’nin bölünmesine rıza göstermeyiz. Bu konuda bir risk görürsek gerekli adımları atarız
2- Silahlar gömülecektir. Türkiye bekasını koruma konusunda nasıl bir iradeye sahip olduğunu göstermiştir. İş yine oraya varırsa, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’.
3- Terörsüz Türkiye hedefimizi öyle ya da böyle gerçekleştireceğiz.
4- Biz bunun suhuletle olmasını temenni ediyoruz. Bu yol tıkanırsa ve dinamitlenirse o zaman devletin demir yumruğunu vurmaktan çekinmeyiz.
B PLANI MASADA
Erdoğan uyardı. Eğer PKK-YPG silah bırakmazsa, Suriye’de farklı bir yönetim ısrarını sürdürürse, batılı ülkeler bu yönde taleplerde bulunurlarsa o zaman Suriye devletiyle birlikte geniş çaplı bir askeri harekât kaçınılmaz olacak.
Bunca mücadele ‘PKK-YPG varlığını sürdürsün’ diye verilmedi.
Ankara şimdi A planını uyguluyor ama B planı da masanın üzerine serildi.
DEM HEYETİ HANGİ MESAJLARI GETİRİYOR
İmralı’ya giden DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile Ahmet Türk, siyasi partileri ziyaret ediyor. Öcalan’ın verdiği mesajları ve yeni sürece ilişkin görüşlerini açıklıyor, partilerin bu konudaki değerlendirmelerini not ediyorlar.
ÖCALAN’LA İLGİLİ TALEP
Peki DEM heyeti hangi mesajlarını veriyor? Öcalan’la ilgili bir talepte bulunuyorlar mı?
1- Öcalan’ın yeni Ortadoğu ve yeni Suriye’ye ilişkin değerlendirmesini aktarıyorlar. Terörün bitmesi gerektiğini söylüyorlar.
2- Öcalan’la ilgili şahsi bir talepte bulunmuyorlar. Öcalan’ın bir talebini iletmiyorlar.
3- DEM heyeti yeni süreci daha önceki çözüm sürecinden ayırıyor. Bu süreci daha sahici ve daha gerçekçi buluyorlar.
KONFEDERASYON-FEDERASYON
4- Suriye’deki PKK-YPG varlığına yönelik bir talepte bulunmuyorlar. Suriye’nin kuzeyinde bir konfederasyon, federasyon ya da özerk bir yönetim talebini gündeme getirmiyorlar. Bu yapının muhatap alınmasını istiyorlar. Suriye’de demokratik temsiline fırsat tanınmasını istiyorlar.
5- Terörün sona ermesi ve meşru alanda siyaset yapma mesajını veriyor.
ÖCALAN ÇAĞRI YAPACAK
6- Siyasi partilerle görüşmenin ardından İmralı’yı tekrar ziyaret edeceklerini bildiriyorlar. Öcalan’ın bu kez silahların bırakılması konusunda güçlü bir çağrı yapacağını söylüyorlar.
7- Öcalan’ın çağrısının Kandil ve DEM Parti üzerinde etkili olacağına inanıyorlar.
ANKARA’NIN KIRMIZI ÇİZGİSİ
İmralı ile yapılacak olan ikinci görüşme öncesinde Ankara’nın tavrına gelince, tek bir cümle ile özetleyebilirim.
PKK silah bırakmadan hiçbir adım atılmayacak. PKK’nın silah bırakması Ankara’nın kırmızı çizgisi...
Paylaş