1071 Kudüs’ün Türkler tarafından fethi: Siyonist İsrail’in 954 yıllık Türk korkusu depreşti

İSRAİL medyasından yansıyan haberler, Siyonistlerin ruhuna sinmiş 954 yıllık Türk korkusunun depreştiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

İsrail’in önemli gazetelerinden Jerusalem Post’ta 5 Ocak günü yayımlanan “Erdoğan’ın Suriye’deki politikaları Türkiye ve İsrail’i çatışmaya yaklaştırıyor” başlıklı habere göre; “İsrail ve Türkiye arasındaki çalkantılı ilişki, Suriye’deki son gelişmelerin iki ülkeyi doğrudan silahlı bir çatışmaya dönüşme potansiyeline sahip bir şekilde karşı karşıya getirmesiyle daha fazla çalkantıya doğru ilerliyor”.

PKK İLE GİZLİ İLİŞKİ İTİRAFI

Sadece Gazze konusunda gösterdiği hassasiyet değil, Esad yönetiminin devrilmesi sonrası Suriye’de Türkiye’nin nüfuzunun artması soykırımcı İsrail’i panikletmiş görünüyor.

Jerusalem Post gazetesindeki haberde; İsrail’in Türkiye ile çatışmaya hazırlanması yanında PKK/PYD-YPG terör örgütü ile işbirliğine de şu ifadelerle değiniliyor:

Haberin Devamı

“Son dramatik gelişmelerden birinde, Beşar Esad rejiminin geçen ay düşmesi, Esad’ı deviren ve Türkiye tarafından desteklenen İslamcı isyancıların topraklarını tehdit etmesi, Suriye’deki ABD destekli Kürt grupların özerkliğini sorgulanır hale getirdi. İsrail, ortak düşmanlarına karşı olası bir müttefik olarak gördüğü Kürtlerle yıllardır gizli ilişkiler sürdürüyor. Türkiye, İsrail ile aynı sınırı paylaşan Suriye’deki nüfuzunu daha da güçlendirmek istiyor. Yıllardır resmi olarak savaş halinde olmasına rağmen, bu sınır İsrail’in en sessiz sınırlarından biriydi. Şimdi Türkiye coğrafi olarak İsrail’e yaklaştıkça bu sessizlik bozulabilir. Bar-Ilan Genel Tarih Bölümü ve Begin-Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Türkiye uzmanı Prof. Efrat Aviv The Media Line’a yaptığı açıklamada, ‘İsrail ve Türkiye arasında gelecekte askeri bir çatışma ihtimali var. Son dönemde bölgede yaşanan tüm olaylar gibi bu da eşi benzeri görülmemiş bir durum’ dedi.

İsrailin Suriye ve Türkiyedeki Kürt azınlıkla resmi bir ilişkisi olmasa da İranın bölgedeki etkisini dengelemek için bu grupla ilişkilerini sürdürüyor. Bu durum, azınlıkla düşmanca ilişkileri olan Türkiye ve Erdoğan’ı sık sık kızdırdı. Erdoğan ve Netanyahu bu ilişkiyi onarmak konusunda yetersiz ve isteksiz görünüyorlar.
Aviv, ‘Erdoğan iktidarda olduğu sürece ilişkilerde iyi bir şey olmayacak ve daha da kötüye gidecek. Yerine İsrail’i daha az eleştiren bir rejim gelse bile İsrail’e yönelik eleştirilerin azalması zaman alacaktır’ dedi.

Haberin Devamı

Kasıtlı olsun ya da olmasın, Türkiye ile İsrail arasında askeri bir çatışma benzeri görülmemiş bir durum olacaktır. Hâlâ bir savaşın ortasında olan ve Hamas’ın şok edici sınır saldırısının travmasını yaşayan İsrail, diğer sınırlarda benzer sürprizlerin yaşanması ihtimaline karşı daha az toleranslı hale geldi.”

1071 Kudüs’ün Türkler tarafından fethi: Siyonist İsrail’in 954 yıllık Türk korkusu depreşti

NAGEL RAPORUNDA OSMANLI VURGUSU

Bu yazıdan hemen sonra yine Jerusalem Post gazetesinde yayımlanan haberde yer verilen Nagel Raporu, İsrail yönetiminin içine sinmiş Türk korkusunu da ele vermeye yetiyor.

İsrail hükümetinin 15 yıl önce kurduğu ve emekli Tuğgeneral Jacob Nagel’in başkanlık ettiği Nagel Komisyonu’nun “Türkiye ile savaşa hazır olmalıyız” diye Osmanlı İmparatorluğuna atıf yapılan raporu, önceki gün Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e sunuldu.

Haberin Devamı

Raporda İsrailin Türkiye​ ile doğrudan bir çatışmaya karşı hazırlık yapması gerektiği, Türkiye’nin Osmanlı dönemi nüfuzunu yeniden tesis etme arzusunun, İsrail’le gerilimin artmasına yol açtığı belirtildi. Bu gerilimin muhtemelen çatışmaya yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunan rapor, Suriyeli grupların Türkiye ile ittifak kurmasının İsrail’in güvenliğine yönelik yeni ve daha güçlü bir tehdit oluşturma riskine dikkat çekti. Raporda, “Suriye tehdidi İran tehdidinden bile daha tehlikeli bir şeye dönüşebilir” denilerek, Türkiye destekli güçlerin vekil olarak hareket ederek bölgesel istikrarsızlığı körükleyebileceği iddia edildi.

Habere göre İsrail, Türkiye’ye karşı uzun menzilli saldırı yeteneklerini güçlendirmek için ilave F-15 savaş uçakları, yakıt ikmal uçakları, insansız hava araçları ve uydular edinmeyi hedefliyor. Ayrıca Demir Kubbe, Davut Sapanı, Ok sistemleri ve yeni faaliyete geçen Demir Işın lazer tabanlı savunma sistemi de dahil olmak üzere çok katmanlı hava savunma yeteneklerinin güçlendirilmesi, hatta Ürdün Vadisi boyunca güçlendirilmiş bir güvenlik bariyeri inşa edilmesi planlanıyor.

Haberin Devamı

TÜRKLERİN KUDÜS FETHİ: 1071

Bu gelişmeler İsrail’in Türkiye’ye karşı ne denli bir korku yaşadığını gösteriyor. Yazımın girişinde 954 yıllık bir korkudan söz etmiştim. O korku 1071 yılına kadar gidiyor. Kudüs’ün tarihi anlatılırken daha çok Selahaddin Eyyubi ile Yavuz Sultan Selim isimleri öne çıkmıştır. Oysa Kudüs, Selahaddin Eyyubi’nin 1187’deki fethinden tam 116 yıl, Yavuz Sultan Selim’in 1516’daki fethinden 445 yıl önce, hem de Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın Malazgirt’ten Anadolu’yu girdiği 1071 yılında Selçuklu Emiri Atsız Bey (Atsız bin Uvak) komutasındaki Selçuklu Türkleri tarafından fethedildi. Yani Türklerin Anadolu’ya girişi ile Kudüs’ü fethi 1071 yılında gerçekleşti ve üzerinden de tam 954 yıl geçti.

Haberin Devamı

Kudüs fatihi Selçuklu Türk Emiri Atsız Bey, tam bir barış ortamı kurdu ve Gazzâlî, Turtûşî ve Ebû Bekir İbnü’l-Arabî gibi âlimler Kudüs’te dersler verdi.

Atsız’ın Mısır seferinin başarısızlıkla neticelenmesinden sonra çıkan bir isyanla birlikte şehirde yeniden Fatımî hâkimiyeti başlasa da bu uzun sürmedi. Atsız Bey, 1077’de bir kez daha Kudüs’e hâkim oldu. Selçuklu hâkimiyetinden memnun halk da yeni duruma oldukça memnun kalmışlardı. Atsız, 1079’da Tutuş bin Alparslan tarafından öldürülse de Kudüs çeyrek asır boyunca 1098’e kadar Selçukluların yönetiminde kaldı.

Osmanlı İmparatoru Yavuz Sultan Selim ile 1516’da yeniden başlayan Kudüs’teki Türk hâkimiyeti 1917 yılına kadar sürdü. Dolayısıyla Suriye üzerinden Türkiye ile komşu olan İsrail’in korkusunu anlamak gerekiyor; Türkler “sessiz kalın” diyerek susturduğu komşularına benzemez.

Yazarın Tüm Yazıları