CHP’de dün de bugün de yaşananlara damga vuran ilk isim Önder Sav’dır.
Dün Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana aldığı tavırla, bugün de Kılıçdaroğlu’na karşı takındığı tutumla CHP’de yeni dönemin açılmasını sağlamıştır. Dünkü tavrı, halkın desteğini almış bir Kılıçdaroğlu gördüğü içindi; bugünkü tavrının kaynağı ise “Güç bende” oyununu sürdürmesidir; sonuçsa ortadadır. Detaylarına tam hakim değilim; ama görebildiğim, tahmin edebildiğim kadarıyla eğer Kılıçdaroğlu, Sav’a karşı bu kadar keskin bir tutum almış, onu CHP yönetiminden bütün arkadaşları ile birlikte silip süpürmüşse, altında mutlaka içe sindirilemeyecek, parti hiyerarşisine çok aykırı şeyler vardır. Kılıçdaroğlu’nun operasyonu kimseye danışmadan, tek başına yapmasının altında böylesi olasılıkları aramak son derece makul. HUKUK BİLGİSİ DE YENİLDİ Şimdilik görünen bu mücadeleden Sav’ın yenilgi ile çıktığıdır. Sadece parti üzerindeki gücünü yitirmekle de kalmamış, “Genel Başkana hukuk öğreteceğiz” diyerek hukuk bilgisine güvenini yeniden ortaya koymuş; ama bu kez de ‘hukuk öğrenir’ duruma düşmüştür. Daha önce de yazdım; o hukukçu Sav’ın döneminde CHP, yargıdan iki kez uyarı aldı, Genel Başkanı oy kullanamadı ve de son tüzük tartışması çıktı. Hiçbirinde de Sav’ın hukuki bir başarısı görülemedi. Sav, aynı tavrını sürdürdükçe, ki son beş ayda ezber bozucu tek bir adım atmadığı için öyle de olacak gibi, yeni yenilgiler tatmaya devam edebilir. İşte bakın, CHP’de günlerce sürmesi gereken kargaşa birkaç günde dindi; Parti Meclisi (PM) ve örgütte sular, yeni MYK’nın öngörüsünden erken duruldu. Söyleyeyim; burada kırılma noktası da katılmadığı için Berhan Şimşek’in siyasi intiharı olarak görülen İstanbul İl Örgütü’nün açıklamasıdır. Suların durulması Kılıçdaroğlu’nun kamuoyu ve CHP tabanındaki gücünden geliyor; ama doğrusu son noktayı, yapılacak bir Kurultay’da koymaktır. ‘Kurultay yok’ denecekse, bu PM ile milletvekili aday listesi zor olur. O zaman da geriye başka bir demokratik yol kalır, önseçim şart olur. AĞABEY, BABA DEĞİL İDEOLOJİ CHP, PM’sini yenilemelidir; çünkü sosyal demokrat bir parti yöneticisi ideolojisi ile konuşur, kişilere bağlılığı ile değil. Eğer bir PM üyesi, kendisini seçti diye, “Sav benim babamdır” diyorsa orada durup düşünmek gerekli; CHP ağabeyler, babalar partisi olmaktan çıkmalı, yarışın ideolojik temeller üzerinden olduğu bir partiye dönüştürülmeli. Zaman dar olduğundan CHP, yakında bir gün sürecek, PM seçimi ve tüzük değişikliği ile sınırlı bir kurultay yaparak yoluna devam etme kararı alabilir. PM’deki Sav taraftarları 20’lere çekilmedikçe bu seçeneği çok sıcak görmeli. Kılıçdaroğlu ekibi de aradaki kısa süreye damgayı yeni şeyler yaparak vurur. Örnek mi; herkesin her şeyi söyleyebildiği MYK, artık her gün toplanacak. Temel neden, genel başkanla tam bir söylem birliği oluşturmak. Yakında genelgesi gönderiliyor, CHP’de üyelik sorun olmaktan çıkacak; 12 TL ödeyip makbuzunu alan, parti programını, tüzüğünü kabul etmiş her başvuru sahibi CHP üyesi işlemi görecek. Teşkilat Başkanı Gürsel Tekin de bugün bir başka genelge yayınlayacak; “Ötekileştirme yok diyecek, düşünce bazında içe dönük mücadeleye açığız; ama kişisel mücadeleye sonuna kadar kapalıyız” diyecek.