Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Irak’la enerji ilişkisi

KASIM ayındaki bir yazımda, Irak’ta ağırlaşan faturadan söz etmiştim.

Haberin Devamı

Dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’la bu konuyu da konuştuk. Irak’ın işgali sonrası hükümet politikası, “Irak’ın toprak bütünlüğü esastır. O nedenle tek muhatabımız Bağdat’tır, Kuzey Irak değil” şeklinde oluşmuştu.

Bugünse tam tersi bir görüntü var ve ABD, Kuzey Irak’la ilişkisi nedeniyle AKP hükümetine, “Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyun” uyarısı yapıyor.

Konuya buradan girince Taner, “Söyleyenin kim olduğu bu cümleyi makul yapmaz; çünkü bizim bugün yaptığımız tam da budur” çıkışını yaptı.

ABD’YE SORULAR

MÜTTEFİK olarak ABD’nin bazı konularda fikir üretebileceğini kabul eden Taner Yıldız, “Bize doğrudan bir şey söylemediler; ancak biz doğruları konuşmak zorundayız” demeyi de ihmal etmedi.

Yıldız’a göre, Irak merkezi hükümetiyle gerilen ilişkinin ilk fişeği, ABD askerlerinin çekilmesinden bir hafta sonra Irak Başbakan’ı Maliki’den geldi.

Ancak, ‘Kim başlattı’ sorusunun artık geride kalması gerektiğini kaydeden Taner, “İstediğimiz Maliki ülkesini iyi yönetsin” dedi. Ben de “Bu sıralar herkese ‘ülkeni iyi yönet’ aklı veriyoruz” diye attım.

Gülümseyerek, “Ama Cameron’a (İngiltere Başbakanı) demiyoruz” karşılığını veren Taner sözlerini, ABD’ye yönelik şu soru ve yanıtlarla sürdürdü:

- 2 yıl önce Güney’de 4 saha aldık, o zaman ülkeyi bölmedik de Kuzey’de iş yapınca mı ülkeyi böldük? Hayır, aksine tavır ülkeyi böler.

- 19 ülkeden 39 firmanın Kuzey Irak’la anlaşma yapması Irak’ı bölmüyor da biz mi bölüyoruz? Hayır; üstelik biz, Irak anayasasına göre davranıyoruz. Yani tankerlerle aldığımız petrolün gelirinin yüzde 17’sinin Kuzey’e, yüzde 83’ünün ise Güney’in kasasına girmesini esas alıyoruz. 

- Kuzey’in petrolünü İran’ın satması bölmüyor da bizim petrol almamız mı bölüyor? Hayır ve bu soru Irak yönetimi açısından daha anlamlı.

Haberin Devamı

HEDEFLER YERİNDE DURUYOR

ULUSLARARASI ilişkiler dinamiktir’ gerekçesiyle hükümetin Irak politikasında bir çelişki bulmayan Yıldız’a göre, Kuzey ya da Güney’den yapılan her petrol satışı Irak’ın toplam gelirini artırıyor; o nedenle de Bağdat’ın ‘Türkiye rahatsızlığı’ anlaşılır değil.

Çabamız Irak’ta sorun yaratmak değil, istenmesi halinde sorun çözmeye yardım etmek” diyen Yıldız’a, “Basra petrollerinin Türkiye üzerinden pazara ulaşması gibi devasa bir şans kaybediliyor gibi” dedim.

“Hayır, hayır” diye söze başlayan, Taner Yıldız, şu bilgileri verdi:

Irak’la ilgili hedeflerimiz aynen duruyor. Yani 2.7 milyon varil günlük üretim 6-7 milyon çıkmalı. 1.200 km’lik boru hattı ile 50 milyon ton Basra petrolü de Türkiye üzerinden Akdeniz’e insin. Bağdat, bu teklifini yakın zamanda da yaptı, biz de canı gönülden ‘evet’ demeyi sürdürüyoruz.”

Yıldız, Bağdat’ın, Basra’da TPAO’nun 250 milyon dolarlık arama ihalesini iptal etmesinin ise büyütüldüğü inancında.

Gerekçesi de hem başka iptal yok hem de asıl öneme sahip 5.5 milyar dolarlık 4 anlaşmanın geçerliliği sürüyor.

Yıldız açısından özet tablo bu; ama şu nokta hâlâ geçerli:

Eğer Kuzey Irak’la bir anlaşma varsa ve meşru ise onun TBMM’den geçmesi, paranın da Kuzey Irak’ın değil Bağdat’ın kasasına girmesi gerekiyor.”

Yazarın Tüm Yazıları