Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

İdam derken görüşme sinyali vermek

AÇLIK grevleri ve Başbakan Erdoğan’ın açtığı idam tartışması son yazılarımda işaret ettiğim, “Kürt sorununa bakışta hükümetin kafası karışık. İki farklı bakışın çatışması yaşanıyor” görüşlerini teyit ediyor.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın, Türkiye’nin gereklerinden çok, ‘kendisi için’ ve ‘kendisine göre’ bir başkanlık modeline uygun tutum aldığına inanların sayısı giderek artıyor.

Başbakan’ı savunanların, “İdam konusundaki sözleri sadece halkın duyarlılığına işareti” deme gereği duyması da bu tutumun itirafı.

Hükümet yetkilileri ise gündemde ‘idam’ olmadığını söyleyip duruyorlar. Bu görüntüler birçok noktada, hükümetin tezlerini giderek zayıflatıyor.

ÖCALAN’A BAKIŞTAKİ ÇELİŞKİLER

Nedenlerine gelince, önce hükümetin Öcalan’a bakışını irdelemeli.

Doğrusu, en büyük kafa karışıklığı burada yaşanıyor.

Çünkü bir yandan Erdoğan’ın, idam söyleminin Öcalan ve PKK’yı uyarma amaçlı olduğu söyleniyor, diğer yandan, Kürt sorununda çok etkili bir isim olan Başdanışmanı, dünkü yazısında açlık grevlerini, ‘Öcalan ile başlayabilecek bir süreci manipüle etmeye yönelik’ gördüğünü yazdı.

Bunu yazarken bu süreci Erdoğan’ın başlatmak istediğine atıfta da bulundu.

Başta hükümet üyeleri, herkes biliyor ki Öcalan’la görüşmelerin başlaması, açlık grevlerinin sonu demek; ancak sanki bu konuda da kafalar epey karışık.

Hükümetin illa, ‘Öcalan önce kardeşiyle görüşsün, avukatlara sonra bakarız” demesindeki neden hem tam olarak anlaşılamıyor hem de bu ‘illa’ yaklaşımı, Öcalan’ın kardeşinin pozisyonunu kuşkulu konuma getiriyor.

Öcalan’ın, kardeşiyle ilişkisini kan bağıyla sınırlayıp siyasi noktaya taşımadığı, o noktada önce avukatlarını, sonra BDP’yi yeğlediği açık.

Hükümetin bu tutumunda, “Hele Öcalan’ın kardeşine vereceği ilk mesajları alalım” görüşünün etkili olduğunu da öğreniyoruz.

Haberin Devamı

ÖCALAN’IN EYLEM TALİMATLARI

Kabul, hükümetin bu ısrarında bilmediğimiz bir amaç olabilir, ama kulaklara fısıldanan ilk şey, Öcalan’ın eylem talimatı vermesinin önüne geçmek.

Yani, kardeş Öcalan bu şifreli talimatları çözemeyebilir, siyasi kişilikler olan avukatlar ve BDP’liler ise çözer, gibi bir anlam ortaya çıkıyor. İyi de, “Devlet, Öcalan’ın şifrelerini şimdiye dek çözemedi mi?” sorusu akla gelmese dahi, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın şu sözlerine ne denir?

“Bu iddia hep ileri sürülüyor, ama 1.5 yıldır Öcalan’ın hiç kimse ile teması olmadı. Buna rağmen PKK tarihinin en büyük eylemlerini gerçekleştirdi.”

Burada asıl dillendirilmesi gereken nokta, “Öcalan’la görüşmeler ancak PKK’nın eylemsizlik kararı üzerine başlar” olmalı, ama pek duymuyoruz.

Zaten görüşmeler mutlaka böyle başlayıp, ‘silah bırakma’ nihai amacına yürümeli, yoksa, her geçen gün yeni felaket haberleri gelir.

Bu noktada umalım hükümetten bize denen, “Cezaevlerinden tek bir ölüm dahi çıkmayacak. Her önlem alındı” kararlılığı sonuç verici olur da ilk felaket haberleri oralardan gelmez.

Yazarın Tüm Yazıları