HÜKÜMETİN TBMM’ye sevk ettiği Yolsuzlukla Mücadele Yasa Tasarısı, önümüzdeki dönemin önemli konularından birini oluşturacak.Adalet Bakanı Cemil Çiçek bu tasarıya büyük umutlar bağlıyor. Çiçek, tasarıyı daha önce çıkan ve banka sahiplerinden alacağı kolaylaştıran Bankacılık Yasası’nı tamamlayan bir unsur olarak da görüyor. Bankacılık Yasası’nı değiştiren düzenlemenin ardından kamu alacaklarının tahsilinde önemli ilerleme sağlanmış durumda. Ancak, bu ilerleme dahi, on milyarlarca doları bulan kamu alacağının tahsilatında istenen yeterliliğe ulaşıldığı anlamına gelmiyor. İşte bu noktada umut, Yolsuzlukla Mücadele tasarısına bağlanıyor. Turgut Özal’ın ‘Ekonomik suça ekonomik ceza’ diye tanımladığı anlayışın ifadesinden başka bir şey olmayan tasarı ile hükümet, hortumcuya, ‘Borcunu öde cezaevine girmekten kurtul’ önerisini götürüyor. PLAZALAR BANKACININ OLDUBu düzenleme için hükümeti cesaretlendiren neden ise batık banka sahiplerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile yaptığı görüşmeler. Bankacılık Yasası’ndaki zorlamaları gören bu eski sahipler, TMSF ile masaya oturmada eskisine göre daha istekli davranmaya başlamışlar. İsteklilikte, yasanın, mal varlıklarının tespitinde TMSF’ye sağladığı yeni olanakların etkisini inkar etmek de haksızlık olmayacak. Çünkü, bu değişiklikten sonra, ‘Artık devlet, bu kişilerin iç çamaşırlarının rengini bile tespit edebilecek duruma geldi’ demek mümkün. Bir yandan yasanın sağladığı bu olanak, diğer yandan yasanın getirdiği zor, beklenmedik itirafları da gündeme getirmeye başlamış.Daha önce, pek çok malını, ‘Benim değil ki’ diye TMSF’den kaçırabilen batık bankacılar, şimdi ‘O da benim, bu da benim’ diyormuş.Herkesin bildiği, ama kılıfına uydurarak, muvazaalı bir şekilde başkalarının üzerinde gösterilen mallar bunlar. Örneğin; İstanbul’da çok iyi bilinen bir ‘plaza’ için, ‘Benim değil’ diyen bir batık banka sahibi, bu kez TMSF’nin kapısını çaldığında, birden plazadaki hisselerini anımsamış. Bugüne kadar TMSF’den kaçırmayı başardığı plazanın yüzde 25 hissesini devretmeye hazır olduğunu açıklamış. Kim bilir daha başka ne mallar var, ne mallar! Bekleyelim, göreceğiz. AKP’DEN AÇIKLAMA AKP Genel Merkezi’nde partili belediye başkanlarına verilen seminerlerde dağıtılan ‘korsan’ notla ilgili bir önceki yazımız üzerine AKP Genel Başkan Yardımcısı Halil Ürün aradı. Nottaki yazılar için, ‘Deli miyiz ki böyle bir yazı dağıttıralım? Her şey bir kenara bu başkanlarımızı küçük düşürür. Bu yazı size nasıl geldi, bilemem; ama bizim böyle bir notumuz olmadı, olamaz da: Bu düzmece olabilir’ dedi. Ürün’e duyarlılığı için teşekkür ederim; ancak biz de bu notun Genel Merkez toplantı salonu kapısında kurulan stanttan alındığını bir kez daha anımsatalım. Bizim için Ürün’ün sözleri geçerlidir; ama yazımızda ‘korsan’ dediğimiz bu notun Genel Merkez’de kurulan stanttan alındığı gerçeği de ortada.