Hain yok, kişiliksiz var

Dün bu konuyu konuştuğum Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dikkat çektiği gibi DSP’ye gidenlerin hemen tamamı, CHP’nin güçlü olduğu merkezlerde.
CHP’nin ilk kez bütün büyük illerde potaya girdiği ve tabanının da bu seçime, AKP ile hesaplaşmak için büyük değer biçtiği ortada.
Buna rağmen dikkatinizi çekmiş olmalı, istifa eden veya başka partilere gidenlere kızgınlık çok büyük olsa da kimseye, “hain” denmiyor.
Kılıçdaroğlu da aynı şeyi yaptı; çok üzgün olduğunu belirtti, “Hani ağzıma almak istemiyorum, ama kişilikli insanlar değil diyeceğim” demekle yetindi.

TEŞEKKÜR EDİLEN DE VAR

Kılıçdaroğlu, bu sözlerinin gerekçesini de şöyle açıkladı:
“Bir dönem veya 20 yıldır hizmet yapmışsın, biz de teşekkür ediyoruz. Ama bir gençleştirmeye gitmek, yeni bir heyecan getirmek istiyoruz. Buna saygı duymak yerine ‘O koltuk ömür boyu benim’ anlayışına girmek çok yanlış. Bu tutum ideolojik değil, partiye bağlılık ise hiç değil.”
Kılıçdaroğlu, istifaları ‘Ben varsam CHP var, yoksa yok’ diye gördüğü için kızgınlığını ayrıca yükseltiyor, ama seçmenin bunu göreceğine çok inanıyor.
Buna karşın, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’a teşekkür edip, “Particilik budur, ne yaptık biz? Genç, donanımı çok yüksek, başarılı olacağına inandığımız bir arkadaşımızı onun yerine koyduk” dedi. Kadıköy ve Beşiktaş başta olmak üzere aynı tutumu sergileyen çok arkadaşları olduğunu, teşekkürü onlara da yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, isim vermeden İzmir’de anakent adaylığı gerçekleşmeyince Konak’ı geri isteyen, o da olmayınca DSP’ye yönelen Hakan Tartan’a da ayrıca sitemli.
Kılıçdaroğlu, dünkü sohbetimizde konuyu Başbakan Erdoğan’ın, Mustafa Sarıgül’ün haberlerine yer verilmemesi için ‘Alo Fatih’ demesine getirdi.
Tape kaydını grup toplantısında dinleteceğini açıklayıp şunu dedi:
“Demek ki ciddi bir panik var. Ama panikte olan Kadir Topbaş değil, Başbakan. Yani kim belediye başkanı, kim kukla, görülüyor. Topbaş’ın kendisini bu konuma koyması üzüntü verici ve ilginç.”

GEZİCİ ADAYLAR

Sadece Kılıçdaroğlu değil, adayları belirlemede etkili olan diğer CHP yöneticileriyle sohbetlerimde tercihler konusunda başka ayrıntılar da gördüm.
Örnekler çok; ama başat iki tanesiyle yetinip Maltepe’den başlayayım.
Mevcut belediye başkanının başarılarına rağmen, örneğin Gülsuyu’nda yaşanan mafya-halk mücadelesinde pek ortalıkta görünmemesi dikkat çekmiş.
CHP, tüm başkanların halkın bu tür eylemlerinde aktif olmasını, oralarda halka verilecek bir hizmet varsa koşarak götürmelerini bekliyor.
Ali Kılıç’ın Parti Meclis’inde ittifakla aday yapılması da buna bağlanıyor.
Benzer bir örnek Beyoğlu adayı Aylin Kotil için geçerli.
Gezi gösterileri sürecindeki tutumu, aday adaylığı döneminde en çok ev ziyareti yapan isim olması, anketlerde giderek yükseliş göstermesi Kotil’in yolunu açmış ve ilginçtir CHP yönetimi, Beyoğlu’nda çıtayı yukarı çekmiş.
Bu arada, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in istifasını geri almasını bekleyen CHP yönetiminin, 30 Mart’ta ‘tek oy’u dahi önemsediği için başka partilerden aday olan belediye başkanlarına yönelik politikalar/propagandalar geliştireceğini de aktaralım.