RUSYA Devlet Başkanı Vladimir Putin, 6 Aralık’taki Ankara ziyaretinden sadece 35 gün sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Kremlin’de ağırlarken, geçen bu kısa sürede Türkiye politikasında şaşırtıcı değişiklikler yaptığını ortaya koydu.
Ankara’da, ‘AB için acele etmeyin, siz büyüksünüz’ diyen Putin, Moskova’da, ‘AB’ye üyeliğinize tam destek veriyoruz’ diyordu.
Türkiye ile ticaretin iki yıl sonra 25 milyar dolara çıkabileceğini belirterek, Türkiye’yi en önemli partnerlerden biri ilan ediyordu.
Bu partnerinin, başta Ermenistan olmak üzere bazı küçük sıkıntılarını gidermek için yardımcı olma sözü de veriyordu.
OPERASYONU BAŞLATIN
Ankara’da Kıbrıs konusunda çekinceli ifadeler kullanan Putin, Moskova’da, ‘KKTC’ye uygulanan ambargo adil değil’ demekten çekinmiyordu.
Bununla da yetinmeyerek, Türkiye’nin bir operasyonuna da geçit veriyordu.
Türk işadamlarının Putin’e takdim töreninde TOBB’un Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasının ardından, yerine geçmeden önce, resmi görüşmelerden çıkıp doğrudan salona gelen Erdoğan’ın kulağına eğilerek ‘Operasyonu başlatıyorum’ diyordu.
Operasyon, Rusya’nın tanımadığı bir devletin, KKTC’nin Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar’ın, Putin’in önünde kürsüye çıkarılmasıydı.
Erdoğan’ın operasyonla, Putin’e emrivaki yaptığını söylemek mümkün değil.
Demek ki Başbakan, biraz önceki görüşmede Putin’den yeşil ışık almıştı.
Putin, sadece söylemde değil, davranışta da aynı samimiyet içindeydi.
Kremlin Sarayı’nda baş başa yemek yediği Erdoğan’a, ‘Hadi sana evimi gezdireyim’ diyerek rehberlik ediyor; antikalar, tablolar, vazolar, süslemeler konusunda ayrıntılı bilgiler aktarıyordu.
İki lider bu sürede spor, tatil, nasıl dinlendikleri konularında da sohbet edip, zaman zaman espriler de yapıyorlardı.
TATİLDE GELECEK
Ankara’da, ‘Beni, 10 yıl önce ziyaret ettiğim Antalya değiştirdi’ diyen Putin, bu kente yine tatil amaçlı gitmek istediğini söylüyordu.
Erdoğan büyük memnuniyet ifade ederken, Putin’den ikinci bir öneri geliyordu:
‘Telefon görüşmelerini sıklaştıralım; ama fırsat olursa hafta sonları da buluşalım.’
Putin’deki Türkiye’ye karşı bu olumlu değişimi neye bağlamalı?
Gürcistan’ın ardından son bir ayda Ukrayna’da da yönetimin ABD yanlılarına geçmesi bunda etkili oldu mu tartışma konusu; ancak bu iki gelişmenin Rusya için Türkiye’nin önemini daha da artırdığını söylemek kehanet olmaz.
Moskova’dan son bir nokta.
Peki; görüşmeler tümden sorunsuz mu geçti, denebilir.
Rus Enerji Bakanı, TÜPRAŞ özelleştirme ihalesinin iptali konusunda açık sitemde bulunurken, doğalgaz dağıtımından pay alma talebini de dile getiriyordu.
Türkiye ilki için ‘anlayış’ gösterirken, ikincisi için de ‘serbest piyasa’ diyordu.
Ancak, ilginçtir; birkaç ay önce Mavi Akım’dan gelen doğalgaz miktarını, büyük pazarlık sonucu 38 milyar metreküp azaltan Türkiye, bu kez miktarın yeniden artırılmasını isteyerek sanki sitemleri ortadan kaldırmak istiyordu.