Güneydoğu’da her yer BDP

BDP’yi izleyenlerce ilk fark edilen, ‘eşbaşkanlık’ modelinin yarattığı dalgalanma, o nedenle Türkiye’de sadece BDP’nin seçim afişleri kadın ve erkekli.
Bu kez halkın da onayından geçecek olan bu model, itiraf etmeli ki kadın adına çok büyük bir kazanım.
Çünkü böylece kadınların onayını almayan hiçbir karar uygulanmayacak, başkan maaşı dahi eşit bölüşülecek.

AKP’Yİ SIFIRLAMA İDDİASI

BDP, ilk kez bir seçimde devlet bürokrasinin ağır baskısını hissetmiyor, mitinglerde polisle hiçbir gerginlik yaşamıyor.
Önemli bir ilk de kendi belediyelerinin hizmetlerini anlatmaya başlamaları.
Demirtaş, her yerde, özellikle AKP’li belediyelerle kıyaslama yapıyor, örnekler vererek BDP’li belediyelerin daha başarılı olduğunu anlatıyor.
Örneğin, Siirt’te “Asfalt veya kilit taşla çamurdan kurtarılmamış tek sokak, musluğundan su akmayan tek ev kalmadı” dedi.
Demirtaş’a, “Bunlar doğru mu?” diye sordum, “Tek bir sokak sakini aksini söylerse o başkana işlem yaparız” dedi.
Demirtaş, Siirt ve Bitlis il ve ilçe merkezlerinde büyük kalabalıklara hitap etti.
Siirt’te belediye BDP’de; biraz abartı yapıp, “Neredeyse seçmenin tümü miting alanındaydı” diyeceğim Bitlis’te de başkanlığı AKP’den kapacak gibi.
BDP, öncekilere oranla bu seçimde daha geniş ailelerden ve kitlelerden destek almış görünüyor, o nedenle kendi ellerindeki belediyeleri kaybetme olasılıkları çok düşük, buna karşın çok sayıda yeni başkanlık kazanacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Çünkü BDP, geçmişte güçlü olmadığı merkezlerde ciddi hareketlilik sağlamış.
“Bölgede AKP’yi sıfırlayacağız” iddiasındaki Demirtaş, Muş, Ağrı ve Mardin için ‘Kesin alırız’ derken, Şanlıurfa’ya büyük umut bağlamış durumda.

ARTIK ÖCALAN’A ENGEL YOK

Demirtaş’a bakarsak Doğu Anadolu’yu da silip süpürecekler.
O kadar da değil diyeceğim, ama güneydoğuda BDP, bu kez her yerde seçimi kazanırsa sürpriz olmaz.
AKP seçmenine ulaşmayı da başardığı görülen BDP’nin mitinglerinde Öcalan figürü de artık hiçbir engel görmeden varlığını hissettiriyor.
Sloganlar, afişler, pankartlar, posterler hep Öcalan’lı.
Bölgenin yoksulluğunu meydanların ana konusu yapan Demirtaş, iktidar sahiplerinin ise kese doldurduğunu anlatıp, dini temelde eleştiri yağdırıyor.
Demirtaş, Kürt seçmen üzerinde etkili bir siyasetçi, söylemi ve tutumu tam destek bulmuş, ama gençler arasındaki ağırlığı çok üstün.
Güçlü bir polemikçi olan Demirtaş, kalabalıkları çok rahat hareketlendiriyor, sloganları, alkışı yükseltmeyi rahat başarıyor.
Güldürmede de aynı başarıyı yakalıyor, hele şu ifadeleri kullandığında:
“Başbakan’ın evinde balya balya dolarlar Euro’lar var. Oğlu Bilal kamyon kamyon sıfırlıyor. Yahu hiç değilse Bilal’e yazık. Çocuk hayatında bir gün çalıştı, o da balya taşımaktan helak oldu!”
Bu sözler önce kahkahayla karşılanıyor, sonra sloganlarla sopaların ucuna takılmış ayakkabı kutularının yükselmesiyle sonuçlanıyor.
Ardından Demirtaş, “Bunlar İslamiyete, ahlaka, topluma, adalete zarar veriyorlar” diyerek sözlerini sürdürüyor.