Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Gizli cemaat mahkemesi nasıl işliyor?

ERZİNCAN’ın Üzümlü İlçesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Ensari Sürücü’nün, çalışanların mesai saatleri içerisinde namaz kılmasını yasaklaması ile ilgili haberimiz büyük bir tartışmaya yol açtı.

Özellikle dini değerler adına hareket ettiklerini savunanlar, Sürücü ve Hürriyet’i hedef alan ağır eleştiri ve suçlamalar yönelttiler.

Haber öncesinde Sürücü ile tanışıklığımız yoktu.

Kendisiyle ilk temasımız, mesai saatlerinde namaz yasağıyla ilgili kararını duyduğumuzda yaptığımız telefon görüşmesi oldu.

Görüşmede Sürücü’den tahmin ettiğimden çok daha açık yanıtlar aldım.

Altını çizerek belirtmeliyim ki, Hürriyet’te yayımlanan haberde, başkanın ağzından çıkmamış olan tek bir sözcük yer almadı.

Ancak sonradan, görüşmemiz sırasında ikimizin de ortak kullandığı ‘yasak’ sözcüğü nedeniyle Sürücü’de bir hassasiyet oluştuğu görülüyor.

Ayrıca, haberimizde Sürücü’nün uygulamayı bir genelge ile değil, ‘Hepsine söyledim; mesai saatleri içinde namaz kılmak yok’ diyerek sözlü bir bildirimle başlattığını da aktarmıştık.

‘İMANSIZ BAŞKAN!’

Başkan Sürücü, artık bu konuda daha fazla konuşmak istemiyor.

Çünkü, Genel Yayın Yönetmenimiz Ertuğrul Özkök’ün dünkü yazısında dikkat çektiği ‘Gizli Cemaat Mahkemesi’nin hemen çalışmaya başladığı anlaşılıyor.

İslamcı kesimde, Mazlum-Der başta olmak üzere muhtelif dernekler, şahıslar, kurumlar ve bazı gazeteler, telefon ve fakslarla Sürücü’yü baskı altına almışlar.

Yörenin milletvekilleri, kendisini ‘Yanlış yaptın’ diye uyarmışlar.

Hatta birileri, Sürücü’ye ‘Bundan Başbakan da memnun kalmayacaktır’ diye küçük yollu gözdağı bile vermişler.

En vahimi, inançlı bir insana, ‘İmansız başkan’ mesajları yağmış.

Şu hususu da açıklıkla belirtelim ki Sürücü, sözlerini geri almış değil.

Sürücü, bu olayda ‘en iyi ibadet çalışmaktır’ inancıyla ve davranışının partisine yararlı olacağı düşüncesiyle hareket etti.

Fakat, bu iyi niyetli girişiminin böylesine bir tepki dalgasına yol açacağını hiç mi hiç öngörmüyordu.

Artık, kararı nedeniyle bazı risklerle karşı karşıya kaldığının bilincinde olan Sürücü, bunalmış olsa da bu riskleri göğüslemeye hazır.

CAMİLERDE UNUTULAN KİMLİKLER

Bu haberle birlikte bir davranış kalıbı da çok iyi anlaşılıyor.

Dini duyarlılık iddiasındaki bazı kesimler, ya dini değerleri istismar edenlerin varlığını kabul etmiyor ya da bu tür istismarlarda bir sakınca görmüyorlar.

Oysa, büyük çoğunluğu oluşturan mütedeyyin insanlar, bu tür çabalara itibar etmeyip dini bu şekilde kullananlara karşı duruyorlar.

Üzümlü’de mikro düzeyde yaşanan bu olayın aslında AKP’nin iktidara gelmesinin ardından giderek tüm kamu kurumlarında yaygınlaşmakta oluşundan en çok rahatsızlık duyanlar da bu kesim.

Çünkü, cuma namazına giden bazı kamu görevlilerinin işyerlerine kendilerinden saatler sonra döndüğünü en iyi bilenler onlar.

Öte yandan, cumaya giden bazı kamu görevlilerinin kurum kimlik kartlarını camide unutmaları gibi bir uygulama da başka bir dikkat çekici davranış.

Peki o zaman Sürücü mü, yoksa onu eleştirenler mi haklı?
Yazarın Tüm Yazıları