AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu arasında çıkan, bugün "TV düellosu" ile devam edecek tartışmaya, konuyu gündeme getiren biri olarak katkı yapmam gerekiyor.
Olayı artık hemen herkes biliyor; Gümrük Başkontrolörü Bayram Çolak,Fırat’ın eski ortağı olduğu MENAS A.Ş’yi hayali ihracat yapmakla suçladı.
Konu savcılığa intikal etti; ama sonuçta "takipsizlik" kararı çıktı.
Bunun üzerine Fırat,Çolak’ı önce Gümrük Müsteşarlığı’na şikáyet etti; oradan "İşlem normal" yanıtı alınca, Başbakanlık Teftiş Kurulu’na (BTK) bir mektup yazdı.
Fırat’ın mektubunu, 17 Mayıs 2007 günü, "İki numaradan bir numaraya rica" başlıklı yazımda ayrıntılarıyla işledim; ama özetleyeyim.
MÜFTERİ BELGESİ
BTK, Fırat’ın 14 Mart 2007 tarihli mektubu üzerine araştırma için 5 Nisan’da Başbakan Tayyip Erdoğan’a başvurdu, Erdoğan da hemen "Olur" verdi.
Mektupta Fırat, "Çolak’ın işe girişiyle şimdiki servet beyanları karşılaştırılırsa izah edilemeyecek haksız varlığa sahip olduğu, varlığın eş, çocuklar ve kardeşler üzerine geçirildiği de görülecektir" dedi.
Kesinlik içeren bu iddialar üzerine iki müfettiş, hani yedi sülalesi dahil desem doğru, Çolak’ı inceledi ve 18 Aralık’ta Erdoğan’a raporunu sundu.
Çolak’ı aklayan raporu Erdoğan, aynı gün onayladı.
Biliyorum Fırat, bu sonuçtan tatmin olmuş değil, iddiaları var; ama sanırım, Kılıçdaroğlu’nun, "Başbakan imzalı belge ile Fırat’ın müfteri olduğunu açıklayacağım" sözü o yazımdaki belgelerden kaynaklanıyor.
Şimdi gelelim eroin işi ile Fırat’ın ilişkilendirilmesine.
Bu olayda Fırat’ı suçlamak haksızlık olur; ama Fırat’ın bazı açıklama ve belgelerine daha yakından baktığımızda bazı sorular gündeme geliyor.
FIRAT’TAN AKMAN’A
Fırat’ın açıkladığı belgelere göre MENAS’tan ayrılmak için 1 Eylül 2007 günü şirket yönetim kuruluna yazı yazmış, onay almış.
Satış rakamı 300 bin dolar, oysa Fırat bana, "400 bin dolar" dedi.
Bu satış işlemine noter onayı, 9 Mayıs 2008 günü alındı.
Tarih ilginç; çünkü Vatan Gazetesi eroin işini manşete taşıdığı 10 Mayıs’tan bir gün önce, yani 9 Mayıs’ta Fırat’ı arayıp görüşünü sordu.
Satış, Ticaret Sicil Gazetesi’nde ise 4 Haziran 2008’de yayınlandı.
Gazetedeki ilanda ailenin tüm hisselerinin devir karşılığı 80 bin YTL. 89 kilo eroinin TIR’da yakalanma tarihi ise 2008 Şubat’ı.
MENAS, aile şirketi olduğuna göre noter ve Ticaret Sicil Gazetesi işlemleri 10 günde yapılabilirken bu gecikmeyi neyle açıklayacağız?
Fırat, hiç değilse eroin işi ortaya çıkınca bu işlemleri yapamaz mıydı?
Fırat’a bu soruyu sormuşken, aramama rağmen ulaşamadığım RTÜK Başkanı Zahid Akman’a da birkaç sorum var; onları buradan sorayım.
RTÜK Başkanı olduğunuz 2005’in Temmuz’u ile 24 Nisan 2007 tarihleri arasında hangi sıklıkla Almanya’ya gittiniz, ayda bir desem, abartı mı?
En son yanılmıyorsam 23-24 Nisan 2007 günü Almanya’dan döndünüz, bir gün sonra da Almanya’daki eviniz basıldı, Deniz Feneri operasyonu başlatıldı.
Bu ilginç rastlantıdan sonra Almanya’ya kaç kez gittiniz, hiç mi?
Bir de varlıklı biri sayılırsınız; başka hayır işlerine karışmam; ama merak ediyorum, Deniz Feneri’ne ne bağış yaptınız, makbuzu var mı?