KAPIKULE Gümrük Kapısı’nda başlatılan operasyonun ardından, 12 Ocak’taki yazımda, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in portresini çıkarmaya çalışmıştım.
"Söz konusu olan, ’Biz yapmayacağız da kim yapacak; meydanı boş mu bırakacağız?’ diye düşünen bir Tüzmen" demiş ve devam etmiştim:
"Tüzmen; ’Takımın zenci oyuncusuyum; ama skorer olduğum için sürekli takımdayım’ diyen, Erdoğan’ın ’Kürt sorunu’ ve ’alt kimlik-üst kimlik’ tartışmasından rahatsız olan; bunu Bakanlar Kurulu toplantı salonundaki bayrağı gösterip, ’Bunun adı ne; Türk bayrağı mı, Türkiye bayrağı mı?’, ’Konuştuğumuz dilin adı ne?’ diye soran biri."
Sonra da, "Ortada böyle bir Tüzmen ve bugüne kadar kendisini, doğrudan bir tek kez bile eleştirmemiş bir başbakan var" diye yazmıştım.
Ama geçen sürede, bazı ilginç gelişmeler yaşandı ve ben, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Tüzmen’le farklı bir üslupla konuştuğu kanısına ulaştım.
Bakın neden?
TÜZMEN’E BY-PASS
Yazımın ardından merak ettim; acaba Erdoğan, Tüzmen’e "Takımın zenci oyuncusu ne demek?" diye sormuş muydu?
Sormamıştı; ama aynı Erdoğan, 20-25 gün önce, bazı gümrük kapılarını işletme hakkı almış olan TOBB’un Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nu arıyor.
Hisarcıklıoğlu’nun teyit ettiği bu telefon görüşmesinde Erdoğan,"Bütün gümrük kapılarını Ankara’dan izleyecek elektronik bir sistem kurabilir miyiz?" diye soruyor.
Bu telefon görüşmesini öğrenince projeyi, bilir diye Tüzmen’e sordum.
"Böyle bir projeden haberim yok" yanıtı alınca şaşırdım.
Konuyu takip etmeye devam ettim ve hafta sonu, TOBB’un hemen gerekli projeyi hazırlayıp, 10 gün önce Gümrük Müsteşarlığı’na sunduğunu öğrendim.
Ama, Başbakan’ın talimatına rağmen, káh "Bir bakalım", káh "Müsteşar yeniden değişti" denilerek, TOBB’un getirdiği projeye henüz bakılamamış bile.
Bu arada, Tüzmen’le ilgili EGS firmasına verilen kredi bombası patladı.
İlginçtir; Erdoğan, bu dosya önüne geldiğinde de Tüzmen’le konuşmamış.
POSASI ÇIKARILMIŞ TÜZMEN
Başbakan’ın, bu kadar önemli iki konuyu bakanıyla konuşmaması ilginç.
Bu tabloyu komplo teorilerine meraklı olanlar belki daha kolay çözebilir; ama bence, "Zenciyim; ama skorer olduğum için takım dışına çıkarılamıyorum" diye meydan okuyan bir bakana, Başbakan bu şekilde yanıt veriyor. Çünkü, Tüzmen’le AKP arasında ciddi bir kan uyuşmazlığı olduğu gerçek.
Bu kan uyuşmazlığı bir noktada komplikasyon yaratacaktı. İşte bu noktada Tüzmen’in en zararsız konumda olması gerekiyor.
Gelişmeler de Tüzmen’in posasını çıkaracak tarzda ilerliyor; ama taraflar birbirini doğrudan muhatap almadığı için, sürecin varacağı yeri kestirmek zor. Hele bir de Tüzmen, Başbakan’a "Benim için soruşturma izni verin" deme cesareti göstermeye kalkışırsa...
NOT: Dün Yeni Şafak’ta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettiği bürokratların, "Sezerzede Bürokratlar Derneği" kuracakları haberi çıktı.
Doğruysa; bürokraside çok tehlikeli bir kutuplaşmaya yol açılır. Çünkü karşıda da sayıları daha kabarık, mahkeme kararına rağmen görevlerine döndürülmeyen veya döndürülse de bir odaya tıkılan "Tayyipzede Bürokratlar Derneği" çıkabilir.